BAŞARILARININ SIRRI, AZMİN ZAFERİ
07 Temmuz 2020, Salı 12:37Rakiplerini Değil, Virüs Ve hastalıkları Yendiler.
Çok tanıdığınız ünlünün, hiç bilmediğiniz kısa öyküsü , aynı zamanda azimlerinin eserini anlatmaya çalışacağım
Orhan Keskinsoy/Araştırma-İnceleme: Anlatacağım yıldızların hepsi, rakiplerinin yanı sıra ölümcül hastalıklarla,sakat bırakan ciddi problemlerle mücadele etti. Formül ise hem çok zor, hem de basitti: Çalışmak, daha çok çalışmak…
LANCE ARMSTRONG: 1996'da Amerikalı bisikletçi Lance Armstrong, testis kanserinin üçüncü evresindeydi. Kanser, beynine ve akciğerlerine de sıçramıştı. Uzun süren tedavinin ardından pedallara basmaya başlayan sporcu, belki de hayata selesinde tutunuyordu. 1999-2005 arasında tam yedi kez Fransa Bisiklet Turu'nu kazanan Armstrong Milyonlarca kanser hastasına umut veriyordu. Kurduğu vakıfla milyonlarca dolar toplayan sporcu sayesinde yüz binlerce insan bilgi ve yardım alabildi. Fakat bu kadar güzellik bir anda yıkıldı. Bir zamanlar doping yaptığını itiraf edince, bir sürü insanda hayal kırıklığı yarattı!
WİLMA RUDOLPH:İmkansız Yoktur!): Babasının iki ayrı evlilikten olan 22 çocuğunun yirmincisiydi Wilma. Zatürre, kızıl derken, çocuk felci olmuştu. Sol bacağı felçliydi. Yürümesi bile beklenmeyen hatta yaşamaz denilen bu kadın imkansızı başarmıştı! Doktorlar umudu kesmişken, annesi asla pes etmemişti. Kızını sürekli sağlık merkezlerine taşıyan annesi, bir yandan da hizmetçilik yapıp onun için para kazanıyordu. O felçli bacağa her gün yapılan saatlerce masaj da cabasıydı.
Ailesinin çabasıyla”ayakta duran” genç kız, 12'sinde çocuk felcini atlattı. O da yaşıtları gibi her şeyi yapabilirdi. Basketbola başlamış, kısa sürede de takıma girmişti. İyi bir oyuncuydu; çok da sayı atıyordu. Tennessee State Üniversitesi'nin atletizm antrenörü Ed Temple onu bir maçta izleyince olaylar gelişti. Wilma'nın uzun bacaklarını, çevikliğini gören Temple, karşısında büyük potansiyel olan bir atlet olduğunu anında fark etmişti.
1956'da Melbourne'a ayak bastığında, Amerikan Olimpiyat Takımı'nın en genç üyesiydi. 16 yaşındaki Wilma 200 metre de elenmiş olsa da,4x100 metre bayrak yarışında bronz madalya kazanan ekibin bir parçasıydı. Dur durak bilmeyen sporcu, dört yıl sonraki olimpiyatta tarih yazıyordu.
1960 Roma Olimpiyat oyunlarında 100,200 ve 4x100 metrede üç altın madalya kazandı.
54 yıllık yaşamına büyük mücadeleler sığdırmıştı. Pistlere veda ettikten sonra,siyahlarla beyazların eşit haklara sahip olması için çalışmasına da şaşırmamalı. Kimbilir, bugünlerde Amerika'daki siyah-beyaz eşitliği için sokaklarda olan insanların ilk ablalarından biriydi!
Okunma Sayısı: 3720
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.