YOK OLUP GİDEN DATÇA KÜLTÜRÜMÜZ P A L A M U T L A R I M I Z (2)
17 Nisan 2023, Pazartesi 16:18Datçamızın ekonomik sosyal, kültürel yaşamında bunca etken olmuş, kültürel izler bırakmış ,son yıllarda öksüz çocuk gibi ortalıklarda kalakalmış palamut meşemizin öyküsü biraz uzunca olacak..
katlanıverin, dinleyiverin artık... O bize zamanında çok katlanmış..
Önce üstün-körü tanıtalım..?Hakkın rahmetine kavuşturmak üzere olduğumuz bu mübarek ağacımızı..
Boyu 20 metreye kadar uzayabiliyor..?Ekim - Kasım aylarında meyveleri toplanıyor ve meyvenin kabuğu üzerindeki p ü r ç ü k denen, asıl ekonomik değeri olan , T a n e n denen kimyevi madde ihtiva eden madde kurutulup, kabuğundan sıyrıldıktan sonra satışa arz ediliyor.. Yani değerli olan p ü r ç ü ğ ü ..
Palamudun yabanisine Datça'da P ı y n a r (Pınar) veya ç ı t ı r deniyor..
Neden ç ı t ı r ...?
Çünkü yandığı zaman ç ı t ı r - ç ı t ı r sesler çıkarıyor..
Yabani meşenin odunu çok sert ve kıymetli..
Halen daha Datçalının odun ihtiyacını karşılar bu mübarek ç ı t ı r ..
Yabani palamut( çıtır) Datçalının özel hayatına öyle girmiştir ki..
Taze, kö r p e cinsi latiflere ç ı t ı r denir..
Hatta ve hatta yabani palamut - pıynar -çıtır , Datçalı üzerinde öyle derin ve hazin izler bırakmıştır ki..
Datça türkülerine bile konu olmuştur.. Öyküsü 1930' ?lu yıllarda Eski Datça mahalleli , güzeller güzeli N e r g i s ile onun yavuklusu O s m a n arasındaki Leyla ile Mecnun öyküsünü gölgede bırakacak kadar anlamlı yaşanmış bir olay ,ölüm ve ayrılık öyküsüdür bu türkünün ..
Hiç ama hiç unutamam..?Hadi yeri gelmişken anlatayım..
Öğrencilik yıllarımda .. İstanbul-Muradiye mahallesinde, Şair Nazım sokakta kaldığım evde, gecenin geç bir bir saatinde.. Sokağa bakan pencere önünde ders çalışırken...
ve de.. Datça hasreti ile yanıp tutuşurken..
Radyo da .. Yurttan sesler korusunda.. "Şimdi de Muğla-Datça dolaylarından bir türkü " diye anons edilmiş.. Dinlerken içli içli ağlamıştım..
Son yıllarda öksüz ,yetim çocuklar gibi sağda solda, kıyıda kenarda boynu bükük kalakalmış Palamut meşemizin faziletlerinden, meziyetlerinden biraz daha söz edelim..
Sonra da ...?yabani palamudumuzun (çıtır-pıynar) Datça'ya özgü türküsünü döktürüverelim..
- Palamut meyvesi pelit, Datçalının kestanesidir. Köze atılır, kestane gibi iştahla yenir..(idi...)
--P e l i t yenildikten sonra üzerine su içilirse ağızda tatlımsı bir lezzet bırakır..?Adeta tatlı yerine geçer.. (Benceğiz çocukluğumda bu hazzı tatmışımdır )
--Açlık ve kıtlık yıllarında Datçalı palamut meyvesini buğday gibi üğütmüş, ununu yoğurarak ekmek yapıp yemiştir..
Çocukluğumuz büyüklerimizden , özellikle 1' ?nci dünya( seferberlik )ve 2.' nci dünya savaşı anılarında bu tür olayları dinlemekle geçti..
Allah bir daha bu acıları tattırmasın Datçalıya..
Hadi bakalım ...
Şimdi de... Öz be öz Datçalı ,güftesi de, nağmesi de çok çok içli " "Gargı deresinin pıynar odunu "türküsünü döktürü verelim..
GARGI DERESİ ..
Gargı deresinin pıynar odunu..
Nacak mı kesti a yavrım budunu.
Yiğidim...Güzelim..?Gaşı gözü sürmelim.
Gelemezsen ben gelivereyim..
Süremezsen ben sürüvereyim..
x x x x
Saramad (Sarı Ahmet) dağında sıradır çamlar..
Osmanımın budundan al ganlar damlar..
Sen gittin gideli olmaz akşamlar..
A yavrım.. Yiğidim..?Gaşı gözü sürmelim...
Gelemezsen ben gelivereyim..
(sürecek)
Not : Türkü de kaynak kişi. Eski Datça mahallesinden rahmetli Hamdi Sarı amcamız..
Okunma Sayısı: 218
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.