KÖY ENSTİTÜLERİ VE KORONAVİRÜS!.
17 Nisan 2020, Cuma 11:14*Köy Enstitüleri'nin özgün eğitim öğretim sistemi, Kars'tan Kırklareli'ne kadar 21 okulda 10 yıl boyunca sürndürüldü.
*Zorluk, sorun ve dayatmalara karşın dünyaya örnek bir uygulama olarak Türk ve genel eğitim tarihle için bir ilk sayıldı.
*17 Nisan 1940'ta kurulan Köy Enstitüleri'nin hazırlık aşamaları uygulama süreci ve kapatılma nedenleri…
Köy Enstitüleri tamam da, koronavirüs ne alaka? Diye soranlarınız olabilir. Bunu yazının sonunda açıklayacağım. Lütfen dikkatlice okuyun,
Anadolu 1920-30 larda eğitimden yoksun bir yerdi. Daha 1900 lü yıllarda bu biliniyordu
Tarımın gelişmesi için eğitimin, aydınlanmanın şart olduğunu bilen aydınlar vardı. Bunların başında eğitimci yazar Ethem Nejat(1887-1921) İş başında eğitim projesi bir başlangıçtır.
2. Meşrutiyet'te filizlenen benzer görüşler, cumhuriyetin ilk yıllarında güçlendi. 1924-1925'te yabancı uzmanlar da Türkiye için önerilerde bulundu. Bunlardan biri de eğitimci John Dewey'dir. Verdiği raporda özet olarak; köy öğretmenlerinin sağlık elemanlarıyla işbirliği yapmasının önemini belirtmişti.
Mustafa Necati'nin Maarif Vekilliği(Milli Eğitim bakanı-1925-1929) döneminde, kendisinden önceki tüm olumlu önerileri gündeme aldı.
*1926'da kendi kuşağından, yetkin ve güçlü merkez örgütü kurdu. Yeni Türk harflerinin kabul edildiği 1928'de yaklaşık 40 bin köyün ancaküçte birinde, toplam 16 bin dolayında öğretmen veya öğretim görevlisi vardı.
*25 köyün ne okulu ne öğretmeni vardı.
*Mustafa Necati gece gündüz çalışarak(ölümüne değin 1 Ocak 1929) on yıllık bir öğretmen yetiştirme planı öngörmüş; bunun için ivedilikle her biri 600 mevcutlu 10 çağdaş okul açmayı hedeflemişti.
*Daha Köy Enstitülerine zaman vardı. Ancak,onun bir denemesi olarak 3 yıllık yatılı Kayseri Zincidere ve denizli Köy Muallim mektepleri açıldı. Yerleşim yerlerinden uzakça yerlerde kurulan okulda, kültür dersleri işleniyor; öğleden sonra 30 dönümlük tarla alanında,bağ bahçe, ahır, kümes, ekim,dikim, sağım üretimi yapılıyordu. Bu okullar 1929-1932 arasında üç dönem mezun verdikten sonra kapandı.
*Dr. Reşit Galip 1932 de bakan olunca. Uzmanlardan oluşan bir Köy İşleri Komisyonu kuruldu.
*İşte tam bu sırada Öğretmen Okulu çıkışlı İsmail hakkı Tonguç da İş ve Meslek Eğitimi adlı kitabını yayımladı.
*1935'te göreve gelen Kültür(Milli Eğitim) Bakanı Saffet Arıkan,öğretmenin ailesiyle köyde yerleşmesi ve örnek üretim yapması için yer ve arazi tahsisini amaçlayan “Köy öğretmenleri” projesini onaylayarak Gazi Eğitim Enstitüsü öğretmeni İsmail hakkı Tonguç'u İlköğretim genel Müdürlüğüne atadı.
*1936 da Eskişehir Çifteler'de Köy Eğitmenleri kursu açıldı. Burada yeni terhis edilmiş okumla yazma bilen çavuş, onbaşı ve erlerden yetenekli köy gençleri, 6 ay kurs eğitiminden sonra üç sınıflı köy okullarına atanmaya başladı. Kursiyerler ilk örnek derslerini Ankara'da Bakanlar Kurulu'nun önünde verdiler. Dersler şunlardı:Hesap, Yurt ve Yaşama Bilgisi, Okuma ve Yeni Harflerle Türkçe…
*Eskişehir Çifteler, İzmir Kızılçullu 'da iki 5 yıllık Öğretmen Okulu açıldı. İşte Köy Enstitüleri'nin başlangıcı budur.
*Buraya kadar olan süreci zevkle izleyen M. Kemal Atatürk, Köy Enstitüleri'nin kuruluşunu göremedi. Acaba birkaç yıl daha yaşasa,bir dizi şanssızlık ve yetersizlikle gündeme gelecek Köy Enstitüleri, ayakta kalır ve Türkiye bambaşka bir ülke olur muydu?
*Köy Enstitüleri , en önce yapılması gerekirken, en sona bırakılmıştı. İkinci Paylaşım Savaşı koşullarında, başırıılmaya çalışılmış, sonrasında da çok partili dönemde muhaliflerin hedefi olmuştu. Aslında muhaliflerin değil, mütegalibenin, ağaların, yobazların, gericilerin, hedefi olmuştu.
