LAÇİNNN
s
Muğla
19 Ocak, 2025, Pazar
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

BU DÜNYADAN FERDİ TAYFUR GEÇTİ.

18 Ocak 2025, Cumartesi 03:43

 Hayatımız, bizler hiç fark etmesek de, sürekli bir şeyler, eşyalar, malzemeler, refah,sağlık,huzur ve canımızı kaybederek eksildiğimiz kesin bir gerçektir. Bu kayıplarla yaşarken öylesine alışmış durumdayız ki, kayıplarım çok ciddi olsa da aynı etkisizliği, sıradanlığı yaşayarak geçer gideriz. Mal kaybetmek neyse de, ama can kaybetmek, ilk ve öncelikli olarak bizi çok üzerken, birkaç kayıptan sonra sıradan ve yaslı rolü oynayarak acı duyar gibi yapar, ardından  kısa bir zaman sonra da günlük hayatımıza devam ederiz.
       Bir iki hafta önce Ferdi Tayfur’un vefat ettiğini duyduk. Biraz düşününce, bu müzik ve halk sanatçısının, sevilen bir türkücü veya arabesk müzik icracısı olduğunu hatırlar ve rahmetler dileyerek yetinmş,  geçip gitmişizdir her halde çoğumuz. Belki ,onun okuduğu şarkı ve türkü tarzını, söyleyiş biçimini, ait olduğu müzik türünü benimsemediğimizden, belki de fazla  önemsemezdik. Bu durum ,geçmiş son çeyrek asırda,hatta yarım asırda,bir çok şarkı ve türkücü  böyle karşılanmış ve anlaşılmış durumdadır. Sadece Ferdi Tayfur değil. Bu dönemin bir çok müzisyen ve şarkıcıları da ,birbirine çok benzer bir hamur çeşidi gibi yoğurulmuş ve aynı tat ve şekillerde fırınlanarak yakın tatlarda hissedilmiş, izlenmiş veya beğenilmiştir. Kısaca son derece geçici ,sıkıcı ve unutulur,birbirine benzer ve kopya arabesk,fantezi   müzik ve gösteri olaylarından ibaret kabul edilerek zaman sayfalarında eskiyip gitmiştir.
     Derken, Ferdi beyin vefatı ile, ülkemizde ve neredeyse bütün insan toplumlarında,ölen insan hakkında bir düşünce ve hatırlama, farkındalık duymaya başlamış oluyoruz. Hep böyle olur.Ölenin ardından konuşup anmaya hatırlamaya çalışır bir görev ve sorumluluk gibi. Bunda çok haklı olduğumuzu da kabul etmek gerekir. Çünkü bu farkındalık, ölen sanatçıya 30 40 yıl boyunca  yaşadığımız  bir çok sevinci, keyfi, heyecanı,coşkuyu acıyı, terkedilişi, hayatımızın aşkını, borçlu olduğumuzu, giderek büyük bir özlem ve sorumluluğu ,bilincimiz ve hafızamız, kuvvetle çağrıştırmaya gider. Bahsettiğimiz usta  ,Ferdi Tayfur’dan başkası değil. Son 50 yıl boyunca ,hiçbir eğitim imkanı bulamamış, karacahil varsayılan bir insanın, aslında sahip olduğu özgün zeka,akıl, mantık , hasbel kader sanat yeteneği ve  kendi emeği ile, tırnakları ile hayata tutunduğunu, yaşadığı ortamda çok kimsenin yanından geçemediği son derece ciddi ve üstün bir başarı ,şöhret ve helal kazanç sağladığını hayretle hatırlar gönülden alkışlama ihtiyacı duyarız. Hatırladıkça,onu başka bir dünyaya yolcu edebilmek için, Avrupa dan,Asyadan, Ortadoğudan ,Uzak doğudan  sevenlerinin, hayran olduklarının, müziği ile yatıp kallkanlarının, aşk, özlem, hasret, tutku ve coşku duyanların akın akın koşup gelen on binlerce fanatık tutkulu sevenlerinin kollarında mutlu ve huzurlu yolculuğunu izledik. Cenazesinden mezarına kadar omuzlarda taşınarak. Daha sonra da günlerce mezarı başında  mutluluğunu ve harika hatıralarını zihinlerde yaşatarak sevgili Ferdi Tayfur’ larını yalnız bırakmayarak.
