POSTMODERN İNANCIN YENİ KÜLTÜR KODLARI: KARMAŞA VE YAYGARA
24 Kasım 2024, Pazar 14:57Postmodernist inanç tüm yapıları ile eski krallıkları ve semavi dinleri anımsatmaktadır. Postmodernist mabetler AVM' ler, postmodernist imamlar marka sahipleri, postmodernist müritler ve keşişler markaların mağazalarını işleten patronlar ,cemaat ise tüketicilerdir. İşte bu dinin de ayini alış-veriş yani tüketimdir. Postmodern toplumda inanç alışveriş ayini ile güçlenir. Zira milletsiz bire dünya kurmak isteyen büyük oyuncular toplumları bu şekilde egemenliklerine daha kolay alacaklardır. Ancak tüketim bu toplumlarda bir çılgınlık derecesinde olmalıdır. Postmodern ilahiler olan reklamlar toplumu etkileyecek ve cezbedecek şekilde yaygaralı olmalıdır. Yaygara cemaati birbirine bağlayan en büyük bağdır. Cemaat tüketim için yaygara koparmalı, birbirini ezmeli ve kargaşa oluşmalıdır. Kargaşa toplumun milli değerlerini tüketerek bireyselleşmesinin önünü açacak ve insanların ilahi varoluş biçimi olan millet olgusunu ortadan kaldıracaktır. Postmodernist inanç; cihan hakimiyetinin tüketilme arzusunu doğuran odakların hakkı olduğunu düşünür. Devinim; postmodernist inanç sisteminde yozlaşmış ve menfi bir anlam kazanmıştır. Bir bakıma devinim yaygara halini almaktadır. Toplum/cemaat tüketim yaygarası içinde kuvvetini yitirmekte böylece kargaşa ortaya çıkmaktadır. Eliade' nin kozmoza dönüş fikrini- her şey kozmoza dönmek ister- postmodernist anlayış kaosa, kargaşaya dönüş olarak algılamıştır. Zira postmodernist inancın temelinde Batı fikrinin temelinde olduğu gibi Yunan miti güzellemesi mevcuttur ve Yunan miti kaos ile ( kargaşa ) doğmaktadır. Böylece postmodernist imamlar kendi mabertlerinde bir Zeus olmak istemektedirler. Kendi inançalarını koruyan milletler postmodernist imamların tiranlarıdır. Ancak tabii ki bu imamlar da sorgulamakta ve tedirgin olmaktadır. Çünkü bilmektedirler ki her yaygaranın ve kargaşanın içinde düzen ve istikrar mevcuttur. Devinim postmoderniteye rağmen bazı noktalarda müspet bir şekilde kendini göstermektedir. Değişim tek değişmeyen şey iken postmodernitede bunu nasıl kullanacağını ve sonuçlarının ne olacağını tam olaraka bilmemektedir. İş Türk toplumuna gelince dde postmodernizmin amaçlarını gerçekleştirmek için büyük yol alsa da kuruluş töresini yıkamamaktadır. Zira Türk töresi ve miti tüm zorlukları görmüş ve zıtlıkları yaşayarak kendiner gelmiş bir sistem olarak toplumu ayalkta tutmaktadır. Umay Ana ' nın kazanından hem Çömçe Gelin hem de Albastı karısı çıkmaktadır. Bu durum Türk toplumunun her şeyi gören gözü sayesindedir. Bilge Kağan da Orhun Kitabelerinde yaygara ve kargaşaya karşı çıkarak " üste gök basmassa altta yapız yer delinmezse Ey Türk senin ilini ve töreni kim bozabilir" demiştir. Bilge Kağan Türk toplumunu oluşturan düzene bu kadar sadık idi. Törenin kıyamete dek süreceğine olan inancı bunu göstermektedir. İşte bu güven ile Türk varlığı devam etmektedir. Ancak karşısında postmodernizmir din mertebesine ulaşmakta ve toplum dinamiklerine hücum etmektedir. Ve Elçin Efendiye haykırmaktadır: " Ey insanoğlu; tabiat sana 2 göz vermiş. Sen kör yaşıyorsun ve kör de öleceksin." ( SAVAŞ Metin, Kırmızı Yazılar, s. 245)
Okunma Sayısı: 158
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.