BURGAZ
19 Kasım 2020, Perşembe 16:56Kasımın yarısındayız, meteoroloji; Erzurum- Kars bölgelerinde termometrenin eksi 10 santigradı gösterdiğini söylüyor. Datça Hastane önü-Sevgi yolundan doğu istikametinde yürürken gözümde sağımda kalan, Maldivler benzeri renk değiştiren denizde, insanları görüyorum, kimi uzanmış güneşleniyor, kimi ise yüzüyor, cennet mi desek.
Sevgi yolu boyunca doğuya yürümeye devam ediyorum, yapımı durdurulan deniz mesafesini işgal eden otel, metruk binanın önünden merdivenli koy denen bölgeyi geçerek ulaşıyorum limana.
Burgaz
İ.Ö 4-8. Yüzyılda arkaik- klasik dönemleri kapsayan, 40 bin kişiyi barındırdığı söylenen Palaia ( ilk) Knidos şehri ören yerine ulaşıyorum.
Bölgeyi gezerken, bölgeyi tanımlayan elbet insan odaklı 3 figür ortaya çıkıyor
Üzüm,Zeytin,Deniz.
Bölgenin güney- doğusuna baktığımda liman kalıntıları deniz ve Simi. Liman öylesine korunaklı yapılmış ki kuvvetli esen lodos için güney batısında kalan tepe siper alınmış, kuzeyden gelen rüzgâr ise karada kalıyor.
Şehir ise kuzey rüzgârlarına açık, Körmen- Karaköy tarafından gelen poyraz ise sinek ve sivrisinek barındırmıyor olsa gerek, bu da sıtma ile uğraşan insanlık için ders çıkarılacak bir yerleşim. Ayrıca Bozdağ'dan gelecek karasal rüzgârlara da açık, yani şehir doğal klimatik bir atmosfer taşıyor.
40 bin insanın yaşadığı düşünülen şehrin sadece liman- ticaret bölgesini geziyoruz, esas yerleşimlerin biraz ötedeki tepede teraslanmış evler olduğunu düşünüyorum.
Bölgenin özeti olarak üç öge belirtmiştim deniz- zeytin- üzüm. Bu aynı zamanda onların yaşam biçimi.
Deniz; ulaşım- ticaret ve balık çeşitleri( deniz ürünleri). Elde edilen ürünlerin pazarlanması, takas yolu ile diğer yerlerden gelen ürünler için ticaret yolu, tertemiz bir deniz, bol miktarda balık- deniz ürünleri.
Zeytin; yeşilken toplanıp salamurası, olgunlaştığında selesi- salamurası yapılan, sıkıldığında yağ veren, posasını preslediğin ( pelet) zaman yakacak, preslemediğin (pirina) zaman ise hayvan yemi ve sabun olan, budandığı zaman yakacak, yapraklarını kuruttuğunda çay, YANİ ölmez ağaç.
Üzüm; sürgünden 2 boy budarsın şaraplık olur, 3 boy üstü budarsın sofralık olur, olgunlaşmadan sıkarsın koruk, olgunlaşınca şıra-sirke ve ŞARAP olur, kurutursun çekirdeği ile yersen demir eksikliğini giderir, enerji verir, kaynatırsın pekmezi olur, budadığın dalları ocağında yakacak olur.
İşte bölgenin özeti, liman, şaraphaneler, yağhaneler.
Kuzey- doğuda bereketli Kızlan ovası üzüm için birebir, çünkü kuzeyi deniz, güneyi deniz, sürekli hava akıntısı nem üzümün tüm istedikleri var tıpkı **Bordo
Güney batısında Bozdağ etekleri, zeytin- delice için birebir. Biraz yukarıya çıkınca da yaban avı.
2600-2800 Yıl önce insanlar, üretmiş, ticaret yapmış. 40 bin kişi yaşamış, kurdukları limanın hala duvarları duruyor, yaptıkları sokak yolları duruyor, yağ haneleri duruyor, limanda saklamak için kullandıkları horasan harcı ile yaptıkları amforalar duruyor, yollarına akar için eğim vermişler, Simi yönünde denizden gelecekler için fenerleri var. Biz ise maalesef değer veremiyoruz, değerini koruyamıyoruz, horasan harcı ile yapılanlar yıllardır ayakta deniz ve deprem hala bozamamış, bu gün biz ise 6-6,5 şiddetindeki depremlerde hala binalarımızı koruyamıyoruz.
Ne yapabiliriz?
Bari belediyemiz Sevgi yolunu o bölgeye kadar uzatsın yürüyüş yolu olur, insanlarımız hem gezer hem de yürür.
Tepelere ise oturma bankları konularak Simi seyir alanlarında otururken de bu topraklarda yaşayanlar neler yapmış diye düşünür, sohbet ederler.
