GÜNCEL BİR BEYİT ŞERHİ
28 Eylül 2017, Perşembe 16:15Cîfe-i dünyâ değil kerkes gibi matlûbumuz
Bir bölük Ankâlarız Kâf-ı kanâat bekleriz
Fuzuli
Bu beyitin şairi olan Fuzuli bence Türkçe'nin en mahir şairi.Bugünkü Irak'ın içindeki Kerbela çevresinden ve Oğuz Türklerinin Bayat boyundan.Beyitin manası da şu:
“Dünya adlı çöplükte eşelenen kargalar gibi değiliz; kanâat Kâf'ını mekân tutmuş (kanaati huy edinmiş) Ankâ kuşları gibiyiz.”
Bir diğer okumada da şöyle anlaşılabilir:
“Dünyadaki pisliklerden değiliz,tabii ki biz de herkes gibi istenilendeniz(yani kişiler arasında olmamızı,arkadaşlık etmemizi isteyen kişiler elbet vardır.)
Bir bölük Ankalarız bize yetecek kadar Kaf Dağı bekleriz.”
(çünkü kanaat yeterli manasında da kullanılır.)
Fuzuli gibi bir deryanın daha nice şeyler düşünüp yazdığı bu beyit gerçekten bizim dünyamıza da hitap etmektedir.Hele mevcut konjonktürel durum içinde okunduğunda hem tespitleri hem de çözümleri içermektedir.Bir taraftan Suriye'de bazı güçler hakimiyet sevdasında eşelenirken diğer taraftan da Irak'ın kuzeyinde bir kalkışöma yaşanmaktadır.Tarihte hiç olmayan bir devlet kurulmak istenmektedir.Bahsedilen her 2 yerde de Türkmenler hiç de azımsanmayacak sayıdadır.En azından şiirdeki “bir bölük” kavramını karşılamaktadırlar.
Buradaki soydaşlarımızın kurtuluşu uzun vadede Birleşik Türkmen Cumhuriyeti; kısa vadede ise Irak'ta referandumu engellemek,Suriye'de ise savaşta durdukları yeri berkitmektir.Onlara ancak yetecek olan Kaf Dağı budur.Bunları yaptıktan sonra Kaf Dağı'na yapılan umutsuz yolculukta bir daha kendilerini tanıma fırsatı bulacaklardır.(Simurg'a bakınız.)
Ve tabii ki de Dünya milletlerinin şerefli bir üyesi olan Türkler bu coğrafyada görünüşte ne kadar itilmiş ve kakılmış olarak gözükse de bölgenin söz sahibi bir grubudur.Her vakit uyumlu bir şekilde mevcud devletlerini koruyan ve mevcud memleketlerini koruyan Türkmenler kendi akrabaları tarafından korunmayı beklemektedir ve kendilerini “matlub”tan saymaktadırlar.Biz de görevimizi en iyi şekilde yapmak için her şeyi göze almamız gerekir.Çatışan grupların arasında bir uyum olmaması bir Ulus-Devlet uygulanmasının olmaması yüzünden daha da açığa çıkmaktadır.
Bu uyumsuzluk da diğer devletlerin onların üzerinde hakimiyet kurmak istemelerine neden olmaktadır. Böyle devletlerin barışa kavuşmaları için yani onların huzurlu zirveleri yani Kaf Dağları bir Ulus-Devlet şeklinde örgütlenmeleridir.Bizim devletimiz de şiirde belirtilen “matlub” takımındandır ve bu talepler üzerine her vakit soydaşlarının yanında olmalıdır.Onlar Kaf Dağı'nı bekleyekoysunlar belki de bizim devletimiz onların Kaf Dağı olmayı düşünmelidir.Bölgedekilerin küle dönmeye bile vakitleri yokken yeniden doğmaya çalışmaları takdire şayan bir durumdur ama her vakit doğrunun karşısında bir yanlış da mevcuddur ve bu yanlış da gündemimizdeki referandumdur.Bu bölüğün ne kadar büyük olduğunu göstermek Türkiye Cumhuriyeti'nin asli bir görevidir.”Matlub”lar arasındaki yerini tekrar tekrar sabitleyebilmek için…
(Bu yazıyı yazarken referandum daha olmamıştı Allah'ım bizim için hayırlı sonuçlar ihsan etsin.)
Okunma Sayısı: 3948
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.