© DATÇA HABER

DATÇA’ DA KÖPEĞİ ACIMADAN AV TÜFEĞİYLE VURMUŞLARDI, O KÖPEK ÖLDÜ!

Sebiha ARSLAN : Datça' da geç­ti­ği­miz ay av tüfeğiyle vurulan köpek ya­şa­mın ağır yü­kü­ne da­ya­na­ma­ya­rak önceki gün (02.10.2018) ara­mız­dan ay­rıl­dı. Tüm ça­ba­la­ra rağ­men, da­mar­da olu­şan kan pıh­tı­sı­nın kalbe ulaş­ma­sı so­nu­cu ge­çir­di­ği kalp krizi ne­de­niy­le yaklaşık 15 gün sonra ya­şa­mı­nı yitirdi.


18 Eylül de , av tü­fe­ğiy­le vu­rul­muş ya­ra­lı bir dişi köpek gören duyarlı vatandaşlar ,Datça Hayvan Severler derneğine ulaşıp, ba­rı­nak yet­ki­li­le­ri de hemen ve­te­ri­ner he­ki­me gö­türmüştü. Hem fi­zik­sel hem ruh­sal ola­rak çok yara al­an köpek  tedavi sürecinde barınağa getirilmişti . Ba­rı­nak ça­lı­şan­la­rın­dan Nami Te­mel­taş kö­pe­ğin te­da­vi sü­re­si ve bir in­sa­noğ­lu ta­ra­fın­dan acı­ma­sız­ca, vic­dan­sız­ca vu­rul­ma­sı­nı bir nebze unut­tur­mak için temiz ör­tü­lü yer - yatak ha­zır­la­mış, arşiv amaç­lı fo­toğ­ra­fı­nı çek­mek üzere uzak­laş­tığında  ise ,ya­ra­lı köpeğin çok korktuğu için  ken­di­si için ha­zır­la­nan ya­ta­ğın ke­na­rı­na iliş­mişti sa­de­ce! Temeltaş kö­pe­ğin bu tavrı ,ürkek ve kor­kak ba­kı­şı bir in­sa­noğ­lu ta­ra­fın­dan acı­ma­sız­ca, vic­dan­sız­ca vu­ru­lan o masum can için ''Kar­deşim'' ile baş­la­yan ''Özür Dilerim'' le biten bir yazı yazıp , bir de fo­toğ­raf ka­re­si pay­laş­mıştı biz­ler­le ,siz­ler­le, he­pi­miz­le, bakın ba­kın­da uta­nın in­san­lı­ğı­nız­dan der­ce­si­ne.Sosyal Medya hesaplarında da paylaşılan bu üzücü olay sonrası bir çok hayvan sever tepki göstermiş ve yaralı köpeğin bir çok seveni olmuştu.
Ne yazık ki yaralı köpek  önceki gün ya­şa­mın ağır yü­kü­ne da­ya­na­ma­ya­rak ara­mız­dan ay­rıl­dı.'' Tek tesellimiz son günlerini huzurlu, korkusuz ve sevildiği ortamda geçirmiş olması ve yaşamın yüklerinden de kurtulmuş olması ''diyen Nami Temeltaş  ''Yolun Açık Olsun'' la başlayan, ''Huzurlu Uyu Kardeşimle '' biten bizimle sizinle ve herkesle paylaştığı yürekleri sızlatan, vicdanları kahreden bir yazı daha yazdı, giden canımızın ardından. Temeltaş'ın Övün artık kendinle bunu da sen kazandın zalim insanoğlu dedirten' 
 yazısı  şu şekilde ''

YOLUN AÇIK OLSUN

Ah be kardeşim.
Ne acelen vardı bu kadar? Ne acelen vardı da çekip gittin? Çok mu ağır geldi bu dünyanın yükü, omuzlarına?
Dünyayı kendisine dar eden insanoğlunun yaptıklarına dayanamadın mı?
Aslında haklısın. Bizlerin bile dayanamadığı, zaman zaman isyan ettiği, öfkelendirdiği insanoğluna sen nasıl dayanacaksın ki?
Doğayı tahrip eden, yaşayan her şeye düşman, dünyanın efendisi insanoğlunun pisliklerine dayanmak mümkün mü?
Ah be kardeşim.
İyileşmeye başlamış gibiydin. Topallayarak da olsa yürüyordum. İlk gelişindeki korku gitmişti gözlerinden ama hüzün yerleşikti. Bir türlü gitmiyor, bakışlarından akıyordu fazlasıyla.
Sabah da aynıydı. Son kez bakıştık birbirimize. Üç kez. Hüzünlüydü ve veda eder gibiydi bakışların. Yattığın yerden kalkacak takatin yoktu. Başını bile kaldırmakta zorlanıyordun, bana bakmak için. Ben başını okşarken aldığın son nefesini sonuna kadar dışarı verip öylece kalakaldığında, içimden kopan fırtına gözlerime vurmaya başlamıştı.
Vay be kardeşim.
“bu mahallenin,
Nesini beğenmedin de öte yere taşındın?” dizeleri geldi aklıma, Yusuf Hayaloğlu'nun, “Ah ulan Rıza” şiirindeki.
Belki de iyi oldu. Gittin ve kurtuldun, bu dünyanın, daha doğrusu insanoğlunun tüm pisliklerinden!
Bu dünyanın en zalim, en acımasız, en doymak bilmeyen, kendisinden başkasını düşünmeyen, kendi çıkarları için tüm dünyayı ve canlıları tehlikeye atabilen canlısından kurtuldun.
Bir daha sana karışamayacak. Bir daha sana taş atamayacak, sopayla veya silahla vuramayacak. Bir daha seni huzursuz edemeyecek, çirkin bakışlarıyla bakamayacak ve seni aşağılayamayacak.
Kurtuldun be kardeşim.
Kurtuldun kurtulmasına ama beni yalnız bırakıp gittin, bu çirkinleştirdiğimiz dünyada. Elbette bir süre sonra unutacağım seni. Acısı kalmayacak gidişinin. Böyleyiz biz insanoğulları. Çabuk unutur, çabuk sileriz yüreğimizden gidenlerin acısını.Tek teselli, son beş gününü birlikte geçirmemiz ve en azından bu sürede, korkusuz, huzurlu bir yaşam sürmen.  Karnının doyması ve doyasıya dinlenmen.
Sonsuz huzurun kucağındasın.
Huzurlu uyu kardeşim.
“Seni unutmayacağım” diyemiyorum, biliyorum ki unuturum!
En azından, unutmadan yüreğimdekileri dökmek istedim, sen duymasan da. Zaten sen yola çıkarkenki son bakışmalarımızda anlatmıştık birbirimize olan duygularımızı. Ben seni, sen de beni anlamıştın.
Bir kusurum olduysa affola, bilmedendir.
Bir gün bizlerinde çıkacağı yola benden önce çıktın.
Bizlerin daha çekeceği kahırlar, acılar, akıtacağımız göz yaşları, düşüneceğimiz sorunlarımız var.
İşimiz tükendiğinde bu dünyada, biz de geleceğiz ardından, çıktığın yola.
Yolun açık olsun sevgili kardeşim ''

http://www.dat­ca-ha­ber.com
Dat­ca' da Kö­pe­ği Acı­ma­dan
Av Tü­fe­ğiy­le Vur­du­lar
Dat­ca' da Kö­pe­ği Acı­ma­dan
Av Tü­fe­ğiy­le Vur­du­lar

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER