DATÇA ADD' DEN, KADIN = MÜCADELE VE EMEK
GÜNDEMRıza EZER: Datça Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Bekir Şahin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde eş zamanlı basın açıklaması düzenledi
Başkan Şahin ,dernek binasında yaptığı açıklamasında ''
İnsanca ve eşit çalışma koşulları için verdikleri mücadelede yaşamlarını kaybeden NewYork'lu yüzlerce kadın işçinin ardından ClaraZETKİN ve onun gibi emek veren tüm kadınların bıkmadan usanmadan mücadele ederek kabul ettirdikleri, “Dünya Emekçi Kadınlar günü” olarak tarihe geçen 8 Mart; sermayenin tezgahında bir tüketim gününe devşirilmiş olsa da, Kapitalizme karşı direnişin simgesidir.
8 Mart; bir kutlama günü değil;Kadınların yüzyıllar süren emek mücadelesinin, kazançlarının, kayıplarının, sadece sermayenin değil, geleneklerin, törelerin, siyasetin kadını nasıl sömürdüğünün,DİSK hariç İşçi, memur sendikalarının hiç birinin Genel Merkez ve Konfederasyon düzeyinde neden kadın başkanlarının olmadığının, kadın yönetici sayısının neden eser miktarda olduğunun, kayıt dışı çalıştırılan kadınların, iş yerinde tacize uğrayan kadınların çaresizliğinin, ev kadınlarının emeklerinin neden yok hükmünde olduğunun, kadının erkeğe göre daha düşük ücretle çalışmasının, kadınlar tarafından bile olağan karşılandığının, annelerin çalışma yaşamındaki zorluklarının, iyilik yapıyormuş gibi görünen ama kadını iş hayatından çıkarıp evine zincirleyecek yasaların, iktidarın, algı yönetimi ile kadının toplum içindeki yerini nasıl hızla değiştirdiğinin, kadınlarımızın Cumhuriyet ile kazandıklarını neden kaybettiklerinin konuşulması gereken gündür.
Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün dediği gibi:
“Kadının işgücü olarak üretime katılması, toplumsal yaşamda hak ettiği yerde bulunması, sadece bireysel değil toplumsal gelişimin, çağdaş ve ileri bir toplum olabilmenin en temel unsurudur.”
Kadın, emeğiyle hiç de azımsanmayacak bir ölçekte ekonomik ve sosyal artı değer yaratmaktadır.
Anayasa'nın 50. maddesi kadının çalışma şartları açısından korunmasını hükmederken, İşgücü piyasasında esneklik, özelleştirme, devletin küçülmesi gibi sermayenin desteklediği politikalar nedeniyle kadının çalışma koşulları gittikçe kötüleşmektedir. İktidarın “kadının aile ile varolduğu” anlayışı ile kadınlar için getirdiği belirli süreli istihdam, kısmi süreli çalışma ve esnek çalışma sistemi; üretim sürecini parçalayarak, taşeron sisteminin kök saldığı sistemde, kadın emeğinin ucuz ve güvencesiz iş gücü haline dönüşme oranını arttırmıştır.
Kadını hayatın her alanında ikincil gören iktidarın yol açtığı bu yıkımın onarılması ancak emekten yana politikalar üretilip uygulanması ile olanaklıdır.
Çağdaş ve Demokratik bir devlet olabilmek için; cinsiyet ayrımcılığı ortadan kaldırılarak, kadın emeğinin sömürülmeden üretime katılması sağlanmalı, insanca çalışma şartlarının kalıcı kılınması için gerekli düzenlemeler yapılmalı, denetim ve kontrol mekanizmaları çalıştırılarak uygulamaların hayata geçmesi sağlanmalıdır.
Antiemperyalist mücadele içinde olan Atatürkçü Düşünce Derneği, her türlü sömürüye, geri bıraktırılmaya, kadını kurban seçen törelere, kadını “yok” sayan zihniyetlere, uygulamalara karşı onurlu ve direngen bir duruş sergilemektedir.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda en ön saflarda savaşan, Türk Devrimini ödünsüzce savunan, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün gösterdiği Tam Bağımsızlık hedefine kararlı bir şekilde yürüyen Türk Kadının emeğinin sömürülmesi, her türlü şiddete maruz kalması karşında sessiz kalmamıştır, kalmayacaktır.
Kadını yok sayan bir düzeni bu ülkeye egemen kılmaya çalışan anlayışa destek verenleri, Mustafa Kemal'in kadına ve emeğe verdiği değeri bir kez daha irdeleyip, değerlendirmeye davet ediyor;
Tam bağımsız bir ülke, hakça bir düzen, daha yaşanılası bir dünya kurmak için mücadele eden tüm kadınlarımızı kutluyor, Mustafa Kemal'in devrimci ruhu ile selamlıyoruz.
“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan oluşmaktadır. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim, diğerine aldırış etmeyelim de kitlenin tümü ilerleme onuruna erişebilsin. Mümkün müdür ki, bir topluluğun yansı topraklara zincirle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Kuşku yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenilik alanında birlikte yol almak gereklidir. Böyle olursa inkılâp başarılı olur.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
İlginizi Çekebilir