DATÇALI KADINLAR, YAŞLILAR KONUSUNDA DAHA BİLİNÇLİ

Datça Belediyesi Proje Koordinatörü Özgür Mutlu ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi, Proje Eğitmeni Zeynep Acar ile “Yaşlılar Haftası” ve” Datça'da Hayat Boyu Güçlü Kadınlar Sağlıklı Yaşlılar” projesi ile aynı zamanda Özgür Mutlu tarafından yürütülen GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı) Alternatif Turizm Altyapısı, Mali Destek Programı kapsamında, Hızırşah Yaşayan Tarih Kültür Sergi Evi ,Kültür Rotası Projesi ve koordinatörlüğünü, Datça'ya kazandırılan projeler hakkında yaptığımız keyifli röportajı siz okuyucularımızla paylaşıyoruz
Rıza EZER: Gerçekleştirdiğiniz proje hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?
Özgür MUTLU: Datça'da Hayat Boyu Güçlü Kadınlar Sağlıklı Yaşlılar Projesi Datça Belediyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ve Datça Halk Eğitim Merkezi ortaklığında yürütülen Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Hayat Boyu Öğrenmenin Desteklenmesi-II Hibe Programı kapsamında yürütülen bir proje idi. 2016 Ekim ayında başlayan proje çalışmaları 12 ay sürdü ve Ekim 2017 tarihinde tamamlandı. Proje kapsamında 48 kadın katılımcıya sertifikalı Yaşlı Refakatçiliği (384 saat), Temel İngilizce (120 saat) ve İlkyardım Uygulayıcısı eğitimi (16 saat) verildi. Kadınlarımıza sertifika kazandırıldı. Eğitimler proje kapsamında temin edilen eğitim maketleri, tıbbi ekipman ve kaynak kitaplarla uygulamalı olarak gerçekleştirildi. Muğla ve Marmaris gezilerimiz oldu. Proje ortağı Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu'nda da eğitimlerimiz oldu, Marmaris ve Muğla devlet hastaneleri ve huzurevleri ziyaret edildi. Sertifikalı eğitimler dışında birçok akademisyenin katılımıyla Datça'da yaşlı sağlığı ve bakımı ile ilgili iki panel gerçekleştirildi. Üç farklı yayın hazırlandı. Kursiyerlerimize birçok imkanın sunulduğu proje çalışmaları başarıyla tamamlandı.
R.E :Nasıl bir düşünceden ve ihtiyaçtan yola çıkarak hayata geçirildi bu proje?
Ö.M Projenin çıkış fikri daha çok hibe programının konusu ile şekillendi. Önbaşvuru tarihi 2014 yılına dek uzanıyor esasında. Program kadınların istihdamının artırılmasına yönelik projeler kabul ediyordu. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürümüz, aynı zamanda proje koordinatör yardımcılığını da üstlenen Özlem Caner ile proje başvurusu hakkında fikir yürütürken Marmaris'teki Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nda Yaşlı Bakımı bölümü olduğunu fark ettik. Datça'da yaşlı nüfusun da yüksek olduğu bilgisiyle bu bilgiyi birleştirdiğimizde ortaya bu proje fikri çıkmış oldu. Fikrimizi yüksekokulda öğretim görevlisi olan Zeynep Acar ve Mehtap Çullu hocamıza götürdük ve onların da katkısıyla başvuru dosyamızı hazırladık. Bu süreçte Belediye Başkanlarımız Şener Tokcan ve Gürsel Uçar'ın tam desteğini aldık. Proje ortaklarımızla uyumlu bir çalışma dönemi geçirdik. Sayın Kaymakamımız Vehbi Bakır da her zaman projenin destekçisi oldu.
R.E:Projeye katılım, ilgi nasıldı?
Ö.M: Projeye katılım ve ilgi oldukça yüksek oldu. Biz kontenjan olarak 40 kişi hedeflemiştik. Yaklaşık 70 kişilik bir başvuru oldu. Eğitime başlayan 53 kişi vardı ve proje sonunda ise toplamda 48 kadına yaşlı refakatçiliği sertifikası kazandırmış olduk. Katılımcı olmak isteyen birçok erkek de oldu ancak proje kısıtları dolayısıyla erkek katılımcı kabul edemedik.
