LAÇİNNN
s
Muğla
02 Nisan, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    37.98
  • EURO
    41.13
  • ALTIN
    3808.3
  • BIST
    9.659
  • BTC
    84140.963$

Tel kopptuuuu

03 Kasım 2024, Pazar 15:29
Tel kopptuuuu

henüz. Bin dokuzyüz yetmişli yılların sonu.Bende tabiri caizse: Kakası denize ulaşmamış yeni yetme bir denizci.
Dayım Sinyor’a ait olan DEMİR KAYMAK isimli dalgıç teknemizin bakımlarını yapma zamanı geliyor.Önümüzde gelen yaz. Demir Kaymak Yedi buçuk metrelik karpuz kıç, tek direkli ve acil durumlarda;Yelken çekilebilen baş istıralya da flok donatılmış. Mutfağı olmayan, Duş ve tuvaleti olmayan,ama kıç güvertesinde iyi pilaki balık pişirmeye yarışan bir küçük tüpü,Kamarasında iki tek kişilik yatak olan. Gösterişten uzak bir tekne.Knidos ta karaya çekebiliyoruz.Ancak herhangi bir marangoza, çiviye,boyaya macuna, ihtiyaç duyulduğunda ; Knidos ta yok.Knidos ,da ;Deniz çayırı ve kumdan başka bir şey yok. Knidos bizim ihtiyaçlara cevap vermiyor. Yakın köylerdeki nalburiye de bizim ihtiyaçlarımıza cevap vermiyor. Onlarda dolap teli( buzdolabı olmadığından yiyecekler telli dolaplarda saklanıyor.) Eşeğe yük sarmak için keten urgan,ince cam çivisi bulunuyor.Datça’ya gitsek orada Çekek yeri yok, olsa akşamları bizim kalacağımız yer yok. O yok, bu yok, şu yok. Datça bize göre değil.
Demir Kaymak Dalış için dizayn edilmiş bir tekne. Sermayesi: dokuz beygirlik volantlı bir SLAVİA deesel motor, 70 metre hava hortumu ve ucuna nargilenin bağlı olduğu bir kompresör ile donatılmış süngerci kayığı.
Bizlerde :Sinyor dayım,Gara Memed, Cumhur Aslankılınç, Akın Aydoğan. Ve ben Aslan Atilla Yorulmaz Demir Kaymak teknemizin tayfalarıyız.Bakım ve onarımını yapmak için Bodrum’a götürmeye karar verdik.Neticede bizim hayatımız demek Demir Kaymak .Ona iyi bakmalıyız. Hava hortumunun ek yerlerindeki kelepçeler krom olmalı .Sörveyin en çok önem verdiği şey o. Hava filtresindeki karbon kömürleri yeni olmalı.Kompresörün rulmanları temizlenip yağlanmış ve kayışları yeni ve işlevsel olmalı.Kalafat yapılmalı, macun çekilmeli, zehirli boyası yenilenmeli, siltinesine su almamalı.Mazot tankı temizlenmeli,filtreler tıkanırsa dalış için kıyıya sokulduğumuzda makina stop ederse yandık. Neticede Slavia kol ile çalışan bir deesel motor. Marşlı çalıştırma düzeneği yok.Makinanın hava filtresi, mazot filtresi, yağ filtresi yenilenmeli. Bütün bunlar Bodrum’da mümkün olabilir. Datça o yıllarda bu konularda çok çarasiz kalıyor.
Bodrum’un ilklerinden olan Çolak Erol’un tersanesine gidip teknemizin karaya çekilmesi ile ilgili konuşmak istiyoruz.Bodrum limanı o yıllarda boş ve biz Demir Kaymak ı Palmiye lerin oradaki balıkçıların yanına demirleyip sabah erkenden İçmelere doğru yürüyerek Ağanlar tersanesinin sahibi Çolak Erol ‘la konuşacağız.
