DATÇA KİGDER EMEKCİ KADINLARI ÖDÜLLENDİRDİ
GÜNDEMDatça Kadın İş Gücünü Geliştirme ve Yaygınlaştırma Derneği (KİGDER),Başkanı Menşure Yavuz öncülüğünde 8 Mart Dünya Kadınlar gününe özel İlçemiz Emek Restoran' ta bayanlara kahvaltı ve ödül töreni düzenledi.
Dünya Kadınlar Gününe özel yapılan kahvaltıda,Belediye Başkan Gürsel Uçarın eşi Serpil Uçar, Belediye Başkan Yardımcısı İnci Bilgin ,Tapu Müdiresi Ela İnsel, Muğla Ticaret Odası Datça Temsilcisi Semra Ünal ,Yeşim Teras sahibi Deniz Dakikoğlu KİGDER üyeleri ve bayanların katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Organizasyonu gerçekleştiren Dernek Başkanı Menşure Yavuz katılımcılara geldikleri için teşekkür ederek, şu cümleleri söyledi ''Türkiye'deki kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına dikkat çekerek başladı. Yavuz ”Türkiye'nin durumuna baktığımız zaman, 21 yüzyılın kadınları olarak halimizden memnun muyuz arkadaşlar? Bugün kadın cinayetleri, kadına şiddet, çocuk istismarları ile Türkiye artık iyi bir yer değil. Kadınlarımızın, çocuklarımızın, hayvanlarımızın öldürülmesi ile gündemde. Zaman zaman bakıyoruz kadına şiddetle ve çocuk istismarında dünyada 3. sıradayız. Çok üzücü bir durum ne yazık ki buna dur demenin zamanı geldi ve geçiyor. Ben hepinizden kadın cinayetlerine çocuk istismarlarına yeter demenizi istiyorum. 2017 yılında 408 kadınımız cinayete kurban gitti. İstismara uğrayan, tecavüze uğrayan, kadınlarımızın sayısı yüzlerce diyebilirim. Bunun yanı sıra çocuk istismarına şöyle bir baktığımızda daha da karanlık toplum olarak akıl tutulması yaşıyoruz bir an önce bununla ilgili kanunların, yasaların meclisten çıkmasını bekliyoruz. Mecliste çocuk istismarı ile yeni komisyonlar kuruluyor, komisyonlara şöyle bir baktığımızda kadınları göremiyoruz 2014 yılından 2018 yılına kadar binlerce kadınımız cinayete kurban gitti ancak yasalarda bununla ilgili herhangi bir değişiklik olmadı. Zaman zaman bu konular mecliste konuşuldu, tartışıldı ancak sadece geçiştirildi.” Sözleriyle kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına dikkat çekti. Yavuz “Ben inanıyorum ki bundan sonra eğer sağlıklı bir nesil yetiştirmek istiyorsak özellikle biz kadınlara çok büyük görevler düşüyor. Biz anne ve kadın olduğumuz için sanırım bu tür olumsuz durumlara daha sağlıklı yaklaşabiliyoruz. 9 aylık çocuğu karnında taşıyan anne evde sorunları çözen anne, birçok büyük yükler taşıyoruz omuzlarımızda biz bunun farkında değiliz. Günlük yaşamımızda bunu bir görev haline getirmişiz. Oysaki hayatın paylaşım olduğunu hepimiz biliyoruz ama ne yazık ki bu sözde paylaşım. Biz hem annelik hem babalık görevi yapıyoruz yeni yetişen nesillere bu paylaşımı öğretmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza sağlıklı bireyler olarak yetiştirirsek zaten ne bu cinayetler olur ne bu istismarlar olur. Ama ne yazık ki sağlıklı bir birey olarak biz çocuklarımızı yetiştiremiyoruz.” Sözleriyle çocuk yetiştirme konusunda anne babaları uyardı. Yavuz “Hem anne hem baba olarak eksikliklerimiz var bunun kökeni eğitime dayanıyor arkadaşlar eğer biz çocuklarımıza iyi birer eğitim verirsek geleceğimiz sağlam temeller üzerine kurulacak.Yaramız çok büyük bunlar yarım saat bir saat konuşularak çözülecek şeyler değil. Datça da duyarlı kadınımız ve beyefendilerimiz var. Ancak iş çözüme geldiği zaman hiç kimse taşın altına elini koymuyor. Eşcinsel bir çocuğun istismar davası vardı. Datça bu konuda çok duyarlı, fakat sadece sözde bunu üzülerek dile getiriyorum. Burada çıkıp çocuk istismarı ile ilgili bir eylem yapabildik mi kadınlar yapamadık. Sesimizi duyuramıyoruz. Biz