       Ferdi bey ile,2002 yılında yanlış hatırlamıyorsam, ortağı ve arkadaşım ve avukatı olduğum sayın Murat Doğanay ile birlikte Devam eden bir dava için büromda tanışmıştım. Sanırım . Avrasra Barter  adlı bir yapı şirketine dair bilgiler üzerinde konuşup yakınlaşmıştık. Sevimli,samimi, içten,olduğu gibi davranan tam bir halk adamı ve sanatçısı olduğunu yakından görme şansım olmuştu. Birazcık müzik tutkunu olmam nedeni ile müzik gelişim ve sürecini kısmen de olsa yakından takip edebilmiştim. Hatta İstanbuldayken, bir çok konserlerinde bulunmuş, özellikle 1993 te Gülhane parkında 200 bin insana verdiği hıncahınç dolu bir izleyiciye hayatları boyunca unutamayacaklarına ,sevdikleri ve damardan aldıkları bir müzik şölenine ,nasıl mest ve mutlu olduklarına tanık olmuş biriydim. Bir yıl için bir albümü 5 milyon satmış, ,geçen yıllarda 15 başarı ve albüm ödülü kazanmış, sayısız hınca hınç dolu konserlerle sevenlerini hem müziği hem sevilen şahsiyeti ile mutlu etmiş, yaptığı her albüm kapışmış ,Emmioğlu,Hatıran Yeter,Merak etme sen,Ben de özledim ben de,Bana sor gibi hit olmuş eserleri,Oldukça etkili ve samimi bir şarkıcı ve türkücü olduğunu söylemekten de geri kalmayan, asla okumamışlığın acı veren kompleksine kapılmamış,ne ve kim olduğunun bilincinde ,kendinden emin, halka verdiği konserlerinde izleyicilerine hitap ederken asla ceket düğmelerini açmamış bir insan ve dünya sorumluluğu idealini benimsemiş sosyal ahlak ilkelerine bağlı olarak yaşamaya çalışan, toplum ve halkın ahlak ve inancına saygılı  oldukça ünlü müzik insanı gibi yaşamı seçen Ferdi beyi tanıdığıma hüzünlü bir mutluluk duydum.
        Yaptığı ve kendi tarzı ile üstün bir duyarlılık ve aşkLa icra ettiği şarkıları hala repertuvarlarda ve hafızalarda yaşanan ve aşkLa yinelenen parçaları hatırlıyorum. Emmioğlu, Hatıran Yeter, Ben de Özledim Ben de, Merak Etme Sen.ve daha bir çok hit parçaları,onun şahsiyet ve karakteriyle birleşmişti. Çok yakın dostu Ahmet Selçuk İlkan,bir çok şarkısının sözlerini yazan şairdir. Onu da şükran ile anmamız gerekir. Bir de, ülkemizin yetiştirdiği, sevgili kanun virtüözü sayın Ahmet Baran’ın deyimiyle üstün yetenek süper müzik dâhisi sayın Fatih Erkoç tarafından ,bir çok dilde, bir çok enstrümanla söyleyip icra ederek Evrensel müzik dünyasına sunduğu EMMİOĞLU eseri için sonsuz teşekkürler sunarım.
       Evet,son 50 yıl boyunca Ferdi Tayfur,dostları,fanatikleri,sevenleri ve izleyenleri tarafından ,kalplerinde ve hafızalarında hiç yalnız bırakılmamışların, cenazesinde   on binlerce toplanıp  hep bir ağızdan  “GÜLE GÜLE EMMİOĞLU “ DEDİKLERİNE DE BÜTÜN KALBİM VE SEVGİ SAYGIMLA KATILIVERİYORUM.
  


Okunma Sayısı: 76

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.