Hayvan Sevgisi...
20 Kasım 2024, Çarşamba 15:40Datça’da,bir bankta veya sahilde uzanan,sahipleri tarafından yürüyüş yaptırılan,cadde ve sokaklarda koşuşturan sokak hayvanları bazılarımızı ürkütüp tedirgin etse de,cadde de akan trafiğe aldırış etmeden uzanan bir köpeğe korna bile çalmayan, arabayı durdurup kalkıp gitmesini bekleyen ya da manevra yaparak etrafını dolanarak yola devam etmek günlük yaşamın parçası.
Tatilde,bir restoran ya da kafeteryada masaya yaklaşan kedi köpeğe önce bir kaç parça ekmek verip,yemediğini görünce tabağımızdaki yiyecekten bir parça vermeyenimiz,kediyi, köpeği sevmeyenimiz yoktur.Özellikle çocukların ilgisinin büyük olduğunu,alıp gitme isteklerinden caydırma zorluklarını da yaşar çoğu aileler , çocukları galip gelenler, bir kedi ya da köpek edinir.
Ailelerin küçülmesi,yalnız yaşayan insan sayısının hızla artmasına parelel olarak,büyük şehirlerde,kedi köpek sahibi olanların sayısı artmaktadır.Tatile gidenler,hayvan dostlarını bir yakınına ya da köpek bakım evlerine bırakmakta,uzun tatile,yazlıklarına gidenlerse beraberinde götürmekteler.Tatil dönüşlerinde çoğunlukla, yavrularını tatil beldelerinde bırakıp, kedi köpeklerini geri götürenlerin çok olduğu, datça gibi tatil beldelerinde yaşayanlarca ifade ediliyor.
Issız bir yerde havlayarak birbirleriyle kavga edenlere rastlayınca,sevimliliklerinin kaybolduğunu fark edip,tedirgin olur,korkan çocuğu alarak uzaklaşır insan. Datça’nın Burgaz düzlüğünde, sahil boyunca doğa yürüyüşüne çıkanların ellerinde sopalarla yürüdüklerini görünce, sopaları dağcılar gibi tırmanmak için kullandıkalarını düşündüm. Soran bakışım üzerine ancak içlerinden biri başıboş köpek sürülerinin saldırısına uğradıklarını savunma amaçlı sopaları ellerinde taşıdıklarının söylemesi beni çocukluğuma götürdü.
Kadirli'de, 1962 yılında olsa gerek, evimizin bahçesinde annemin yanında oynarken,köpeğin bana neden garip baktığını anneme sorunca,köpek yerinden kalkıp beni ısırıp kaçtığını hatırlıyorum.Bizim köpek mahallede komuşuları da ısırınca hasta olduğu saptanmış,mahalle karantinaya alınmış,bize de topluca Ceyhan'a aşı olmaya gitmek düşmüştü.Yıllar sonra günlerce aşı olduğunu unutan bendenize, 1999 yılında, Datça’da bir arkadaşım bir köpek yavrusu vermiş, gecenin bir vaktinde köpek beni ısırarak uyandırmış, deprem olduğunu öğrenmiştim.Oturduğum sitede kendini sevdirmeye çalışan köpekten korkanlar tarafından şikayet edilip, mahkeme kararı ile siteden atılınca benim, köpeği bir arkadaşa vermek zorunda kalmıştım.Benim köpek bakma sahipliğim sona ermiş gibi gözükse de , yeni sahiplerini benisemiş ama beni her gün ziyaret etmeyi ihmal etmemişti, Datça’daki görevim bitip gidinceye kadar.
Yer yüzünde 400 çeşitten fazla ırka sahip, tilki ve çakallarla akraba olan,hakimiyet kurma özelliği ile kurta benzeyen köpekler,12 bin yıldan bu yana,insanların,avcılıkta partneri, koruyucusu ve arkadaşı olmuş. Antik Mısırda kutsal sayılan köpeklere sadece kral ailesi sahip olabiliyormuş .Orhun yazıtlarında İt olarak adıyla belirtilmiş. Duyma ve koku alma duyguları gelişmiş,ancak renk algılaması ve uzaklık hesaplaması zayıf olan bu hayvanlar, her ne kadar insanlarla beraber olsalar da ,insandan çok ,birbirleriyle beraber olmayı seçiyormuş.
Yüzlerce koyun-keçiden oluşan sürüye bekçiliğini yapabilen ve güdebilen çoban köpeklerinin yanında, arama kurtarma çalışmalarını yapabilen, engellilere eşlik eden cinsleri geliştirilmiş. Kendi aralarında koşuşturan, birbirleriyle oynayanlar ya da hakimiyet alanlarına girenlere karşı savunmaya geçip havlayarak birbirleriyle kavga eden köpekleri görenler, saldırıya uğrama tedirginliğini, korkusunu yaşarlar.
Çoğu ülkede köpeklerin verdiği rahatsızlık için para cezası uygulanmaktadır. Almanya'da Münih'te bir kafeterya işleten arkadaşım, Türkiye'den çoban köpeği getirmiş, köpek de kafeteryayı hakim bölgesi ilan etmişti. Ağlayan bebek arabasının yanında havlayarak bebeğin annesine haber verse de, insanları korkuttuğu, için kesilen cezalardan bıkan Erkan, köpeği İzmir'deki çiftliğe geri göndermek zorunda kalmıştı.
Uzmanlar köpeklerden kaçılmaması, gözlerine bakılmaması, sahibinden izinsiz okşamama gibi öneriler de bulunulsa da, insanlar savunmaya geçince ısırılma yaralanmalar ,trafik kazalarına neden olmakta, maddi ve manevi zararlar meydana gelmektedir. Uzmanlar, Evde beslenen köpeklerin daha çok evin küçük çocuğunu ısırdığını da ilave ediyorlar. Yaralananların tedavi ve ilaç giderleri ile iş göremezlik gibi nedenlerle oluşan giderlerin karşılanması köpek sahibince zorunlu olmaktadır. Bu nedenle 6 aydan daha büyük köpeklerin 3. şahıslara vereceği zararlara karşı sigorta yaptırılması gerekli olmaktadır.
Tatil beldelerimizde her tatil sezonu sonunda , büyük şehirlere dönen tatilcilerce terkedilen sevimli köpekler ve kedilerin sadece sayıları değil, bakımları , barınmaları, yabanileşip sevimliliklerini kaybetmelerinin neden olduğu problemlerin çoğaldığı görülüyor. Geçtiğimiz günlerde bir köpek tarafından Datça’da ısırılan birinin kuduz aşısı olamk için Datça dışına gitmek zorunda kaldığından söz ediliyordu.
Bu nedenle, Sokak Dostları olarak hayatımıza giren kedi köpeklerin daha güvenli, sağlıklı ,bakımlı sevimli kalabilmeleri için, sigorta ettirilmeleri, Almanya,Avusturya İsviçre gibi ülkelerde olduğu gibi ,Belediyeler tarafından köpek vergisi alınması, kedi köpek sahiplenme sorumluluğunu getirebilecek ama daha da önemlisi sağlanan gelirle sokakta sahipsiz kalan köpeklere bakım evi,sağlık taraması yapılması gibi giderleri karşılanabilecektir.
Okunma Sayısı: 151
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.