LAÇİNNN
s
Muğla
26 Kasım, 2024, Salı
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

TURİZM VE KÜL­TÜR BA­KAN­LI­ĞI DATÇA'YI TA­NI­TI­YOR

0
Tu­rizm ve Kül­tür Ba­kan­lı­ğı web si­te­sin­de ya­yın­la­dı­ğı bir ma­ka­le­de il­çe­mi­zi ta­nı­tı­yor.

Kültür ve turizm bakanlığı yayınladığı makalede Datça ile ilgili şunları belirtti.Datça'nın en canlı nok­ta­sı yat li­ma­nı­nın çev­re­si­dir. Her­gün çok sa­yı­da tekne uğrar bu li­ma­na. Tek­ne­le­re de ser­vis veren her türlü alış­ve­riş yeri da­ğıl­mış­tır liman çev­re­si­ne. Hem liman çev­re­sin­de, hem de şehir mer­ke­zi­ne açı­lan cadde ve so­kak­lar­da ka­li­te­li lo­kan­ta­lar, renk­li bar­lar bu­la­bi­le­cek­si­niz.
 İskele ma­hal­le­sin­de suyu de­ni­ze bağlı bir minik göl gö­re­cek­si­niz. Mer­ke­ze 3 km uzak­lık­ta Datça'nın eski mer­ke­zi Re­şa­di­ye ma­hal­le­sin­de ge­le­nek­sel Türk taş ev­le­ri me­rak­lı­la­rı için il­ginç ola­bi­lir.?Sel­çuk­lu dö­ne­min­den kalma ca­mi­siy­le 7 km uzak­lık­ta­ki Hı­zır­şah köyü de unu­tul­ma­ma­lı.
 MÖ. 4. yy'da iş­le­til­dik­le­ri an­la­şı­lan ve kazı ça­lış­ma­la­rı süren Se­ra­mik Atöl­ye­le­ri'ni Eski Datça ile Hı­zır­şah Köyü ara­sın­da gö­re­bi­lir­si­niz. Özel mül­ki­yet­te olan Re­şa­di­ye Eski Konak diye ad­lan­dı­rı­lan ev özel­lik­le iç na­kış­la­rı ve tavan süs­le­me­le­ri ile ilgi çe­ki­ci­dir.
 
Ege ile Ak­de­niz'in bu­luş­ma nok­ta­sı­dır Datça. Mar­ma­ris'ten ba­tı­ya uza­nan 70 Km. uzun­lu­ğun­da­ki Datça Ya­rı­ma­da­sı'nın bir yüzü Ak­de­niz'e, bir yüzü Ege'ye bakar. Kni­dos antik ken­ti­nin bu­lun­du­ğu ya­rı­ma­da­nın uç nok­ta­sı­na gi­den­ler, iç li­ma­nın Ak­de­niz, dış lı­ma­nın Ege su­la­rı ol­du­ğu­nu bilip, he­ye­ca­nı­nı du­ya­bi­lir­ler bu ke­yif­li coğ­raf­ya­nın. 
Datça Ya­rı­ma­da­sı bir büyük ya­rı­ma­da. Ben­cik li­ma­nın­dan, ya­rı­ma­da­nın en dar ye­rin­den baş­lı­yor ve Kni­dos'a kadar uza­nı­yor. Ha­ri­ta­da koptu ko­pa­cak gibi gö­zü­ken bu en dar yerin Hi­sa­rö­nü kör­fe­zi­ne bakan ta­ra­fı Ben­cik li­ma­nı, Gö­ko­va kör­fe­zi­ne bakan ta­ra­fı Bör­dü­bet. Ara­sın­da­ki me­sa­fe 800 met­re­ye kadar ini­yor. Bir ara bu dar yeri açıp da Datça'yı ada ha­li­ne ge­tir­mek is­te­yen­ler bile olmuş. Ta­ri­hin ba­ba­sı He­re­dot'a göre Pers­le­rin İonia'ya gir­me­si üze­ri­ne Kni­dos'lular Ba­lı­ka­şı­ran Mev­ki­in­de­ki bu dar kıs­ta­ğı ka­za­rak yurt­la­rı­nı ada ha­li­ne ge­tir­mek is­te­miş­ler. Çok çaba har­ca­mış­lar ama ya­rı­ma­da ana­ka­ra­dan kop­ma­mak için di­ren­miş. Taş­la­rı kı­ran­la­rın başta göz­le­ri olmak üzere her yer­le­rin­de onul­maz ya­ra­lar açıl­ma­ya baş­la­mış. Bunun üze­ri­ne vaz­geç­miş­ler. 

