DOĞRU ANLAMAK : YAŞAMAK ÜZERİNE

Her birimiz bir yerde, bir zamanda ve bir anne baba evinde dünyaya geliriz. Milyarlarca insanın her birinin,  kendine özgü , tahsisli, özgün bir yolla hayata başladığını düşünün.  Başlangıç , gelişim ve dünya ışığını görme birbirine şekil olarak tıpatıp benzese de içerik, ruh, genler-kalıt çok farklı. Sanki en az iki oluşum sistemi mevcut. Biri, biçimsel, görünürde olan seyir. İşte özeti:, kadın-erkek, birleşme-sperm yarışı-aşılanma-oluşum devresi-besleniş biçimi-ve doğum. . Diğeri , yarışın galibinin yapısı, sahip olduğu, taşıdığı biçimsel genler(fiziki görünüm ve yapı) ve içeriksel özellikler (kalıtım) duyular, zeka, ruhsal yapı(nörotik vb. gibi. . Her bir insan için farklı özellikler. İkizler, üçüzler için , tek yumurta ikizleri için de dahil. Her aile yapısının yaşam tarzının, annenin yaşam şartlarının, beslenme ve ruh yapısının, alışkanlıklarının, sosyal hayatının, ruhsal durumunun, daha rahimdeyken başlayan etkileşim serüveni. .  İçki, sigara, dayak, acılar, iş biçimi, gülüşleri, ağlayışları, uykusuzlukları, ağrıları hepsi hepsi, çocuğun dışında, ona ulaşan etkiler. . ve doğum sonrası serüven. . İlk çığlıkla başlayan asıl hayat, karşılama, koruma, sevme, şefkat, ilgi, beslenme, her türlü tepki. . sabır, öfke, kızgınlık, belki şaplaklar, bağırmalar, fal taşı gibi açılmış anne ve baba gözleri, sıkılı dişler, ufak tokatlar, çimdikler, yalnız bırakılmalar,  ağlamalar, sızlamalar, boğazın kuruyuncaya kadar feryatlar. . Sonra ikinci çocukluk dönemi. . 5-6 yaşları ve sonrası. . Ruhsal yapının , kalıtımla gelenlerle, varoluşla birlikte gelenlerin bileşimi. . Benlik ve kimlik oluşumu. . Ve yine sonrası. . ilk gençlik, yeni yetme hevesleri, hayal kırıklığı veya güzel ilk sevgiler, bakışlar, özlemler. .  eğitim, aile ilişkileri, sevgi ve şefkatin düzeyi, düzeysizliği, başarı veya başarısızlıklar, iş ve işsizlik, ve yine sonrası…İnsan hayatının her biri bir dünya roman, sayfalarca şiir. . Hiçbiri diğerine benzemeyen romanlar. Hayatlar. . mutlu ve mutsuz hayatlar. . şanslı ve şanssız hayatlar. . Uzun ve kısa olanlar. . tatlı ve tatsız, varlıklı varlıksız olanlar,  kazananlar, kazanamayanlar. . mirasa konanlar, konamayanlar. . tabi ortası da var, azı da,  çoğu da. .  
     2- Genetik ya da kalıtım bilimi,  biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı.  Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos sözcüğünden türetildi.  Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis sözcüğüne dayanır. . EVET,  AKTARIM dediğimiz olgunun temel sistemi genetik-kalıtımdır. Yani anne baba ve geçmiş kanbağı taşıdığımız doğal mirasçılarımızın bize irsen aktardıkları…  

Okunma Sayısı: 157