TÜRK KADINININ SOSYAL VE SİYASİ HAK ALMA MÜCADELESİ(1)
11 Aralık 2024, Çarşamba 10:17“…Bu son yılların yenilik yaşamında, ulusu ölümden kurtarıp bağımsızlığa ulaştıran azim ve etkinlik alanında…en çok yüceltilerek ve sürekli şükran ile anılması gerekli bir çaba vardır ki, o da Anadolu kadınının sergilemiş olduğu çok yüksek, çok yüce, çok değerli özverilerdir. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda Anadolu köylü kadınının üzerinde kadın çabası göstermek olanağı yoktur ve dünyada hiçbir ulusun kadını “Ben Anadolu kadınından daha çok çalıştım, ulusumu kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar çaba gösterdim” diyemez…
5 Aralık 1934 Kadına Seçme ve Seçilme(Milletvekilliği) hakkı tanıyan TBMM’de kabul edildiği bir tarihtir. Yukarıda Mustafa Kemal’in açıkladığı gibi Türk kadını bu hakkı çok önceden elde etmeliydi. Peki neden bu kadar geç kalmıştı? İşte bu seri yazımızda Kadınlarımızın siyasi mücadelesi ve haklarını anlatmaya çalışacağız.
Göreceksiniz ki, bu birkaç yılda elde edilmiş, ya da birileri tarafından kadınlara bahşedilmiş bir hak değildir.
MECLİSTE KADIN ADINA BİLE TAHAMMÜL EDİLMİYORDU…
Kadınların siyasal haklarını kazanmaları, seçim yasasının değiştirilmesinin tartışıldığı BMM nin 3 Nisan 1923 günlü oturumunun da tanıklık ettiği gibi, büyük çaplı bir girişimdi.
O zamana değin, seçimler 1909 yasanının getirdiği düzenlemelere yapılıyordu. Her il bir seçim bölgesi sayılıyor ve her vilayet, her 50 bin erkek(buraya dikkat kadının esamisi bile yok!) nüfus için bir milletvekili seçiliyordu. Kurtuluş Savaşında çok fazla erkeğin ölmesi nedeniyle bu sayının 20 bin olması tartışılıyordu. Bundan faydalanmak isteyen Tunalı Hilmi Bey gibi kimi vekiller kadınların da etkili olmasını istiyorlardı. Bakın o tarihte mecliste neler oldu?
Tunalı Hilmi Bey: “Arkadaşlar! Savaştan ulusumuza kalan anneler erkeklerden daha kalabalıktır(çeşitli gürültüler, ayak sesleri.) Ayaklarınızı vurmayınız! Baylar! Ayaklarınızla kutsal bacılarımızın ve kutsal analarımızın kafalarına vurmuş oluyorsunuz(…) Sizden rica ediyorum, benim anam babamdan daha yücedir.(ayak sesleri..:) Analar cennetten bile yücedir(ayak sesleri) Müsaade ediniz arkadaşlar, sizlerden analara, bacılara seçilme hakkı tanımanızı istemiyorum. Fakat arkadaşlar, analarımıza, bacılarımıza(gürültüler)
Emin Bey(Eskişehir): Hilmi Bey, ulusun duyarlığı ile oynama(dinsel yasaya saygı gösteriniz sesleri)
Tunalı Hilmi Bey: Ben onlara seçilme hakkı tanınmasını istemiyorum(gürültüler) Ben size, analarımıza oy hakkı verelim demiyorum. Benim din yasasına saygım vardır.
Müsaade edin arkadaşlar, düşüncemi açıklayayım.
Emin Bey : Böyle düşünce olmaz.
Tunalı Hilmi: Ne söylediğimi anlamayan arkadaşlar, meramımı anlatabilmem için sussunlar. Analar için, bacılar için (şiddetli gürültüler…)
Başkan oturuma ara vermek zorunda kaldı. Görülüyor ki BMM’nde, milletvekillerinin çoğunluğu, kadınlar için önemsiz de olsa, kimi siyasal haklar verilmesi için tartışmaya bile karşıydılar.
Mustafa Kemal’in niçin bu görüşmelere etki etmediği akla gelebilir. Hatta Afet İnan Mustafa Kemal’e neden müdahale etmediğini bir zaman sonra sorar. Aldığı yanıt şudur:
“…Başarmak için zamanı ve zemini daima hesaba katmak gereklidir. O gün mecliste hava elverişli değildi.”
1923 de bile kadın adına bile tahammül edemeyen bir meclisimiz, çok sayıda(çoğunluk olarak) milletvekillerimiz vardı…(Devam edecek…)
Okunma Sayısı: 148
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.