Bu inat­çı top­rak­lar belki de daha da di­renç­li­dir­ler artık.Ül­ke­mi­zin büyük şairi Can Yücel Datça'da gö­mül­müş­tür de to­ru­nu “De­de­mi ek­ti­niz mi ?” diye sor­muş­tur. 
Coğ­raf­ya bil­gi­ni St­ra­bon “Tanrı çok sev­di­ği ku­lu­nu uzun ömür­lü ol­ma­sı için Datça Ya­rı­ma­da­sı'na gön­de­rir,” demiş. Bu öyle bo­şu­na söy­len­miş bir söz de­ğil­dir. Yö­re­de an­la­tı­lan bir öykü St­ra­bon'u doğ­ru­lu­yor: Gü­nü­müz­den 4-5 yüz yıl kadar önce İspan­yol kor­san­lar Datça'nın açık­la­rın­dan ge­çer­ken ge­mi­de­ki cüz­zam­lı has­ta­la­rı at­ma­ya karar ver­miş­ler ve ya­na­şıp Sa­rı­li­man Koyu'na bı­rak­mış­lar. Ölüme ter­ke­di­len cüz­zam­lı­lar Datça'nın bol ok­si­jen­li ha­va­sıy­la iyi­leş­miş­ler, ya­ra­la­rı ka­pan­mış. 

Eme­cik Dağı'nın etek­le­ri­ne bir köy kurup bu­ra­da ya­şa­ma­ya baş­la­mış­lar. Bu top­rak­la­rın, bu yur­dun in­sa­nı ol­muş­lar. Eme­cik'te kimse bu hi­ka­ye­yi ha­tır­la­mı­yor, da­ha­sı böyle bir öy­kü­den hoş­lan­mı­yor­lar. Öykü doğru mudur, ya­kış­tı­rıl­mış mıdır bi­lin­mez ama Datça'nın ha­va­sı­nın in­sa­nı sağ­lık­lı kıl­dı­ğı ger­çek­tir. 
Belki bu ne­den­le­dir ki Dor­lar bu böl­ge­de 50'nin üze­rin­de yer­le­şim kur­muş­lar. 2700 yıl önce ya­rı­ma­da­nın nü­fu­su 70.000'in üze­ri­ne çık­mış. Şim­di­ler­de nü­fu­sun 15.000'i bile bul­ma­dı­ğı dü­şü­nü­lür­se ne ola­ğa­nüs­tü bir uy­gar­lık­tan söz edil­di­ği an­la­şı­lır. 
Son yıl­lar­da Datça ye­ni­den keş­fe­di­li­yor. Ka­la­ba­lık­tan, gü­rül­tü­den, kir­li­lik­ten ka­çan­lar Datça'yı ömür­le­ri­nin so­nu­na kadar ka­la­cak­la­rı bir mekan ola­rak bel­li­yor­lar. 
Siz de Datça'yı gü­nü­bir­lik bir uğrak yeri gibi dü­şün­me­yin. Ya­rı­ma­da­nın et­ra­fın­da tamı ta­mı­na 52 koy bu­la­cak­sı­nız. Ki­mi­si­ne sa­de­ce 

de­niz­den ula­şı­la­bi­len bu koy­lar­dan biri gün boyu sa­de­ce size ait ola­bi­lecek. Ka­la­ba­lık ve plaj ara­yan­lar top­lam 13 km uzun­luk­ta­ki plaj­lar­dan bi­ri­ne ata­bi­lir­ler ken­di­le­ri­ni. Datça plaj ve koy­la­rın­da­ki de­ni­zin gü­zel­li­ği­ni, ak­var­yum du­ru­lu­ğun­da­ki su­yu­nu unu­ta­mı­ya­cak­sı­nız.
 
Küçük ve güzel otel­ler bu­la­bi­lecek, tek­ney­le koy­la­rın­da do­la­şa­bi­lecek, Kni­dos antik ken­ti­nin et­ki­le­yi­ci ka­lın­tı­la­rı ara­sın­da ke­şif­ler­de bu­lu­na­cak, renk­li Datça ak­şam­la­rın­da hoş anı­lar bi­rik­ti­re­bi­le­cek­si­niz. 

TARİHTE DATÇA 
Datça ya­rı­ma­da­sın­da­ki bu­lun­tu­la­rın MÖ 2000'lere kadar uza­nı­yor. Bi­li­nen ilk yerli halk Kar­lar. En par­lak dönem Dor­lar dö­ne­min­de ya­şan­mış. MÖ 1000 yıl­la­rın­da Trak­ya üze­rin­den gü­ne­ye ine­rek Yu­na­nis­tan üze­rin­den böl­ge­ye gel­miş­ler. Bu­gün­kü Datça ilçe mer­ke­zi­nin 1.5 km ku­zey­do­ğu­sun­da­ki Bur­gaz mev­ki­in­de Kni­dos'u kur­muş­lar. Kni­dos, Dor uy­gar­lı­ğı­nın mer­ke­zi olmuş. MÖ 546'da Lydia dev­le­ti­nin Pers­ler'in eline geç­me­si­nin ar­dın­dan Kni­dos ta Pers ege­men­li­ği­ne gir­miş.
Kni­dos, ti­ca­ri ne­den­ler­le, MÖ 4. yüz­yıl­da ya­rı­ma­da­nın uç nok­ta­sı­na, bu­gün­kü gör­kem­li ka­lın­tı­la­rın iz­len­di­ği yere ta­şın­mış. 
Dor­lar ve Ro­ma­lı­lar yeni Kni­dos'a çok sa­yı­da ta­pı­nak yap­mış­lar. Şehir Af­ro­dit hey­ke­liy­le ün­len­miş. Geç Roma ve erken Bi­zans dö­ne­min­de ta­pı­nak­lar 

