FALA İNANMA, FALSIZ DA KALMA
28 Kasım 2019, Perşembe 16:38Yazdan kalma bir sonbahar gününde Marmaris'te sahilde denize bakan bir Cafe'de orta şekerli kahvemi içerken bir yandan gazeteme göz atıyor, ara sıra da sahile paralel yolda spor kıyafetli neredeyse her yaştan bayanların ve erkeklelerin hızlı adımlarla yürüşlerini ya da koştuklarını gözlüyorum. Aralarında turist olduğu belli olanlar da var. Bazı kişiler de aheste aheste yürüyüş yapıp 23 derece olan tatlı sıcaklığın ve güneşli havanın tadını çıkarıyorlar. Türk kahvesinin yanında su ve birkaç küçük lokum getiriliyor genellikle. Ben suyu kahvenin üstüne içerim ama bazıları tam tersini yapar.
Türk kahvesi hayatımızda büyük bir yeri vardır.. Kız istenirken, arkadaşınızla sohbet sırasında, misafirliğe gittiğinizde hep Türk kahvesi içilir. Biliyormusunuz neden Türk kahvesinin yanında su getirilir, önce su mu içilir kahve mi içilir? Birçok kişiye göre Türk kahvesi gibi yoğun bir kahveden sonra ağızda kalan o telve tadını yok etmek için su içilir. Ama aslında gerçek bambaşka... Türk kahvesi kültürü Osmanlıdan gelmektedir. Ve o zamanlarının çok özel bir düşüncesi Türk kahvesine yansımıştır.
Osmanlı döneminde eve misafir geldiğinde ev sahibi bir kahve ikram eder, yanına da bir bardak su koyarmış. Misafir eğer suyu kahveden önce içerse bu karnının aç olduğu anlamına gelirmiş ve hemen sofra kurulurmuş. Eğer kahveyi önce içerse karnının tok olduğu sadece muhabbet etmeye geldiği anlaşılırmış. Yani misafir karnım aç demez, su ile halini ima edermiş; ev sahibi de böylece aç mısın tok musun demez su ile misafire halini sormuş olurmuş.
Aslında bu Cafe'de İzmir'den gelecek olan lise yıllarından arkadaşım Merve ile buluşmak için oturuyorum. Geldiği otobüsün yolda lastiği patlamış, değiştirilmesi bir saat gecìkmeye neden olacakmış diye beni cep telefonumdan aradı. Ben de onu beklerken artık kahvemi ısmarladım, zaten aslında onunla yemeğe gideceğiz. Merve Marmarisi ve bu Cafe'yi bilir, çünkü hemen her yıl bir iki defa burada oturan arkadaşı Ayla'ya gelip onda birkaç gün kalır. Sağolsun beni de hiç unutmaz, mutlaka buluşur birkaç saat birlikte geçirir, hal hatır sorar, lise yıllarımızı hatırlarız. O zaman çok güzel bir genç kızdı, şimdi ise çok güzel bir bayan o.
Merve'nin Marmaris'e geliş nedeni bu defa sırf arkadaş ziyareti değil. Bir yıl falan önce eşinden ayrıldı, İzmir'den uzaklaşmak istiyor, Ayla ve benimle karşılıklı konuşman istemiş, bu nedenle geliyor. Nihayet Cafe'ye geldi ve o da bir sade kahve istedi önce. Bu arada hemen yakınımızdaki masada 35-40 yaşlarında iki bayan da Türk kahvelerini içmişler, fincanları tabaklara ters çevirmişler. Karşılıklı olarak birbirlerinin kahve falına bakıyorlar. Falı bakılan bayanın yüz ifadesi gittikçe daha mutlu bir hale dönüşüyor, belli ki falında güzel birşeyler çıkıyor.
