TÜRK KADINININ SOSYAL VE SİYASİ HAK ALMA MÜCADELESİ…(3) (Cumhuriyet’in Valisi Bile ….)
18 Aralık 2024, Çarşamba 08:47
Mart 1927’de Türk Kadın Birliği İstanbul’da bir kongre yapmaya karar verdi. Oturumlara başkanlık eden, Nezihe Muhittin Hanım çalışmalar sırasında, kadınlara oy hakkı ve seçimlere katılmalarını istedi. Türk Kadın Birliği böylece yeni bir yön benimsemiş oluyordu. Bu durumda derneğin tüzüğü değiştirilmeliydi. Bu da yapıldı. Ancak İstanbul valisi bu tüzük değişikliğini onaylamadı. Ve şöyle dedi:
-Kadınların görevlerinin esas olarak çocuk doğurmak ve yetiştirmek olduğunu, söyleyerek, kadınların bu işlere girişemeyeceklerini söylemişti.
Ama artık Ankara’da Cumhuriyet hükümeti vardı. Valinin bu tavrına karşı çıkarak, bu tüzüğün onaylanmasını istedi.
Aynı yıl içinde, yapılması beklenen seçimler Kadın Birliği’nin istemlerini alanlara taşımasına neden oldu. Derneğin başkanı şöyle diyordu:
-…Devrimleri doğuran, çabalar ve savaşımdır. Biz de, seçimden seçime her yurttaş gibi haklarımızı alacağımız güne değin savaşmayı sürdüreceğiz. Yasalar, er veya geç toplumsal yaşamın gereklerine uymak zorundadırlar…”
Seçimlerin yaklaşması da toplumda kadının siyasal hakları sorununu yeniden tartışmaya başlamıştı. Meclisteki çok tutucu davranan kimi milletvekilleri de fikir değiştirmeye başlamışlardı. Ancak, kimileri hala kadına ikinci sınıf bir gözle bakıyordu. Bunlardan biri de, TBMM başkanı Kazım Paşa(Özalp) da kadınların hakları için zamanın erken olduğu fikrindeydi…Ona göre kadın önce oy hakkını kazanmalıydı. Tabii bu da bir şeydi. Şeydi işte…
Kadının siyasal hakları sorunu 21 Haziran 1927 de, zorunlu askerlik hizmeti yasası görüşülürken mecliste yeniden ortaya atıldı. Üç konuşmacı bu konu hakkında söz aldı. Giresun Milletvekili Hakkı Tarık(Us), Kütahya Milletvekili ve Savunma Bakanı Recep(Peker) Bey ve Menteşe Milletvekili Yunus Nadi Bey…Küçük ayrıntılar da olsa, bu üç m.vekili de kadın haklarının verilmesinden yanadır.
Kadın Birliği’nin çok sert olmaması, daha ılımlı mücadele etmesi öğütleniyordu. Basının da bu konuda daha yapıcı işler yapmasını istiyorlardı.
Kadın Birliği çok umut dolu bir görünüm vermekteydi. Nezihe Muhittin Hanım şöyle diyordu:
-…Bu yasama dönemi sona ermeden kadınlarla ilgili olarak çok büyük bir değişikliğe tanık olacağımızı tahmin ediyorum..
Bu yorum, İstanbul’da bulunan Mustafa Kemal’in Kadın Birliği’nin bir heyetini kabul etmesiyle daha da güçlendi.
Seçimler Ekim ayında yapılacaktı. Kadınların aday göstermesi için bir yasanın çıkması olanaklı değildi. Kadınlar, kendileri aday olamıyorsa da, kendilerinden yana bir erkek aday çıkarmaya karar verdi. Hatta İstanbul valiliği Hukuk İşleri Müdürü Kenan Bey’i aday yapmak istediler. Dernek içinde tam bir birlik sağlanamadığından Kenan Bey aday olmadı.
Nezihe Muhittin’in bu olay üzerine açıklamasından anladığımıza göre, Kadın Birliğine üç yüz yeni üye kayıt yaptırmıştır. Yani kadın mücadelesi Türkiye’nin her yanında duyulmaya başlamıştı.
Yaptıkları açıklamada haklarını alana değin mücadele edeceklerini bildiriyorlardı
Böyle güzel işler olurken, Türk Kadın Birliği içinde, ikilikler çıkmaya başladı. Bunu da ileriki yazılarımızda anlatacağız(Devam edecek…)
Okunma Sayısı: 195
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.