yer­le­ri­ni ki­li­se­le­re bı­rak­mış. Şeh­rin nü­fu­su 70.000'lere ulaş­mış.
 Bi­zans'ın son dö­nem­le­rin­de ise bir yanda dep­rem­ler, diğer yanda kor­san sal­dı­rı­la­rı güç­süz kıl­dı­ğı kent tü­müy­le ter­ke­dil­miş. Ya­rı­ma­da nü­fu­su ise bin­le­re inmiş. 

Ya­rı­ma­da üze­rin­de­ki yer­le­şim­ler 13. yüz­yıl­da Men­te­şo­ğul­la­rı bey­li­ği­ne bağ­lan­mış, 15. yüz­yıl­da ise Os­man­lı im­pa­ra­tor­lu­ğu sı­nır­la­rı­na ka­tıl­mış Datça olmuş. 
Son Os­man­lı pa­di­şah­la­rın­dan Sul­tan Reşat dö­ne­min­de Datça ismi Re­şa­di­ye olmuş, Cum­hu­ri­yet'te ise tek­rar Datça'ya dö­nüş­tü­rül­müş. 1928 yı­lın­da ilçe olan Datça'nın ilk mer­ke­zi Re­şa­di­ye ma­hal­le­si olmuş, 1947'de ise bu­gün­kü yeri is­ke­le ma­hal­le­si­ne ta­şın­mış. 

DATÇA'NIN ÇEV­RESİ
Datça'da tatil ge­çi­ri­yor­sa­nız çev­re­yi gez­me­yi ihmal et­me­yin. Deniz, kum ve gü­ne­şin alâsı var, ama daha faz­la­sı da var. Datça şehir mer­ke­zin­den çevre koy­la­ra ve Kni­dos'a dol­muş­lar ça­lı­şı­yor. Hem ka­ra­dan, hem de de­niz­den. Kendi ara­cı­nız yoksa eğer, de­niz­den gü­nü­bir­lik tekne tur­la­rı­na ka­tıl­ma­nı­zı öne­ri­riz. Datça'nın de­ni­zi bol balık verir. Et­raf­ta­ki dağ­lar da kara av­cı­lı­ğı için uy­gun­dur. Olta atmak için de çok uygun ka­ya­lık­lar bu­la­cak­sı­nız.
 Sörf me­rak­lı­la­rı için de ideal yer­dir Datça koy­la­rı. Dalma spo­ru­na me­rak­lı olan­lar için de de­ni­zin dip zen­gin­li­ği gö­rül­me­ye değer. 

Datça'lı bir reh­be­ri­niz varsa va­di­le­ri, ya­maç­la­rı aşa­rak ya­pı­la­cak zorlu bir yol­cu­luk so­nun­da Datça Hur­ma­sı'nı gö­re­bi­lir­si­niz. Bu ağaç tam 65 mil­yon yıl geç­miş­ten gelen bir tür. Ya­rı­ma­da­nın en ücra kö­şe­le­rin­den bi­rin­de kar­şı­nı­za çı­kı­ve­rir. Ama kendi ba­şı­nı­za ara­ma­ya kalk­ma­yın, hem bulma şan­sı­nız az, hem de çev­re­de ayı, domuz gibi teh­li­ke­li ola­bi­lecek ya­ba­ni hay­van­la­ra rast­la­ma riski var. 

KIZ­LAN KÖYÜ
Ya­rı­ma­da­nın tipik yel­de­ğir­men­le­ri­ni gör­mek is­ti­yor­sa­nız Datça'ya 8 km. uzak­lık­ta­ki Kız­lan Köyü'ne git­me­li­si­niz. Ya­rı­ma­da­nın en çok rüz­gar alan böl­ge­si de bu­ra­sı­dır. 

GE­BE­KUM 
Datça'ya 4 km. kala, (Yel­de­ğir­men­le­ri­ne gel­me­den önce) Pe­ri­li Köşk ta­be­la­sı­nı gör­dü­ğü­nüz­de sola, 1 km'lik top­rak yola sa­pı­yor­su­nuz. Yol sizi kum­sa­la ulaş­tı­rı­yor. Uzun­lu­ğu 7 km'yi bulan kum­sa­lı olan Ge­be­kum de­ni­ze gir­mek için çok uygun. Kum­sal, rüz­ga­rın da et­ki­siy­le ken­di­si­ni ço­ğal­tı­yor ve ya­yı­lı­yor. Kar­şı­sın­da­ki adaya de­niz­den yü­rü­ye­rek ulaş­ma­yı sağ­la­yan bir de sığ­lık oluş­muş, kumul ha­re­ket­le­riy­le. 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!