ANTİK YAZARLARIN GÖZÜNDEN ZEYTİN VE ZEYTİN YAĞI
31 Mart 2022, Perşembe 16:48Dünyaca kutsal olarak atfedilen, her alanda kullanımı olan zeytin ve zeytin ağacının antik yazarların gözünden nasıl değerlendirildiğine değinilecektir.
Doğa'nın bir parçası ve binlerce yıldan beri insanlığa faydalı olan zeytin ağacının iki bin yıl öncesinde kesilmesi, olduğu yerden köklenerek çıkartılması ölüm cezası ile sonuçlanıyordu. (Aristot. Const. Ath. 60)
Zeytin yağının kullanım alanları:
Genç kızların tenlerinin güzelleşmesi ve vücutta ki kan dolaşımının hızlanmasını sağlayıp vücudu rahatlatmak banyolarda aromatik yağ olarak da kullanılırdı. ( Hom. Od. 6.48)
Zeytinyağı, Antik dönem boyalarının içine de eklenirdi bu renklerin taze ve canlı kalmasına vesile de oluyordu. Yağ boyanın havayla temasını kestiği için bozulmuyor ve mobilyaların daha uzun ömürlü olmasını sağlıyordu. Büyük İskender İran sınırları içinde yer alan Susa Antik kentini alınca oradaki sarayda yüz doksan yıldır orada saklanmakta olan mor ve beyaz boyalar buldu. Bu boyalar hala taze canlıydı. Mor boyalara bal beyaz boyalara da açık renkli zeytinyağı eklenirdi. Bu renkler belli bir zamandan parlak bir görünüm elde ederdi. (Plut. Alex. 36)
Ülser tedavisinde zeytin yapraklarının kaynatılarak içilmesinin ülsere faydalı geldiği düşünülürdü.(Hp. Ulc. 4)
Frenit (beyin iltihaplanması), baş ağrıları ve ateşe sebep olur ağrıyı geçirmek ve vücut ateşini düşürmek için soğuk zeytinyağı ile başın ıslatılması tavsiye edilirdi. (Aret. CA 1.2)
Dönemin elçileri habercileri (postacıları), bir yerden bir yere haber götürürken başlarında zeytin dalından yapılma baretler takalardı. O dönemin postacı şapkası buydu.
Olimpiyat oyunlarında, galip gelen at sürücülerine Grakoromen sporuyla ilgilenenlere jimnastikçilere, koşuculara ödül olarak zeytinyağı verilirdi.
Mesih kelimesi, yağlanmış demektir. Bunun içinde zeytinyağı kullanılırdı.
Bundan on yıl öncesine kadar Datça da ki mezarların üzerine testi koyalardı. Antik dönemde de benzer uygulama vardı. Testinin içinde su yerine zeytinyağı olurdu. Lahitlerin bir noktasına küçük bir delik açar bu delikten zeytinyağı akardı. Müzeleri gezerken öyle bir delikli lahit görürseniz sebebi zeytinyağıdır.
Zeytin dalı uzatmak barışın sembolü olduğu gibi, zeytin dalıyla beraber uzatılan kılıç da barışın bittiğini işaret eder. Savaş olacağını anlatır. Ve bu gelenek Antik Yunandan Romanın sonuna kadar uygulanmıştır. Günümüz demokrasisin de de sembol olmuştur.
Nuh tufanından sonra, Nuh'un gönderdiği kuş ağzında zeytin dalı ile geri döner. Bu da Tanrı'nın insanlara olan öfkesinin dindiğini ve insanlığa tekrardan barış ve huzuru geri gönderdiğini simgeler.
Platon'un da dediği gibi Akdeniz bir göl, ve biz onun etrafındaki kurbağalarız. Akdeniz'e kıyısı olan ve Akdeniz kültürünü paylaşıp yaşatan bizim de içine dahil olduğumuz toplumlar. Zeytini ve zeytinyağını binlerce yıldan beri kutsal sayıp baş tacı yapmışlardır. Ve ekonomilerini bunun üzerine temellendirmişlerdir. Refah düzeyleri de bu sayede artmıştır. Ve kısaca zeytinyağı sarı altındır.
Okunma Sayısı: 1857
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.