KURTULUŞ'TAN KURULUŞA MUSTAFA KEMAL SAMSUN'A ÇIKTI MI ÇIKARILDI MI?(23/3) VAHDETTİN'LE GÖRÜŞMEDEN ÖNCE...
07 Şubat 2023, Salı 12:14Son ziyaretlerini yapmak için,Harbiye bakanını;İçişleri bakanını ve sadrazamı makamında ziyaret etmek istedi. Kimse yerinde yoktu. Bakanlar kurulu toplantısı vardı. Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığı Babıali'ye geçti.Bakanlar Kurulu toplantısı bitmiş,hararetli tartışmalar sürüyordu.Buraya çok ibretlik olduğu için Mustafa Kemal'in anlatımlarından bir bölüm alacağım
Mehmet Ali Bey(İç İşleri Bakanı):
-Ne yapmayı tasavvur ediyorsunuz,diye sordum
-Protesto edeceğiz!
-Bu gereklidir. Ancak bir protesto ile İngilizlerin,Yunanlıların İzmir'den çekileceklerine ihtimal veriyor musunuz?
-Fakat başka ne yapabiliriz?
-Belki daha kesin tedbirler düşünülebilir...
-Mesela ne gibi?
-Öyle hareketlere kalkarsak bize ne yaparlar bilir misiniz?
Tabii"Kalkar benim yanıma gelirsiniz" diyemezdim.
PADİŞAHLA SON BULUŞMA;
Vahdettin İstiklal mi dedi,İstikbal mi dedi?
Bu soruyu şu nedenle sordum. Yazımızın birkaç yerinde,düşüncemizi belirttik. Vahdettin'in vatanın kurtarılması değil,kendi geleceğinin kurtarılması olduğunu...Bunu ispatlamak görevimizdir. Bunu da ancak,olayın kahramanı ve tanığı Mustafa Kemal ile yapabiliriz. İşte Mustafa Kemal'in kendi anlatımı:
"Yıldız Sarayı'nın ufak salonunda Vahdettin'le adeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa,üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi'ne doğru açılan penceresinden gördüğümüz manzara şu:......Vahdettin hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı:
-Paşa,paşa!Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir(elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ekledi),tarihe geçmiştir.(O zaman bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım.dikkatle sükunetle dinliyordum)
Bunları unutun dedi;asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa,paşa; devleti kurtarabilirsin!
Yukarıdaki bu paragraf Atatürk'ün kendi anlatımlarından alınmıştır. İşte bu paragraftan Vahdettin'ci yazarlar büyük sonuçlar çıkarırlar.Ama Mustafa kemal yine kendi anlatımlarıyla bu taraftarlara gerekli yanıtı verir:
"Bu son sözlerinden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle samimi mi konuşuyor? O Vahdettin ki yabancı hükümetin yüzüncü derece aletleri ile temas arayarak,devletini ve saltanatını kurtarmaya çalışıyordu. Bütün yaptıklarından pişman mı idi? Aldatıldığını mı anlamıştı? Fakat böyle bir tahmin ile başka bahislere girişmeyi tehlikeli saydım.Kendisine basit cevaplar verdim"
....................Vahdettin demek istiyordu ki,hiçbir kuvvetimiz yoktur. Tek dayanağımız İstanbul'a hakim olanların siyasetine uymaktır. Benim memuriyetim,onların şikayet ettikleri sorunları çözmekti. Eğer Onları memnun edebilirsem,memleketi ve halkı,bu siyasete karşı gelen Türkleri de yola getirirsem,Vahdettin'in arzularını yerine getirmiş olacaktım.
Burada Mustafa kemal tüm konuşmalarında kısa,kaçamak yanıtlar verdi.
Kısaca bir konuyu da açıklamak gerek. Saat olayı...Naci Paşa elinde bir kutu ile Mustafa Kemal'e Vahdettin'in armağanı olan saati takdim etmiştir. Öyle abartılacak bir şey değildir. Buraya yazmamızın nedeni,bundan da Vahdettin,Mustafa kemal ilişkilendirilmesi yapıldığındandır. Dediğimiz gibi basit bir hediye verme olayıdır...
İSTANBUL-SAMSUN YOLU ÇETİNDİR,TEHLİKELİDİR.O NEDENLE?
15 Mayıs 1919 günü,Yıldız Sarayından çıktıktan sonra Mustafa Kemal doğru Şişli'deki evine gitti.Bandırma gemisi kaptanı İsmail Hakkı Durusu'yu Şişli'deki eve çağırmıştı. Bir süre kendisiyle yol konusu hakkında görüştü.
Öbür yandan,bu yolculukta olası tehlikelerden Mustafa Kemal'i kim koruyacaktı?
Bu iş için Cevat Abbas görevlendirildi
Mustafa Kemal,Gebze,Tavşancıl,İzmit,Değirmendere çizgisini izleyerek Anadolu içlerine geçerken,güvenliği sağlamak için bir Kuvayı Milliye Birliği oluşturuldu.Cevat Abbas tarafından oluşturulan bu birliğin başına,daha sonra çok ünlenen Yahya Kaptan getirildi.(Yahya Kaptanı da bir başka yazıda anlatmak isterim)
Küçük bir ayrıntıyı da yazmak istiyorum. Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı Mayıs günleri tüm ormanların yeşerdiği bir dönemdir.Bu da Mustafa kemal ve arkadaşlarının bir taktiğidir.
Koruma gruplarının oluşturulma nedenini Cevat Abbas şöyle anlatır:
"....Kocaeli çizgisi üzerindeki Türk köylerini kasıp kavuran Rum çetelerinin ve İstanbul hükümetinin takip ettireceği askeri kuvvetlerin kolay kolay ilk saldırışta kıyımına uğramamak içindi.
Atatürk'le kendime cephanesiyle birlikte birer mavzer filintasıyla iki el bombası hazırlamıştım.
Adım adım 16 Mayıs'a gitmeden önce,Mustafa Kemal ve Zübeyde Hanım'a bir uğrayalım isterseniz
Okunma Sayısı: 320
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.