Çolak Erol çok kalender bir kişi.Cebimizde para olmadığını biz söylemeden anladı. Olan parayıda boya, macun , şuna , buna harcarsınız, benim ücretimi de yazın Balıkla ödersiniz demişti. Denizciyi , Denizde çalışanı, deniz emekçisini çok iyi anlayan bir kişiydi çolak Erol. Küçük yaşlarda tersanesinde volant kayışına kaptırdığı sağ elini dirseğinden itibaren kaybetmişti. Ama bu ona başka melikeler kazandırmıştı. Yaptığı teknelerin formasına keskin gözleriyle bakarak ve yanında çalışanları yönlendirerek şekil veriyordu. Onun yaptığı guletler denizde bir kuğu güzelliğinde süzülüyordu .Ölçü alırken; Gözleri bir kumpas dan daha hassastı. Ağaca baktığı anda metre kullanmadan onun ebatlarını söyleyebiliyordu. Bir Bodrum markasıydı Çolak Erol. Ünü sınırlarımızı aşmıştı.
Teknemizi Ağanlar tersanesine çekip bakımını yapmak için Anlaştık; Bodruma dönüş yolculuğuna başlıyacaktık. Bu arada Zaman geçmiş işçiler için öğle paydosu yaklaşmıştı. Bende teknelerin çekildiği alanı dolaşıyorum. Bizim tekne nereye çekilir. Nerede bakım yaparız gibi düşüncelerle karaya çekilmiş teknelerin altında dolaşıyorum. Bir taraftanda hayaller kuruyorum.bu direkler devrilirse ne olur.?Domino etkisi yapar.Diğer teknelerde yan yatar.Deprem olsa şu olur!. Kendimi böyle sorularla meşgul edip teknelerin altında yürürken; Kötü kötü hayaller kuruyorum. Denizde tamamda karada bu altı, yedi , sekiz adet payandanın desteğiyle nasıl duruyorlardı? Tamda bu anda bir çığlık duydum. TEL KOOPPPTUUUU. Eyvah dedim. Bir tekne devrildi Altında da birkaç genç deniz emekçisi ezilip öldüler diye düşünüyorum.Sesin geldiği tarafa gitmek istemiyorum.Bakmakta istemiyorum.Sonradan öğreniyorum bunu. Tel Koptuuuu. Bir mesajdı.
O gün bakım ve onarımı biten tekne yığma kazağa alınıp denize indirilecekti. Herşey yolunda gidiyordu. Çünkü Çolak Erol un tersanesinde disiplin hakimdi. Teknesi denize indirilecek kişi ve şirketler zengin olabilirdi. Cömert olabilir di, Ağanlar tersanesinden mutlu olabilirdi. Bahşiş verebilirdi,Ama; Hiçbir şekilde çalışanlara alkol ikram edemezdi. Orası ciddi bir işyeriydi. Kızaklanıp denizin kenarına getirilen tekne tel donanımı değiştirilir ve tam dengede olacak şekilde durdurulur. Denize inmeye hazır olan tekne;Bir pehlivan kriko yardımı ile itilir ve tekne kendi ağırlığıyla denizin içindeki kazağın üzerinde kayarak suyla buluşup yüzer . İşte ,teknenin sahibi bu iş yapılmadan önce Pehlivan kriko ile son dokunuş yapılmadan önce getirdiği Baklavayı ve meşrubatı teknesinin önüne ,pehlivan krikonun vurulacağı yere, kızağın üstüne getirip koyar. Kızakçılar ve etraftaki diğer deniz emekçilerine ikram edilir. Ve hayırlı, uğurlu ,olsun . Kaza bela gelmesin temennilerinden sonra pehlivan kriko ile son dokunuş yapılır.
Tersanedeki emekçilerin İşte böyle görkemli, duygulu, bir ana hazır olduklarını tekne sahibine bildirmenin bir yoludur. TELLLL. KKOOOPPPTUUU.
Ohhh be dedim. Kaza bela yokmuş. Hayırlı uğurlu olsun deyip bir parça da ben aldım baklava tepsisinden.
Sezon sonu geldiğinde çalıştığım tekneyi karaya alırken;Hep bu Tel koptu hikayesini anımsarım.
Bu vesileyle;Çolak Erol u rahmetle anar; Kurduğu işyerinde:AĞANLAR tersanesinde hizmet veren bütün deniz emekçilerine esenlikler dilerim.

Aslan Atilla YORULMAZ
29/Ekim/2024
Belenköy /Datça


Okunma Sayısı: 1147

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.