GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...

989
Y. Ziya Özalp - Aydın Burak

Taşlık Koyu'nda müşterinin parasız hizmetine sunulmuş gerçek şezlonglu yıllar... Taşlık Koyu'nda 1980'li yıllarda hem bedava hem gerçek şezlonglar... İnanılmaz gibi görünüyor ama fotoğraf doğruyu söylüyor.
Hadi biraz ukalalık edelim... Şezlong kelimesinin kökeni Fransızca "chaise longue"den geliyormuş. "Uzun sandalye - uzun koltuk" falan demekmiş. Çerçevesi tahta, oturağı kumaştan olurmuş.
O yıllarda göletin bitişiğindeki değirmen evi bar-cafe olarak işleten, eski Sayıştay başkanlarından birinin evladı, Angaralı Tuğtekin Aykurt biraderimiz gerçek uzun sandalyeleri bak ne güzel müşterinin hizmetine sunmuş. Hem de... 
Bedava...

O yıllarda müşteriden şezlong için para isteyeceksin... Kimin haddine! Hem müşteriden hem devletten zılgıtı yerdin! Heyyy yarabbim... Ne günlere kaldık!

Bu günkü yılların adını tarih "Datça kaosu" veya "Datça kabusu" koyacaktır mutlaka. Taşlık'ta şezlong fiyatları almış başını gidiyor. Neredeyse şezlongları denizin içine sokacaklar; enayi müşteri avlamak için. Eskiler "yaşadığın müddetçe çok şeyler görmeye mahkumsun" derlerdi. Görmediğimiz bir kulağımızın arkası kalmıştı; onun da bekaretini bozdular.

Resimde görülen gözlüklü delikanlı, Datçamızın asalet fışkıran ailelerinden İstiklal Harbi'nde Datça Kuvayı Milliye Başkanlığı görevinde bulunmuş, Rodos Medresesi'nde okumuş bizim eleeli (Reşadiye) Muallim Rüştü (Ulusoy) Efendi'nin torunlarındandır. 
Babası, Datçamızın ve ülkemizin en sıkıntılı zamanlarında, 2. Dünya Savaşı yıllarında Datça Kaymakamı Fethi Burak'tır. Adam gibi adamdı Aydın abi. (68 kuşağındandı.) Allah rahmet eylesin.
Şu günlerde bir şezlong edebiyatıdır almış başını gidiyor. Benim de biraz katkım olsun istedim.

Okunma Sayısı: 361