KNİDOS ASLANI DERTLİ..(13)
27 Eylül 2022, Salı 12:09Resim : 1795 yılında Knidos'u ziyaret eden bir İtalyan ressamı tarafından çizilmiş bir gravür.
Altının mermerle kaplı olduğu , söylenen Knidos-küçük deniz.
Gelmiş geçmiş en büyük dostlarımdan, beni yürekten anlayan Türk-İsveç karması Sara Esin ile Knidos Aslanı arasındaki derin ve anlamlı muhabbetin devamını yayınlamaya devam ediyoruz,..
S. Esin :
--Şimdi bak aslanım.. Knidos'un tahrip ve talan edilmesi konusunda ikide bir atalarımıza b*k atıp duruyorsun..Unutma ki dünyanın bu tarafları Bizans döneminde Bizanlılar tarafından en büyük talana ,yıkıma maruz kalmıştır..
K.Aslanı
--Tamamıyla haklısın.. Ama Bizans doğu Romadır. "Bizans" kavramı bir Alman tarihçi tarafından çok sonraları uydurulmuştur. Mesela doğu Romalılar (rum) Hristiyanlığı kabul ettikten sonra dinlerine aykırı buldukları heykel sanatını yok etmek için ülkelerinde binlerce sanat eserini yok etmişler, heykelleri kırmışlar kireç ocaklarında yakmışlardır. Buna Bizans tarihinde "Heykel kırıcılık dönemi "deniyor. Cavurca ismini hatırlayamadım.
S.Esin :
--Güzelliği dillere destan Praksiteles' in ünlü yapıtı K n i d o s -A f r o d i t i ' nin de bu dönemde yok edildiği söylentileri var..
K.Aslanı :
--Gerçek şu ki kızım..Knidos Afrodit'i Knidos'ta yok edilmedi.. Heykele kıyamayan bir bizans imparatoru bunu Konstantiniye' ye (İstanbul) götürdü.. Orada imparatorlara mahsus Losus sarayına konulmuş..Sonradan duyduğumuza göre Sarayda çıkan bir yangında yok olup gitmiş..
S.Esin :
--Doğru söyle ..Bunu duyunca ü z ü l d ü n - m ü ..?
K.Aslanı :
--Ç o o k k k ... Ne de olsa can dostumdu.. Hemşerimdi kaderdaşımdı.. Yoldaşımdı.. dert daşımdı.. Dünyanın dört tarafından gelen ziyaretçilerden bunaldığı, sıkıldığı zaman geceleri tapınaktan gizlice kaçar, yanıma gelir, içini döker dertleşirdik..Kader utansın..
S.Esin :
--Demek ki .. Knidos'u tahrip eden sadece bizler değiliz..
K.Aslanı :
--Haklısın kızım.. Neler gördüm neler..Ne tahripler gördüm .. Ne yağmalar.. Bak bakalım yukarıda ki resim de neler görüyorsun..?
S.Esin :
-Ne göreceğim.. ? Burası Knidos-küçük deniz.. Yelkenli tekneler var.. O zamanın adetlerine göre giyinmiş başı sarıklı insanlar var..
K.Aslanı :
--Bu Knidos gravürü 1795 yılında Knidos'u ziyaret eden bir İtalyan ressam tarafından yapıldı.. İsmini hatırlayamıyorum.. Dikkatlice bakarsan buradaki kişilerden birinin elinde b a l y o z var.. Önündeki antik taşları kırıyor..Bu kırdıkları taşları ne yapıyorlar biliyor musun..?
S.Esin :
--Hayır .. bilmiyorum..
K.Aslanı :
--Teknelere, mavnaları yükleyip civar adalara inşaat taşı olarak satıp, Datça ekonomisine katkıda bulunuyorlar..Bu ticareti Datçalı Türklerle rumlar birlikte yapıyorlar..
Genelde Türkler kırıyor, tacir rumlar gemilere yükletip satıyorlar..Neticede bunlar "C a v u r- t a ş ı " O günün koşullarında hiçbir değeri yok.. Ayrıca tarlalara gelişi güzel atılmış taşlar.. Tarım yapılmasına engel oluyorlar..
S.Esin :
--Sana Datçalılar olarak gerçekten minnettarız..Bizim Datça'nın tarihi biraz karanlık..tarihimize ışık tutuyorsun..
K.Aslanı :
--Estağfurullah.. Bende Datçalıyım.. Bildiklerimi, gördüklerimi elbette anlatacağım.. Atalarınızın bu talanda, tahripte pek suçu yok. O yıllarda dünya genelinde tarih, arkeoloji bilinci pek oluşmamış..Tahribat dünyanın her yerinde var..
Benim İtalyancam yok. İsterseniz bu gravürün altındaki İtalyanca açıklamaları birilerine okutun, Datça tarihine ışık tutabilir..
"Knidos'ta kırılan taşlar mavnalara yüklenip civar adalara inşaat malzemesi olarak satılıyor" gibi birşeyler yazıyormuş(sürecek )
Kaynaklar : Daha sonra bildirilecek..
Okunma Sayısı: 1855
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.