Olur mu, BURGAZ
Kasımın yarısındayız, meteoroloji; Erzurum- Kars bölgelerinde termometrenin eksi 10 santigradı gösterdiğini söylüyor. Datça Hastane önü-Sevgi yolundan doğu istikametinde yürürken gözümde sağımda kalan, Maldivler benzeri renk değiştiren denizde, insanları görüyorum, kimi uzanmış güneşleniyor, kimi ise yüzüyor, cennet mi desek.
Sevgi yolu boyunca doğuya yürümeye devam ediyorum, yapımı durdurulan deniz mesafesini işgal eden otel, metruk binanın önünden merdivenli koy denen bölgeyi geçerek ulaşıyorum limana.
Burgaz
İ.Ö 4-8. Yüzyılda arkaik- klasik dönemleri kapsayan, 40 bin kişiyi barındırdığı söylenen Palaia ( ilk) Knidos şehri ören yerine ulaşıyorum.
Bölgeyi gezerken, bölgeyi tanımlayan elbet insan odaklı 3 figür ortaya çıkıyor
Üzüm,Zeytin,Deniz.
Bölgenin güney- doğusuna baktığımda liman kalıntıları deniz ve Simi. Liman öylesine korunaklı yapılmış ki kuvvetli esen lodos için güney batısında kalan tepe siper alınmış, kuzeyden gelen rüzgâr ise karada kalıyor.Şehir ise kuzey rüzgârlarına açık, Körmen- Karaköy tarafından gelen poyraz ise sinek ve sivrisinek barındırmıyor olsa gerek, bu da sıtma ile uğraşan insanlık için ders çıkarılacak bir yerleşim. Ayrıca Bozdağ'dan gelecek karasal rüzgârlara da açık, yani şehir doğal klimatik bir atmosfer taşıyor.
40 bin insanın yaşadığı düşünülen şehrin sadece liman- ticaret bölgesini geziyoruz, esas yerleşimlerin biraz ötedeki tepede teraslanmış evler olduğunu düşünüyorum.
Bölgenin özeti olarak üç öge belirtmiştim deniz- zeytin- üzüm. Bu aynı zamanda onların yaşam biçimi.
Deniz; ulaşım- ticaret ve balık çeşitleri( deniz ürünleri). Elde edilen ürünlerin pazarlanması, takas yolu ile diğer yerlerden gelen ürünler için ticaret yolu, tertemiz bir deniz, bol miktarda balık- deniz ürünleri.
Zeytin; yeşilken toplanıp salamurası, olgunlaştığında selesi- salamurası yapılan, sıkıldığında yağ veren, posasını preslediğin ( pelet) zaman yakacak, preslemediğin (pirina) zaman ise hayvan yemi ve sabun olan, budandığı zaman yakacak, yapraklarını kuruttuğunda çay, YANİ ölmez ağaç.
Üzüm; sürgünden 2 boy budarsın şaraplık olur, 3 boy üstü budarsın sofralık olur, olgunlaşmadan sıkarsın koruk, olgunlaşınca şıra-sirke ve ŞARAP olur, kurutursun çekirdeği ile yersen demir eksikliğini giderir, enerji verir, kaynatırsın pekmezi olur, budadığın dalları ocağında yakacak olur.
İşte bölgenin özeti, liman, şaraphaneler, yağhaneler.
Kuzey- doğuda bereketli Kızlan ovası üzüm için birebir, çünkü kuzeyi deniz, güneyi deniz, sürekli hava akıntısı nem üzümün tüm istedikleri var tıpkı **Bordo
Güney batısında Bozdağ etekleri, zeytin- delice için birebir. Biraz yukarıya çıkınca da yaban avı.
2600-2800 Yıl önce insanlar, üretmiş, ticaret yapmış. 40 bin kişi yaşamış, kurdukları limanın hala duvarları duruyor, yaptıkları sokak yolları duruyor, yağ haneleri duruyor, limanda saklamak için kullandıkları horasan harcı ile yaptıkları amforalar duruyor, yollarına akar için eğim vermişler, Simi yönünde denizden gelecekler için fenerleri var. Biz ise maalesef değer veremiyoruz, değerini koruyamıyoruz, horasan harcı ile yapılanlar yıllardır ayakta deniz ve deprem hala bozamamış, bu gün biz ise 6-6,5 şiddetindeki depremlerde hala binalarımızı koruyamıyoruz.
Ne yapabiliriz?
Bari belediyemiz Sevgi yolunu o bölgeye kadar uzatsın yürüyüş yolu olur, insanlarımız hem gezer hem de yürür.
Tepelere ise oturma bankları konularak Simi seyir alanlarında otururken de bu topraklarda yaşayanlar neler yapmış diye düşünür, sohbet ederler.
Olur mu, elbet olur. Adamlar 2800 yıl önce neler yapmış en azından onlara saygı için bunu belediyemizden bekleyelim, saygılarımla.
** Bordo Fransa'da Dünya'nın en önemli şarap bölgesi.
Okunma Sayısı: 1779
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.