DATÇA: BİR SAHİL KASABASI MI BİR SINIR KASABASI MI?
11 Haziran 2019, Salı 12:43Datça… Adalar Denizi'nin (Yunanca Hagios'tan türeme Ege Denizi yerine Osmanlı ve Selçuklu'nun kullandığı Adalar Denizi tabiri daha doğru bir kullanıştır.) en güneyinde herkesin bildiği şekliyle “bakir bir tatil kasabası”dır. Ancak Datça'nın jeostratejik konumu sadece kendi halinde bir sahil kasabası, Türkiye'nin ücra ve güzel bir köyü vasfını taşımasına engel olmakta ayrıca Adalar Denizi'nin en güneyindeki gözcü kulesi vasfını da; Akdeniz'e açılan bir Demir Kapı olma vasfını da Yunan adalarına karşı bir barikat olma vasfını da taşıma zorunluluğunu da doğurmaktadır.Ki zaten bir Türk yurdunun sadece bir tatil kasabası vasfını taşıması imkansızdır. Çünkü Türk Milleti Dünya'da yalnız kalmış ve tüm kuvvetini bu niteliğinden alan bir millettir. Türk yurtları hep böyle kendine bakmak zorunda kalmış, Yunanistan gibi küçük devletlerin yaptığı şekilde şımartılma gayeleri hiç olmamıştır. Ancak bu küçük devletlerin şımartılmaları yalnız ve büyük Türkiye'nin aleyhine olmuş ve hep Türkiye hedef alınmıştır. Bu saldırganlık hala sürmekte ve tarihin efendileri Türkler tarafından hep püskürtülmektedir. Kardak'ta, Kıbrıs'ta hala mücadele sürmekte; Türkiye'nin yakınındaki adalarda mücadeleye gebe bir hal sezilmektedir. O yüzden Datça sahil kasabası rehavetinden çıkmalı, bir akıncı üssü hassasiyeti ile tarihine, diline,coğrafyasına,emeğine,folklorüne sahip çıkmalıdır.
Bunun aksi olup temkin elden bırakılırsa 15 Mayıs 1919 İzmir zulmünü bir daha yaşayabilir, Zabit Efe'nin etinden sıyrılmış,kırılmış, parçalanmış kemikleri ile Karaköy meydanında ölüm
soğukluğunun eşliğinde kalabiliriz.
Peki ya yoksa ben mi abartıp felaket tellallığı yapıyorum?
Bu çizdiğim tablonun gerçekleşebilme ihtimalinin yüksek olduğunu tarih bizegösteriyor.
Datça'nın karşısındaki Sömbeki,İstanköy,Rodos gibi Yunan adaları Türk varlığı için tehlike oluşturabilecek noktalardır.
Bu yüzden Datça sadece bir turizm merkezi olma yolundaki gelişimini değil ticaret,tarım,hayvancılık,vd. alanlardaki gelişimini önemseyip Yunan'ı geçmeli aşmalıdır.
(Bu yazı bir yazı dizisinin girişi olduğu için kısa ve öz olarak yazıldı.Devamı gelecek.?Sağlıcakla.)
Okunma Sayısı: 9175
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.