Datça Turizm Müdürü'nden Anılar (5) Can Yücel'li yıllar…
15 Nisan 2024, Pazartesi 17:56Datça'da birkaç çay bahçesi, çoğunluğu limanda kış aylarında kapalı, yaz- kış açık sadece birkaç lokantanın bulunduğu yıllardı. Gün içinde aynı yüzlerle her köşede karşılaşılabiliyordu. Akşamları açık lokanta sayısı iyice azalırdı. Akşam bir lokantada, gündüzden tanıdık simalarla yan yana masalarda yemeklerin yenilip herkesin birbiriyle, her konuda sohbet edebildiği, samimi ortamlar yaşanıyordu.Edebiyat Dünyası'nın Can Yücel'i, şiir severlerin Can Babası ile, 1997 ilk aylarında tayin olduğum Datça'da, Kumluk sahilinde Köse'nin Çay bahçesi'nde karşılaştım. Masasına gidip, kendimi tanıtınca, kendisinin de İngiltere'den döndüğünde, 1965 yılında Ali İhsan Göğüş'ün Turizm ve Tanıtma Bakanı olduğu dönemde Marmaris'e turizm müdürü olarak atandığını söyledi. Meslek büyüğümle turizmimiz, özellikle Marmaris ve Datça turizmi üzerine sohbet edebildiğim günler, o gün başlamıştı.
O zamanlar, Şehrin girişinden Atatürk Caddesi'nin Cumhuriyet Meydanı, Limana kadar uzanan ve hükümet konağının, belediyenin bankaların, her türden mağazanın yer aldığı kısmı şehir merkezini oluşturuyordu. Merkezdeki Reşadiye, Eski Datça'dan sonra 3.mahallesi İskele Mahallesinde yer alıyordu merkez. Cadde üzerinde bir yerde, bir çay bahçesi ya da lokantada karşılaştığımız Can Yücel ile daha sonraları, gazeteci Erdoğan Tokatlı ve arkadaşlarıyla Eski Datça'daki buluşmalarımızda da bir araya gelmeye başladık. Eski Datça'da Muhtar Orhan'ın kahvesinde her gün öğleden sonraları, saat 4-5 arası buluşanlar her konuda sohbet ederlerdi. Can Baba, Bizlerin çay içtiğimizi söyleyip, yan masada oturup şarabını içerdi. Bizim masadaki sohbete oradan katılırdı. Tüccar Sırrı İnceler, Gazeteci Erdoğan Tokatlı, Hukukçu Kaya Türker, Cengiz Paşa, Tufan Paşa, emekli olup Datça'ya yerleşen çeşitli mesleklere mensup kişilerden oluşuyordu. Ressam Oğuz Tığlı, Güler Yücel, Roswitta Türker ile grubun misafirlerinin de katılımıyla grubun masasına ilaveler yapılırdı.. Bense mesaiden çıkınca, bakkaldan tatlı-tuzlu bisküvi çeşitlerinden alıp gruba katılırdım. Kahvenin müdavimi eski Datçalılar da grubun sohbetine kulak kabartırlar arada onlar da Masaya gelip sohbetin konusuna girerlerdi.Can Baba'nın hastalığının ortaya çıktığı son zamanlarında 'Bizim Orhan şaraba suyu fazla katmış' derdi, arada bir. Can Baba'nın dostu Muhtar Orhan, şaraba su katarak inceltip, kendince zararını azalttırdı. Sohbetlerimizden birinde 'adımı kar getiren faaliyetlerde kullanılmasına izin vermek istemediğini söylemişti. Ben de 'Can Abi Datça'nın tanıtılmasında kullanalım, ticari değil' demiş, o da sessiz kalmıştı.
1926 İstanbul doğumlu olan şair Ankara Üniversitesinde Latince ve Yunanca okudu. Öğrenimine İngiltere Cambridge Üniversitesinde klasik filoloji okuyarak devam etti. Sanat tarihi derslerini de takip etmiş. BBC Türkçe servisinde 1953-1958 arasında spikerlik yapan şair, Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, turist rehberliği, bağımsız çevirmenlik ve şair olarak yaşamını sürdürdü. Şiir alanında ilk kitabı 'YAZMA' yı 1950'de yayımlayan Yücel'in çeşitli edebiyat, tiyatro, çevirileri yayınlanmış. Datça'ya 1989 yılında gelerek Eski Datça'ya yerleşen Can Yücel, 1999 yılının Ağustos ayında aramızdan ayrılmış, Eski Datça'daki kahvenin önündeki törenle son yolculuğuna uğurlamıştık. (SÜRECEK)
Okunma Sayısı: 320
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.