R.E:Yaşlılık anlam olarak evrim geçirmiş midir ülkemizde?
Zeynep ACAR: Küreselleşme, bilim ve teknolojideki gelişmeler, hastalıkların teşhis ve tedavisindeki gelişmeler, anne ve bebek ölümlerinin azalması gibi nedenlerle yaşam kalitesinin yükselmesi tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de beklenen yaşam süresinin giderek uzamasına neden olmuştur. Ülkemizde 1950 yılında 45 yıl olan beklenen yaşam süresi günümüzde ortalama 78 yıla ulaşmıştır. Öyle ki kadınlarda bu süre yaklaşık 81 yıldır. Geçmiş yıllarda daha erken yaşlardaki bireylere yaşlı olarak bakılmasına rağmen yaşanan tüm bu sağlık ve sosyal alanlardaki gelişmeler yaşlılığa karşı oluşan algının değişimini beraberinde getirmiştir. Bu durum politikalara dahi yansımış çalışanlar emekli olmaya 40'lı yaşlarda hak kazanırken günümüzde ortalama ömrün uzaması ile bu yaş 60'lı yaşlara taşınmıştır. Artık 50'li hatta 60'lı yaşlarında olanlar orta yaşlı, üretken, önünde yaşayacağı uzun yıllar olan bireyler olarak görülmektedir.
R.E:Projenin yaşlılığın geleceğine yönelik fiziksel ve sosyal anlamda sonuçları nelerdir?
Z.A: Yaşlı bireylerde her ne kadar fiziksel değişimler, yeti kayıpları, yaşa bağlı hastalıklar ön planda gibi görünse de sosyal izolasyon, depresyon gibi sosyal ve psikolojik sorunlar da azımsanmayacak oranda karşımıza çıkmaktadır. Yaşlı bireylere refakat ederken sadece fiziksel sorunları ele alan tek yönlü bir bakım vererek değil diğer yönleri ile de değerlendirerek bu yönlerinin desteklenmesi yaşlının sosyal olarak daha aktif, daha mutlu olmasını sağlayacak, yaşam kalitesi ve doyumunu önemli ölçüde arttıracaktır.
R.E :Projeye katılan insanların yaş durumu ne düzeydeydi?
Ö.M: Programın yaş aralığı 25-64 yaş aralığı olarak belirlenmişti. Ancak projemizde 25 yaşının altında 2 ve 64 yaş üzerinde de 2 katılımcımız oldu. Kursiyerlerin büyük bölümü (%31) 46-55 yaş aralığında idi (15 kişi). İkinci büyük çoğunluk ise %27 ile 36-45 yaş aralığı katılımcılar oluşturdu (13 kişi).
R.E:Gelecekten yaşlılarımız ne bekliyor size göre?
Z.A: Yaşlılarımız itibar görecekleri bir gelecek hayal ediyorlar bence. Üretebiliyor olmak ve sosyal faaliyetlerini sürdürmek de onları mutlu ediyor. Ayrıca kendi evlerinde, kendi ediyorum. çevrelerinde yaş almak istiyorlar. Ancak yaşın ilerlemesine bağlı ortaya çıkan fizyolojik değişimler ve hastalıklar, yaşamlarını yalnız sürdürmelerine engel olabiliyor ve başka birinin desteğini gerekli kılabiliyor. Böyle durumlarda dahi yine kendi evlerinde destek alarak yaşamlarını sürdürmek ilk tercihleri.
R.E:Buna benzer çalışmalar olacak mı ileride?
Ö.M: Bundan sonra benzer projelerin olması hibe programlarının konularına bağlı. Benzer konularda program çağrıları olduğunda, belediye olarak yeterli kaynağımızın da olduğu durumlarda elbette yeni projeler üretmek isteriz. Yaşlı Refakatçiliği eğitiminin devamı ise belli başlı bir hibe programı dışında, ancak önemli sayıda talep olması ve konuyla ilgili yeterli bütçenin sağlanmasıyla gerçekleşebilir.
R.E:Sertifikanın avantajları nelerdir? Projeye dahil olan insanlar aldıkları sertifikaların avantajının farkında mı?