*Yeni C.?başkanı İsmet İnönü,28 Aralık 1938'de Kültür Bakanlığı adının Maarif Vekaletine(Milli Eğitim bakanlığı) dönüştürülerek, Başbakan Celal Bayar'ın Maarif Vekilliği'ni bırakan Saffet Arıkan'ın yerine Hasan Ali Yücel'in atamasını onayladı. Nasıl bir iştir? H.?Ali Yücel'i atayan celal Bayar ve onun öncülük ettiği DP. (Demokrat parti) gerici iktidarı, Onu irdirmek, Köy Enstitüleri kapatmak için elinden geleni ardına koymamıştır!
*Mustafa Necati ekolünden gelen, çağdaş, laik bir insan olan Hasan Ali yücel(28.12,1938-05.08. 1946) 7 yıl 7 ay 7 gün(777) hizmet etti.
*Burada şunu yaptı ,bunu yapamadıyı anlatmayacağım. Konumuz Enstitü tarihi! 1939 yılında ilk kez Maarif Şurası toplandı. Şüraya, başta İsmet İnönü, M.?vekilleri,yöneticiler, eğitimciler,eğitmenler,köylüler…katıldı. Asıl konu Köy Enstitüleri'ydi. Köy enstitüleri şürada alınan kararlar doğrultusunda , 17 Nisan 1940 yılında kuruldu.
*Kuruluş gerekçesinde şöyle yazılıyordu: 31 bin köyümüzde okul yoktur. Erkek nüfusun % 76,7'si, kadın nüfusun % 91,8'i okuma yazma bilmemektedir. Bilgisizliğin en yoğun olduğu yerler, genel nüfusun %81'ini barındıran köylerdir. Köylünün daha iyi üretici olması için okutulması koşuldur. Öğretmen okulları mezunları köy koşullarına uyum sağlayamıyor. Bu hizmeti köylerden alınacak adayların yetiştirileceği Köy Enstitüleri verebilir…
*Peki, Köy Enstitüleri, bu köy gençlerine ne verecekti? Kooperatifçilik, tarım işleri, dülgerlik, demircilik, HASTA BAKIMI, dikiş, ev idaresi, çocuk bakımı da öğretilecekti.
* Cumhuriyet Türkiye'sinde başlatılan, bu özgün eğitim-öğretim sistemi,Kars'tan Kırklareli'ne kadar 21 enstitüde 10 yıl boyunca sürdürüldü
*Zorluk, sorun ve dayatmalara karşın dünyaya örnek bir uygulama olarak Türk ve genel eğitim tarihleri için bir ilk sayıldı.
*Köy Enstitüleri, 2.Dünya Savaşı koşulları, çok partili yönetime geçiş tartışmaları, yobazlık, gericilik dirençleri nedeniyle 10 yıl mezun verdikten sonra 24 Ocak 1954'te Demokrat Parti döneminde yok edildi! Sonra İlköğretmen Okullarına dönüştürüldü. Fakat DP'den sonra gelen gerici yönetimler Öğretmen Okulları na da tahammül edemedi. Zamanla onları da kaldırdılar.
*1944'teki ilk mezunlarından 1950'lere kadar köy kökenli 17 bin öğretmen ve 5 bin dolayında SAĞLIKÇI bu kurumlarda yetişti. Bunlar, 1980'lere kadar 40 bin dolayındaki köyün yaklaşık yarısında görev alarak okuma-yazma ve okul eğitimi süreçlerinin başını çektiler.
*Köy yaşamını düzenleyici hizmetlere katkıda bulundular. Halkevleri,kent okulları, kamu görevlileri gibi konularla birlikte dayanışmalı köy yaşamı ve kültürünü inceleme ve araştırmalara açtılar. Yeni bir köy edebiyatı da burada doğdu!
Yazının birçok yerinde sağlıkçı, hasta bakımı gibi tanımlar geçti. Evet Köy Enstitülerinin eğitim yaptığı dönemde bu bölümlerden 5 bin sağlık elemanı yetişti. Eğer devam etseydi. Bugün sağlık elemanı darlığımız olmayacaktı. Ben Datça gibi nüfusu 20 olan küçük bir kasabada yaşıyorum. Burada bile hemşire ve ebe gereksinimi var. Hem de çok. Doktorlarımız bizim gözümüzün nurudur. Ama bu ara eleman dediğimiz insanlar olmasa ne yapacaklar. Ebeler, hemşireler hekimlerimizin kolu kanadıdır.
Böyle pandemik ortamlarda çok ama çok ihtiyacımız olan elemanların noksanlığı bile Köy Enstitüleri'nin kapanmasıyla izah edilebilir. Gerici, yobaz yapının bizi getirdiği yeri görüyorsunuz.
Yazıyı bitirmeden, Köy Enstitüleri'de saz hocalığı yapmış Aşık Veysel'in bir şiirinden alıntı yapmak istiyorum(Tamamını internet ortamından okuyabilirsiniz)
KÖY ENSTİTÜLERİ'NE
Enstitü bir kovana misaldir
Her türlü çiçekten alır bal yapar
Yurdumuz içinde doğru bur yoldur
Memlekete kanat takar kol yapar
Uyarın köylüyü varsın ayılsın
Enstitü kuvveti yurda yayılsın
Herkes kazancının yolunu bilsin
Öğretmenler iz gösterir ,yol yapar
AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU
Okunma Sayısı: 2946
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.