YIKMADAN YAPMAK
22 Mart 2021, Pazartesi 16:46Ülkemizde köpürtülerek desteklenen inşaat sektörünün, kalkınmamız için bir çıkış yolu olmaması gerektiğini kabul etmeme rağmen, ekonomimize ,olumlu-olumsuz yönleri ile bir canlılık getirdiği bir gerçek. Bu saadet zinciri nerelere kadar gider, bilmiyorum.
Ülkemizde kamu ve özel konukların ömrü ,yarım yüzyılı pek geçmiyor. Ömrümün elli yılının geçtiği Ankarada bile bazı semtlerdeki yapıların iki defa yapılıp yıkıldığına bizzat şahit oldum. Nedenleri ne olursa olsun, şehirlerimizde altyapı yatırımlarının ,yatırımcı kuruluşlarca ,aynı yerin defalarca kazılıp örtüldüğünü görürüz. Evlerimizi bile önce gecekondu olarak sonra yıkıp müstakile, daha sonra onuda yıkarak site haline dönüştürmüyor muyuz.? Kalkınma hamlesini hala tamamlamamış/ bir ülke olarak ,kırsal kesimden şehirlere hatta bazı bölgelere göçün devam etmekte olduğu çağımızda, vatandaşlarımızın doğduğu yerde veya yörede yaşamasını /çalışmasını ve hayatını idame ettirmesini ,bir Devlet politikası olarak kabul edip hayata geçirmediğimiz sürece ,bu çarpık yapılaşma devam edecek gibi.Son yıllarda ,donanımını/kadrolarını tamamlamadan ,küçük şehirlerimizde açılmış olan Üniversite ve Yüksek okullarımızın ,verdiği eğitim ile yetiştirdiği gençlerimizin de durumu ortada.
Gelelim Datçamıza:
Kamu kaynakları ile ilçemizde elli yıl içinde yapılmış olan Kamu binalarının üçünün durumu ortada. Öğretmenevi, Dorya Otel ve son olarak da, Hükümet binası yerinde yeller esiyor. Turaş'ı ise kuşa çevirdik. Bu yapıları neden bu yerlere yaptık ve neden yıktık.? Demek ki, yapılar için seçilen teknoloji ve yer seçimi YANLIŞMIŞ. Yarımadanın ve yöremizin deprem bölgesi olduğu bilinmiyor muydu.? Harcanan bunca paraya yazık olmadı mı?.
Şimdi ise tüm kamu hizmet birimleri ilçe merkezine dağılmış vaziyette.
Bunun sıkıntısını elbette vatandaşımız çekiyor.
Ancak, sevindiğim bir şey, 1940 lı yıllarda Esenada mevkiinde inşa edilmiş Hükümet binamız olarak kullanılmış olan binamız halen ayakta ve bir türlü yıkılmıyor-yıkamadık. !!!! Burası gibi halen metruk vaziyetteki Çeşmeköy deki İlkokul bir konak havasında vakur biçimde ayakta.
Hadi sevgili yetkili sorumlu ilgililerimiz, bizlere miras olarak kalmış bu iki binamızı hayatımıza katalım. Restore edilerek /kullanarak yok olup gitmelerine seyirci kalmayalım. Bu ülkenin insanlarına bir saygının göstergesi olarak, Eseradayı ve bu Eski hükümet binamızı ,bir huzur mekanına dönüştürelim. NEDEN /NİÇİN OLMASIN..
Bu hizmet, insana ve onların eserlerine saygının örneği olmaz mı.?
Kalın sağlıcakla...
Okunma Sayısı: 4028
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.