Ö.M: Proje kapsamında Yaşlı Refakatçiliği, İngilizce ve İlkyardım Uygulayıcısı sertifikası aldılar. Elbette sertifikaların hangi alanlarda kullanılabileceği ve sağlayacağı avantajlar proje başvuruları alınırken ve proje süresince katılımcılara anlatıldı. Zaten birçok kişinin projeye dahil olmasının nedeni de sertifika kazanmaktı. MEB'in modüler bir programı olan Yaşlı Refakatçiliği programı sertifikası ile ülkemizde özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde, bakımevlerinde, evde bakımda, hastanelerde, Geronto-psikiyatri kliniklerde, huzurevlerinde çalışma imkanı bulabilmektedirler.
Z.A: Kursiyerlerimizin aldıkları sertifikalar onları bu sektörde farklı kılıyor. Çünkü yaşlı bireyler fiziksel, psikolojik, sosyal yönlerden yetişkinden farklı dönemsel özellikler gösteren, aynı zamanda istismar ve ihmale açık incinebilir özel bir gruptur. Bu konuda özelleşmiş, donanımlı bakım vericiler tarafından bakım almaları, yaşam kalitelerini önemli oranda yükseltecektir. Bu da tercih edilmelerini sağlayacak önemli bir faktör. Kursiyerlerimiz de bunun farkındaydılar. Özellikle kurs öncesinde bir yaşlıya bakım veriyor olup kurs sürecinde ve sonrasında yine aynı yaşlıya bakım vermeye devam eden kursiyerlerimiz ve bakım verdikleri yaşlılar, aldıkları eğitimin öneminin en çok farkında olan ve dile getirenlerdi.
R.E:Siz nasıl bu projeye dahil oldunuz?
Z.A: Datça Belediyesi Proje Yöneticisi Sn. Özgür Mutlu ilk olarak telefonla arayarak proje fikrinden bahsetti ve eğitmenlik teklifinde bulundu. Projenin kabulü halinde hem bölgedeki kadın istihdamına hem de yaşlı sağlığına önemli katkılarda bulunacak olması beni çok heyecanlandırdı ve severek kabul ettim. Yüksekokulumuz Yaşlı Bakımı Programı'nda birlikte görev yaptığım arkadaşım Öğretim Görevlisi Mehtap Çullu'yu arayıp bilgi verdim. O da aynı heyecanla destek verebileceğini belirtti. Böylece projenin yazım aşamasından sonuna yıllar alan zaman zaman yorucu ama bir o kadar keyifli bu süreç başlamış oldu.
R.E:Proje kapsamında başınızdan geçen ilginç bir olay var mı?
Z.A: Katılımcılarımızın hepsi gerçekten ilk dersten son derse kadar büyük bir heyecanla ve azimle dersleri, sosyal aktiviteleri, panelleri takip ettiler. Açıkça söylemem gerekirse projeye başlarken böyle bir grupla karşılaşacağımı hiç tahmin etmiyordum. Gerçekten uzun ve yoğun bir öğrenme süreciydi. Ayrıca gerek yaşları, gerek eğitim seviyeleri, ilgi alanları açısından heterojen bir gruptu. Ressamımız da vardı, profesyonel sporcumuzda, üniversite öğrencimiz de… İlk günlerdeki ilgi ve istekleri son güne kadar devam etti. Onları bir kez daha kutluyorum. Aramızda bir bağ da kuruldu bu süreçte. Çok da keyifli geçti her gün. Son dersimizden sonra yaklaşık 50 kursiyerimiz tarafından çiçeklerle otobüse bindirilerek uğurlanmak benim için unutmayacağım anlardan.
Son olarak belirtmek isterim ki bu projenin yaşlı nüfus oranı oldukça yüksek olan Datça için önemli bir ihtiyaca cevap vereceğini düşünüyorum. Çünkü nüfusumuz yaşlandıkça bakım ihtiyacının artması, kadının çalışma hayatına girmesi, çocuklarla farklı illerde yaşama gibi nedenlerle yaşlı bireylere refakat edecek bu alanda özelleşmiş bakım vericilere ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle projenin hayata geçirilmesinde ve her aşamasında çok büyük emeği olan Özgür Mutlu'yu, Özlem Caner'i ve desteklerini hiç esirgemeyen Gürsel Uçar'ı bir kez daha kutluyor, emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.