Ben aslında fala filan inanmam, belki de yapım ve mesleğim gereği hep somut şeylerle ilgilendiğim için. İlk insandan bu yana insanoğlu sürekli merak içindedir ve onları cezbeden en büyük konu da gelecekleridir. Yapılacak herhangi bir işin sonucunun nasıl olacağını önceden bilmek, bir insanın kader yazgısını öğrenmek insanları hep meşgul etmiştir. İnsanların hayatları boyunca mutlu, başarılı ve varlıklı olmak istemeleri sonucunda fal hep ilgi çekmiş ve yüzlerce çeşit kazanmıştır. Çeşitli yöntemler ile günümüzde oldukça değişik
fal çeşitleri kullanılmaktadır. Aşağıda çeşitli çağ ve uygarlıklardan derlenen fal çeşitlerini internetten (bir kısmını da Giovanni Scognamillo ve Arif Arslan'ın birlikte hazırladıkları “Doğu ve Batı Kaynaklarına Göre Fal” adlı eserden) özetliyorum. Aşağıda seçtiğim fallar dışında daha onlarcası var ama hepsini yazmayacağım. Ağaç Falı: Ağaçların şekillerini, dallarını, yapraklarını ve köklerini yorumlayarak bakılan eski bir fal şeklidir. Bakla Falı: Orta Çağ Avrupası'nda çok yaygın olan bir fal türüdür. Eski toplumlar baklayı büyüsel bir bitki olarak gördükleri için bu fal yaygınlık kazanmıştır. Orta Çağ'da, tekin olduğuna inanılan evlerdeki kötü ruhları kovmak için Avrupalı falcılar eve bakla taneleri atar ve bu baklalar ile fala bakarlardı. Günümüzde Türkiye'de de var olan bakla falının eski şeklidir. Çakıl Falı: Su dolu bir kaba çakıl taşları atılır ve taşların çıkardıkları seslere göre yorumlar yapılır. El Falı: En eski fal çeşitlerinden biridir ve günümüzde de hâlen bilinmektedir. Üç bin yıl öncesindeki Hint kaynaklarında yer alır, Orta Çağ'dan kalma el yazması eserlerde rastlanır. Avuç içinde görülen işaretlerin, çizgilerin yorumlanmasından ibarettir. İskambil Falı: İlk örnekleri 16. yüzyılda görülen o zamandan bugüne yaygınlığını kaybetmeyen bir fal şeklidir. Bir kısım tarihçilere göre, iskambil kağıtları Fransa kralı çılgın 1.?Charles'ı eğlendirmek amacı ile çizilmişlerdir. Falın amacı ve işlevi geleceği açıklamaktır. Buna göre destedeki kartlara birer anlam verilir ve bunlar bir araya getirilerek yorumlanır. Kahve Falı: En çok Akdeniz ülkelerinde ve Orta Doğu'da kullanılan ve dünyanın her yerinde uygulanan bir fal çeşididir. Kahve falından ilk kez bahseden kaynak, Floransalı falcı Tommaso Tamponelli'dir. Kahvenin telvesinin aldığı şekiller yorumlanarak gelecekten haber verilir. Tarot Falı: Dünyada oldukça yaygın bir fal çeşididir. Başlangıcının ne zaman olduğu tam olarak bilinemese de 14. yüzyıldan kalma tarot desteleri olduğu bilinmektedir. Gizemci geleneğe göre Mısır'dan gelmiştir ve bir kutsal kitabın, tanrı Toth'un kitabının özetlenmiş şeklidir. Tarot kartlarının bir fal aracı olarak kullanılması 18. yüzyıldan sonradır. Bugün en çok kullanılan desteleri yetmiş sekizlik destelerdir. Her bir resimli kartın kendine has bir anlamı vardır. Bu kartlara göre anlamlar çıkarılarak fala bakılır. Tuz Falı: Geçmiş yüzyıllarda ateşe atılan tuz tanelerinin yanarak çıkardığı sesler bir fal çeşidi olarak kullanılmaktaydı.
Yüz Falı: Bir kişinin yüz şekline göre kişiliğinin ve geleceğinin yorumlanması ile oluşan bir fal çeşididir. Yüzük Falı: Antik Yunanistan'da uygulanan bir fal şekli idi. Bu fala göre, su dolu bir kabın etrafına alfabenin harfleri dizilir ve kabın üzerinde ipe bağlanmış yüzük sallandırılır. Yüzüğün sallanırken çarptığı harfler bir araya getirilir ve bu harfler birleştirilerek anlamlı sözcükler kurmaya çalışılır. Eserde yer almayan fal çeşitlerinden bazı örnekler de şu şekildedir: Aşık Kemiği Falı: Göçebe Türkler arasında çok yaygın olan bir fal çeşididir. Bu fala göre aşık kemiği davulun üzerine atılır ve kemiğin duruş şekline göre yorum yapılır Göz Falı: Azerbaycan Türkleri arasında yaygın bu fala göre insanlar, hamile kadının başına arkadan gizlice bir çimdik tuz döküp onun ne yapacağını beklerler. Eğer kadın eli yüzünü