KÜLTÜR YAZILARI… ANADOLU (TÜRK)KÜLTÜRÜ (1)
16 Mayıs 2024, Perşembe 17:44 Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun ölçütüydü bu…Sorardı O:
“-Paris'tesin,açsın…Cebinde 50 frangın var(o zamanlar Euroya geçilmemişti)…Ne yaparsın?
-Karnını mı doyurursun? Sinemaya,son günlerin en iyi filmine mi gidersin? Kitap mı,yoksa küçük bir tıpkıbasım mı alırsın? Müzeye mi gidersin?
Devamında:
“-İşte o yaptığın senin kültüründür”(Aktaran Cengiz Bektaş)(1)
Başlığı Türk Kültürü,Kültür gibi atmak istedim. Ancak Anadolu Kültürü dendiğinde çok kültürlülüğü barındırdığı için bu başlığı uygun gördüm.
Ama bir kültür tarifinde anlaşarak konuya girelim.Kültür(ekin),eğitim,bilim gibi kavramların onlarca,yüzlerce tarifi vardır. Bir tek sözcükle anlatılacağı gibi,onlarca cümle ile de anlatılabilir.Ben,hepsi de doğru olan tanımlardan,kendimce en doğru gördüğümü yazmak istiyorum.
KÜLTÜR:İnsanın,doğayla alışverişinden elde ettiği birikimlerin tümüne KÜLTÜRdenir.
Girişteki alıntıya gelirsek,gerçekten dediği gibi değil midir B.R.Eyüboğlu'nun.Sözleri bir yana bırakıp düşünelim. Ne yaptığımız değil midir kültürümüzü belirleyen? Eylemlerimiz,seçmelerimiz değil midir kültürümüz?
Kültür biraz da insanın kimliğiyle ilintilidir. O halde önce bir kültürden önce Türk Kimliği üzerinde birkaç söz edelim.
En yalın tanımıyla kimlik, kişilerin, grupların, toplum veya toplulukların ”Kimsiniz, kimlerdensiniz” sorusuna verdikleri yanıt ya da yanıtlardır. İnternet ortamında, bir iletide, kendisini, ”Ben, Ali Bakırcıoğlu” diye yazan biri, Bakırcılar soyundan ya da ailesinden,Ali olduğunu söylemektedir. “Hangi Ali?”sorusuna karşılık olarak ”Albay'ın kardeşi” ya da ”Eczacı Halis'in ağbisi” yanıtı verilebilir. Bu bildiğimiz, tanıdığımız Ali'dir,..Yeterlidir. Tanımadığımız bir Ali'nin geçmişini,geleceğini,yedi göbek öncesini sormamız gerekebilirdi.Ya da Ali kendini tanıtmak için,Müslüman ve Türk olduğunu belirtmek gereğini pek duymadan, Bakırcıoğlu soyadı ise Türk olduğunu açıklıyordu.
Bu türden kimliklerimizde,bizi ötekilerden ayıran nitelik ve özelliklerden çok,bazılarıyla ortaklıklarımızı öne çıkarırız. Ancak bilerek ya da bilmeyerek,kimlerden yana,kimlere karşı olduğumuzu da söylemiş oluruz. Hatta kim olduğumuzun ve varlığımızın
bilincine,kimlere karşı olduğumuzun bilgisi ve yardımıyla varırız. Bu evrensel karşıtlığı,Arap atasözü şöyle dile getiriyor:
“Kardeşime karşı Ben,
Yeğenimize karşı kardeşim ve Ben,
Yabancıya karşı, yeğenimiz, kardeşim ve ben.”
Okunma Sayısı: 271
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.