AKDENİZ'İN TILSIMI /S I Ğ L A / UMUDA YOLCULUK (I)

 Ben bu kitabın adını koysaydım, ya EFSANE ya da MUCİZE! Derdim. Datça'da bir efsane anlatılır yıllardır. Hani yazar da kitabın bir yerinde sadece Emecik der. Yani söylentiye göre Cüzzamlıları getirip Emecik'e atmışlar…İşte bunun ne kadar saçma olduğunu anlatıyor kitabımız.

            Kitap iki bölüm diyebiliriz. Ancak, okurken iki bölüm halinde değil, bir birinden, bir ötekinden hikayecikler dinleyip, sonundaki mutlu birleşmelerle bitiyor.

Önerilerimi bu kitabın özetinin sonuna bırakıyorum. 

Haydi başlayalım;

Kaptan Neptün, Mare Nostrumu (Bizim Deniz) baştan başa bilen ünlü bir kaptandır.

Bilge Kosmo, Knidosludur. 20 yaşlarında korsanlar tarafından  kaçırılmış, Roma'da çok iyi bir aileye satılmıştır. Orada tıp eğitime devam etmiş, Roma imparatorunu bile tedavi etmiştir. En az 15 dil bilmektedir. Hipokrat'ın uzaktan akrabasıdır aynı zamanda.

Senatör Romus'un kaptan Neptün'ü çağırmasıyla yolculuk başlar. 

Romus , kaptana, büyük paralar vaat eder. Tayfalar dışında 150 kişiyi Apollon kutsal alanına götürmesini istemektedir. Yanında da Bilge Kosmo bulunacaktır. Ancak, bu 150 kişi hastadır. Geminin ambarından dışarı çıkmayacaklardır. Hastalıkları da o zamanlar"Tanrının lanetlediği insanlar" olarak bilinen bir hastalıktır. Cüzzam. Zamanın Covid 19'u diyebiliriz. Oysa bulaşıcı bir hastalık ta değildir. 

Bilge Kosmo bu hastaların Anadolu'da, Karya bölgesinde iyi olacaklarını söyler. Oradaki bir ağacın yağından söz eder SIĞLA…

Kaptan şüphecidir. Çünkü Bilge Kosmo Knidosludur ya. Ailesi hala Knidos'tatıd. Ya oraya gitmek için böyle bir şey uydurduysa…

Kosmo çok iddialıdır. Kaptana:

-Dediğim doğru değilse beni de, hastaları da denize atabilirsin, der.

Kosmo Messina Boğazından geçerek diye başlayınca kaptan oraları sevmediğini, tehlikeli olduğunu söylediyse de Kosmo onu ikna eder. 

Kosmo'ya Roma'da çok güvenildiği için, bazı yolcular da onlarla Anadolu'ya gitmek isterler. Örneğin çiftçi Darius…Benim babam o toprakların adamı der. 

Şimdi biraz soluklanalım ve kitapta geçen, yani yolculuk boyunca Bilge Kosmo'nun anlattıklarından bazı yer ve tanrı adlarını burada anmak isterim:

Nübye, Mare Nostrom, Helles Pontos, Herkülün sütunları, Knidos,Hipokrat, Karya, Halikarnassos, Triopion Sarıliman Tapınağı, Cüzzam,Zeus, Apollan, Kharybdis, Skyilla, Poseidon, Afrodit, Susa, Pers Ülkesi, Kapadokya, Babil, Papirüs, Liquid, Truva Savaşı, Stoa, Aenas. Priamos, Ankhies, Julius, Palatinus tepesi, Rutullar Aenas, Homeros, Likya, Milet, Hippodomos, Aka'lar, Dor'lar, Satrap, Kleopatra, Antonyus, Agora, Selene, Helios, Venüs, Tales, Aristo, Büyük İskender, Fenikeliler, Hygia, Panacea, Dırımacılar, Margun, Titanlar, Heliade, Ochimus, Cercaphus, Macareus, Lindos, Ptolemi, Delphoi, Loryma, Mausolos, Harpi, Santos, Andromeda, Molpadia, Naksos, Castabos, I. Artemisia, Herodot, Attaloslar, Ptolemaios, Aprodisias, Ares, Mylassa, Piksadoros, Skopas, Leochares, Briyaksis, Amazonlar, Mithridates, Bithynia, Galatlar, Klikya, Letoon, Leto gök, Artemis, Eudoksos, SostratosErtelenmiş Zevkler bahçesi, Praksiteles,Karmilassos, Kaptan June, Kaunos, Byblis, Eros, Heraklitos, Kedrai Cedrae, Lidya, Hemitea, Hydas, Amos.

Hepsini yazmadım. Böyle tam 180  bilgi var. Hepsinin de açıklaması bulunmaktadır. 

Tabii konu Bilge Kosmo olunca, üzerinde çok durmak gerekiyor. Yanında yüzlerce kitapla yola çıkıyor. Astronomiden, deniz bilimlerine, iklimlere  kadar her şeyden haberi var. Rüzgarın hızını, yönünü, yelkenlerin ne zaman açılacağını, havanın ne zaman kapanacağını, güneş tutulmasının, ay tutulmasının ne zaman olacağına kadar bilmediği yok. Onun bir öz deyişini buraya almak isterim:

"…Hayatta bir gayesi olmayan insanlar,  bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; gitmezler,ancak suyun akışına kapılırlar…"derken, insanın yaşamda bir amacının olması gerektiğini çok güzel anlatır. 

Yeri gelmişken anlatayım, kimse zorla bir yere götürülmüyordu. Tedavi için gittiklerini biliyorlardı. 

Haftalarca yol alırken çok tehlikeler atlattılar. Yiyecek olarak aldıkları boğaları denize atmak zorunda kaldılar, bir kısım fıçıları da…Çünkü batmaktan son anda kurtuldular…

Gidenlerin çoğu da kuşkuluydu. Ya iyileşmezsek ? diye…En emin olan Bilge kosmo idi. 

Artık suları da bitmek üzereydi. Su alacakları sadece Girit vardı. Ancak , onlar daha bir yere yanaşmadan tü