sığallarsa (sıvarsa, elini yüzüne sürerse) kızı; elini çenesine sürerse oğlu olacak manasını çıkarırlar. Papatya Falı: Uygulanması en kolay fallardan biridir. Buna göre, bir niyetle papatya yaprakları sırayla, mesela seviyor ve sevmiyor diyerek, koparılır. En son yaprakta söylenen sözün gerçekleşeceğine inanılır. Yıldız Falı: İnsanların doğdukları gün esas alınarak gökyüzünün o günkü durumu, yıldızların konumu ve bunların insan üzerindeki etkilerinden yola çıkarak insanın geleceğini yorumlama işidir. Astroloji ile yakından ilgilidir. Geleceği öğrenme veya bir dileğin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilme merakı içinde olan insanların görüş alanı genişledikçe fal ile ilgili olan pratikler ve dolayısıyla farklı fal türleri de ortaya çıkmıştır. Fal çeşitlerinin sadece burada yazdıklarım olduğu düşünülmemelidir. Geçmişte olan ancak bugün unutulan fal çeşitleri de vardır. „Fal“ ismini kullanmayıp ama benzeri şeylerle meşgul olup örneğin „Analiz“ deyip yaptığı şeyi başka birşey olarak ortaya süren kişiler de var. Yukarıda bahsettiğim Yüz Falı bu Analiz denen metod ile benim için bir bakıma çakışıyor. Analizde bir de ses tonundan karşılarındaki kişinin kişiliğini analiz ettikleri de iddia edilir. Örneğin böyle “ Güzel ve anlatımı net sese sahip olan insanlar, genellikle güvenilir olurlar. Sağlam bir karaktere sahip olduklarından sözleri de kendileri gibi nettir. İç ruhu nasılsa dışına da yansıtmayı başarırlar.“ gibi yorumlarla. Ama zaten bu gibi analizler biraz standart, ezbere yorumlar değil mi sizce? Çok sevdiğim bir bayan arkadaşım bir markette kasada para ödeme sırasında arkasındaki kişiye sırasını verip, „benim acelem yok, siz ödeyebilirsiniz“ demiş, yani birkaç kelime konuşmuşlar, adam da sonradan size bir bakabilirmiyim deyip birkaç saniye bu bayana şöyle bir bakıp, sonrada „size sosyal medya üzerinden üç sayfalık bir karakter analizi göndereceğim“ demiş.
Bunun
olabileceğine hangi mantık evet der ? Analizlerinin büyük bölümü hayatta çoğunluk insana uyan ve pozitif şeylerdir. Hele böyle şeylerle, güzel laflarla bayanları etkilemek daha da kolaydır. Hatta tesadüf bir rastlaşma yaratma gibi taktikler kullanmak onların yöntemlerinden biridir. Merve kahvesini bitirince bana falına bakıp bakamayacağımı sordu. Ben ne yazıkki hayır dedim. Merve ayrılığın verdiği bu moralsizlik durumunda galiba artık güzel bir falın ona yapabileceği desteği arıyordu. Yakınımızdaki masadaki bayan bizi duymuş olacak ki, arzu ederseniz kahve falınıza ben bakayım dedi ve Merve büyük bir heyecanla bu nazik teklifi kabul etti. Fala bakan hanımın adı Aysun'muş, 14 yıldır Marmaris'te oturuyorlarmış. Fala başlamadan önce Marmaris'i, oradaki denizi, kumu, tabiatı, gece gündüz canlı, tempolu hayatı öve öve bitiremedi. Aysun hanım fincanı çevirdi, içindeki telveyi bir inceledi ve başladı falına: - Merve hanım bakın burada telve yanlara doğru açılmış,bir boşluk oluşmuş, kalbiniz bomboş. - Siz büyük bir yerden bu boşluktaki gibi sakin curcuna olmayan bir yere taşınmak istiyorsunuz. - Gitmek istediğiniz yer Marmaris'ten hiç de uzak değil. - Oraya giderken aracınız tepeleri, yamaçları geçen virajlı yollarda gidiyor. Bakın bu virajlı yollar telvede nasıl açıkca görünüyor. - Oraya gece karanlıkta gidiyorsunuz. Aracınız tepelerde giderken birdenbire durmanız gerekiyor. Bakın burada telvede kocaman hayvanlar gözüküyor. Arka arkaya kara yolunu bir taraftan öbür tarafa geçerken sizin aracınızı durdurmanıza neden oluyorlar. - Gittiğiniz yer çok şirin, denizi, güneşi, tabiatı, hatta tarihi kalıntıları ile insanı büyüleyen bir yer. İnsanları da çok candan ve sevecen. - Orada sabah güneşin doğuşu ile içiniz kıpır kıpır, batışı ile duygularınız sevgi dolu olacak. - Bakın tabakta kalmış telvede de ne gözüküyor. Oraya gidince bir daha bırakamayacaksınız, aşık olacak ve oraya yerleşeceksiniz. Mutluluk