LAÇİNNN
s
Muğla
02 Nisan, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    37.97
  • EURO
    41.16
  • ALTIN
    3822.9
  • BIST
    9.659
  • BTC
    83040.805$

TÜRK KADINININ SOSYAL VE SİYASİ MÜCADELESİ(8) (Asıl Mücadele Günleri Yeni Başlıyordu…)

04 Ocak 2025, Cumartesi 03:45
TÜRK KADINININ SOSYAL VE SİYASİ MÜCADELESİ(8) (Asıl Mücadele Günleri Yeni Başlıyordu…)

Kadınlarımız yerel seçimlere katılmış, muhtar, Belediye Başkanı, Meclis üyesi olmuşlardı. Ama hala, Milletvekilliği için seçme seçilme hakkını elde edememişlerdi.
    Takvimler , 04 Aralık 1934 yılını gösteriyordu. Mustafa Kemal ve zamanın başbakanı İsmet İnönü, bütün gece çalışırlar. 
    Uykulu gözlerle sabahın ilk saatlerinde Afet İnan’ı uyandırır Atatürk…
    Afet İnan’a şöyle der:
    -İnönü’nün elini öp ve teşekkür et.
    Şaşıran Afet İnan nedenini sorunca M.Kemal şöyle açıklar:
    -Genel seçimlerde kadınlara oy kullanmış ve seçilme hakkı verilmesini hükümet Büyük Millet Meclisine teklif edecek….
     5 Aralık 1934’te iş tamamdı.
    Mustafa Kemal kadınlara genel seçimlere katılma hakkının önemini daha sonra şöyle açıklayacaktı:
    “Bu karar Türk kadınına. Toplumsal ve siyasal yaşamda, başka ulusların kadınlarının sahip olduğundan daha yüksek bir yer kazandırmıştır. Çarşaflı ve kapalı Türk kadınını, gelecekte tarih kitaplarında aramak gerekecektir. Türk kadını büyük bir yeterlilikle  aile içindeki yerini doldurmuştur; mesleksel yaşamda ise, tüm alanlarda büyük başarılar kazanmıştır. Belediye seçimlerine katılarak siyasal yaşamda kendini deneyen Türk kadını, şimdi genel seçimlere katılırken hakların en önemlisini kullanmaktadır. Pek çok uygar ülkede kadınlara tanınmayan bu hak, bugün Türk kadınının elinde bulunmaktadır. O bu hakkı yetkinlikle ve gerektiği gibi kullanacaktır…”
    Yine M.Kemal, Kadının oy hakkı ve medeni eşitlik Uluslararası Derneğinin Kongresine gönderdiği 18 nisan 1935 günlü telgrafında, insanlığın iyiliği ve mutluluğu için Türk kadınlarına tanınmış bulunan hakların yeryüzündeki kadınların tümüne genişletilmesi dileğini belirtiyordu. 
    “Eminim ki, kadının siyasal ve toplumsal haklarını kullanması insanlığın mutluluğu ve prestiji için gereklidir.”
    Atatürk için eşitlik sadece seçme ve seçilme hakkındaki eşitlik değildi. Bunu her alanda mümkün kılmak gerekir diyordu çoğu konuşmasında. 
    Yine o günlerde gazetelere verdiği demeçte şunları diyordu:
    “…Gerektiğinde kadın da askerlik yükümlüğünü yerine getirmeli, komutan düzeyine kadar çıkabilmelidir. Askerlik herkesin gözünde bir yurtseverlik ise, kadınlar bundan neden yoksun bırakılsınlar….?Bazıları çıkıp, kadınların fizyolojik yapısının buna uygun olmadığını söyleyeceklerdir. Türk kadınına bu denmez, denemez…Hep biliyoruz ki, Türk Köylü kadını erkeklerle birlikte aynı zor işleri yapagelmiştir. Hele Kurtuluş Savaşı günlerinde yaptıklarını anlatmakla bitiremeyiz. 
    Genç kızlar o yıllarda askeri hazırlık derslerine katılmakla yükümlü tutulmuşlar, hatta 1955-1961  yıllarında Harp Akademilerine bile kabul edilmişlerdi. Ama hiçbir zaman zorunlu askerlik görevine tabi tutulmamışlardır. Bu da onlara Cumhuriyet’in bir kıyağı diyebiliriz…(devam edecek)
    
    
 


Okunma Sayısı: 163

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.