birlikte hareket edebilirsek ülkenin geleceğini ancak düzeltebiliriz. Yoksa gün geçtikçe birçok olumsuzluklarla karşılaşmaya devam edeceğiz. Hepiniz duyarlı hanımefendilersiniz kadın cinayetlerine, özellikle çocuk istismarına lütfen çok duyarlı olalım, birlikte hareket edelim. Sesimizi çıkarmadıkça bu durumlar artacak telaffuz edemeyeceğimiz sayılarda önümüzde gelecek. Özellikle çocuk istismarı ile ilgili sesimizi duyuralım ne dersiniz bilemiyorum,bu sadece benim gönlümden geçen bunun bir siyasi ayağı var biz sadece çocuklarımızı ve kadınlarımızı kurtarmak istiyoruz. Daha özgür daha barışçıl bir hayat istiyoruz. Onun için bir eylem yapmamız da fayda var diyorum geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum ''dedi
Menşure Yavuz'un ardından Yeter Ilgın Mert'in babaannesi konuşmaya gerçekleştirdi.Ilgın “Mert'in annesi ile babası ayrıldıktan sonra babası Mert'i yuvaya bıraktı.20 gün durdu yuvada. Yuvadan aldım 8 senedir ben bakıyorum. Her zor koşullarda. Beyim şeker hastası, bağırsak ameliyatı oldu. Benim ise belimde platin var kanserden ameliyat oldum.Bir oğlum var menenjit geçirdi. Benim engelli oğlum var kışın zorluklarda çocuğu okula götürmeye çalışıyorum bulunduğumuz yerin yolu olmadığı için ambulans bile giremiyor ” Belediye Başkanı Gürsel Uçar'a ulaştığını ancak bir sonuç alamadığını dile getirdi. Konuşmanın ardından Mert dünya kadınlar gününü kutladı. Datça yılın kadını ödülü olarak örgü bebek hediye edildi.
Etkinlikte konuşma yapan ve 2.örgü bebegi alan isim ise Dursen Gümüş oldu. Gümüş konuşmasına Dünya Kadınlar gününüz kutlu olsun Ben yaka Köyü'nde 1964 yılında doğdum 6 kardeşim var. 18 yaşını doldurmadan kaçtım. Kaçtığım için de babam bana küstü, beni evlatlıktan reddetti. Ben denizden kaçtım yılana sarıldım.Evlendikten sonra eşim bana değer vermedi. Ben çalışarak aileme baktım.” Sözleriyle yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.Yeter Hanım ”iki tane çocuğum var dağda kekik keserdim, çocuğuma para gönderirdim. Üniversite okudu ve sınıf öğretmeni oldu. Diğer oğlumda üniversiteyi bırakıp topluma karıştı. Şimdi kargoda çalışıyor. Eşim hiç iş yapmaz çalışmaz. Çağla kırardım, zeytin toplardım eşim tarlaya bile gelmezdi. Ben hem tarlalarda çalıştım hem de eşimin hayvanları aç kalmasın diye onları da besledim. Eşimi acıyarak değil hayvanlara acıyarak besledim. yıllarca çalıştım didindim aş yaptım ev yaptım eşimin borçları yüzünden maliye evimizi elimizden aldı ” dedi.
3.bebeğin sahibi ise iş kadını, kreş ve gündüz bakımevi sahibi Çiğdem Canbey “Aslında bu kadar iki duygusal örnekten sonra ben gerçekten burada bir şey söylemek istemiyorum çok büyük patavatsızlık olur. Çünkü bu sadece çocuğa ve kadına yönelik çalışmaları amaç edinmiş bir dernekten davet alıp burada olmak beni çok onurlandırdı. Çok teşekkür ediyorum kendilerine. Sadece şunu söyleyeyim 23 yaşındaydım Datça'ya geldiğimde çok gençtim. Hep hayalimde olan bir şey de çocuklara yönelik bir şey yapmaktı. 2007 yılından beri kendimce çocuklarla beraber elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Hayatım boyunca da kadın olarak hep bu anlamda bir şeyler yapabilirim.” Sözleriyle çocuklara olan sevgisi adına elinden gelen her şeyi yapabileceğinin altını çizdi.Hayatın zorluklarına rağmen hem kendine hem downsendromlu Mert'e bakan Ilgın , yanlış bir evlilik yaparak zorluklar yaşayan Gümüş ve son olarak çocuklara olan sevgisini iş hayatına aktaran Canbey, 3 farklı hayatta 3 farklı yaşam hikayesi ile kadının yaşadığı zorlukları, kadın isterse her şeyi başarabileceğinin örneklerini göstermi oldu.
(Sebiha ARSLAN)
İlginizi Çekebilir