ve hayata yeni bir başlangıç sizi orada bekliyor. Ben büyük bir şaşkınlık içindeyim, fala inanmazdım ama kahve falında anlatılan bu yeri tanıyorum. Burası Marmaris'e araba ile bir saatlik mesafede olan cennet kasaba Datça. Merve yıllardır Marmaris'te gelmiş ama bir kere bile Datça'ya gitmemiş, yani hayatının geçen yıllarında çok şey kaybetmiş. Merve ve ben hemen yarın sabah Datça'ya gitmeğe karar veriyoruz. Aslında Datça'dan önemli bir gazete yöneticisi bayan bir arkadaşım da bugün burada, Marmaris'i çok seven ve tadını sabahlara kadar çıkaran hoş bir bayan. Yarın belki o da bize katılır ve birlikte gidersek Datça'yı Merve'ye o daha iyi tanıtır diye düşünüp ona telefon ettim ama ne yazık ki olmadı. O arkadaşları ile Marmaris'e bugün gelmiş, yarın ise birlikte Dalyan ve Dalaman'ın altını üstüne getireceklermiş. Merve'ye bakılan fal güzel ve anlamlı çıkınca ben de ara sıra kahve falı baksam diye heveslendim, ama nasıl olacak bu iş? Örneğin kahve falında gördüğünüz şekillerin
anlamlarını aşağıdaki gibi aklımda tutabilirsem bu olurmu acaba?. Tabii bir de telvede bunlara benzer şekiller bulabilmek ve falına baktığın kişiyi mümkünse sevindirebilmek çok önemli. ADA : Hiç beklemediğiniz bir paraya kısa sürede kavuşacaksınız. AĞAÇ : Uzun vadeli ve mutlu bir yaşam sizi bdemliyor. ALEV : Büyük bir aşka tutulacaksınız, sakın ola ki onu kaybetmeyin. ANAHTAR : Dua ve dilekleriniz en sonunda artık kabul olacak. ARABA : Çevrenizde sizi seven insanlar var, onları kırmayın. BALIK : Çok yakın bir sürede beklediğiniz zenginlik, bolluk sizin olacak. GEMİ : Bütün sıkıntılardan, hastalıklardan kurtulacaksınız. GERDANLIK : Aşk yaşantınızda sıkıntılar baş gösterebilir. GEYİK : Evli iseniz bir çocuğunuz olacak, bekar iseniz zengin biri ile evleneceksiniz. GÜL : Uzun süredir görmediğiniz bir kişi ile buluşup konuşacaksınız. Sizi sevindirir. GÜNEŞ : Üzüntüleriniz nihayet sona erecek, mutlu günler geliyor. GÜVERCİN : Ne kadar saklasanız da siz onu çok seviyorsunuz. MEYVA: Bu sıralarda hep sevindirici haber alacaksınız.nın. MİDYE: Fazla yemek yiyorsunuz,bundan dolayı rahatsızlık geçirebilirsiniz. KAYIK: Gönlünüzdeki keder, negatif enerji, sıkıntıları bir kenara atacaksınız. KADEH: Gizli sandığınız bazı sırlarınız başkaları tarafından kolaylıkla öğrenilecek. KADIN: Bir defaya mahsus olmak üzere istediğiniz bir şey kısa sürede gerçek olacak. KEÇİ: Çevrenizde dost görünen düşmanlar var. Çok eski zamanlarda küçük bir ülkenin kralının bir falcısı varmış. Her sabah kral için fala bakarmış. Hep güzel şeyler söyler ve sonunda da kralım sizin ordularınız falanca ülkenin ordularını yenecek ve sizin ülkeniz iki misli olacak gibi bir laf edermiş. Kral ordularını hemen oraya gönderir, o ülkeyi de işgal edermiş. Bunun sonunda da falcıya hep bir küp altını mükafat olarak verirmiş. Ama bir gün tam tersi olmuş ve kralın ordusu yenilmiş. Bundan haberi olmayan falcı o gün yine kralın önüne çıkmış, yüzünde gülücükler mükafatını bekliyor. Kral ona, yollarımız ayrılıyor falcı, artık sen öbür dünyada kendine bir iş bul demiş. Falcının sonunu tahmin edebildiniz mi? Yani ben de fal bakmağa kalkarsam dikkatli olsam iyi olacak galiba ! Eminim ki Merve Datça'yı beğenecektir ve hayatına orada yeni bir başlangıc yapar.
Ha hani Marmaris'te sahilde Cafe'de bir yandan Türk kahvesi içiyor bir yandan da gazete okuyorum demiştim ya, o gazete Marmaris'te ve çevresinde bile zevkle okunan Datça Haber Gazetesi idi. İlginç bir detayla bitireyim. Hani Merve'nin kahve falında gece arabayla tepelerde giderken yola çıkan ve sıra sıra karşıya yürüyüp yolu kesen hayvanlar vardı ya, onlar gerçekte yabani eşek sürükleridir, geceleri ormanlık alandan yola çıkarlar bazen ve bu nedenle de araç sürücülerinin çok dikkatli olması gerekir. Rumuz: Sensiz olmaz, 16.11.2019
Okunma Sayısı: 1733
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.