ÖZNUR ÖZGÜR İLE “KÜTÜPHANECİLİK HAFTASI”
GÜNDEM1964 yılından beri Mart ayının son Pazartesi günü başlayan hafta, Kütüphaneler Haftası olarak kutlanıyor. Bu hafta kapsamında çeşitli kurumlar kendi kütüphaneleri ile ilgili bir dizi etkinlikler düzenlerken, okullar da bir hafta boyunca kütüphanenin önemi ile ilgili çeşitli bilgilendirmeler ve konuşmalar düzenliyor. Kütüphaneler Haftası belki günümüzde bilgisayarlar ile modern çağa ayak uyduramamış ve “Belirli Günler ve Haftalar” kitabında anımsanacak bir hafta olarak kalmış gibi görünse de öyle olmadığını, kütüphanelerinde çağa ayak uydurduğunu bilirkişi tarafından öğrendik. Datça Halk Kütüphanesi'nde görev yapan Öznur Özgür ile yaptığımız keyifli röportajda Özgür“Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik (Bilgi ve Belge Yönetimi) bölümü 1995 yılı mezunu olduğunu, mesleğini severek yaptığını dile getirdi. İş arkadaşı Derya Kapçıda Eski Datça Kaymakamı Savaş Tuncer'in kütüphanenin Nisan 1995'te açılması noktasında çok büyük desteğinin olduğunun altını çizdi.
Rıza EZER :Okuyucuların sizi ve yaptığınız işi tam olarak anlamaları adına kendinizi ve işinizi biraz anlatabilir misiniz? Kütüphanecilik mesleğinin zor yanları neler? İşinizden memnun musunuz?
Öznur Özgür :Bizim işimiz ilk bakışta kitapları okuyuculara ödünç vermek ve onları geri iade almak raflara dizmek şeklinde görülüyor ama öyle değil. Bizim hizmet alanımız tamamen bilgiyi ihtiyacı olan kişiyle buluşturmak, bu bilgi edebi bilgi olabilir, sanatsal ve bilimsel bilgi olabilir. Çeşitlilik fazladır ama kitapla okuyucuyu değil esas olan bilgiyle okuyucuyu buluşturmak bizim amacımız. Bunu da kolaylaştıracak bir takım yöntemlerimiz var. Teknik yöntemleri Üniversite eğitiminde kazanıyoruz. Uygulama alanında yeni politikalarla çalıştığımız kütüphanenin okuyucu potansiyeline göre onu geliştiriyoruz. Biz halk kütüphanelerinde 7'den 70'e herkesin yararlandığı kütüphanelerde DeweyOn'lu Sınıflama Sistemini kullanıyoruz. (kitapları konularına göre sınıflandırmak) bu sistem dünya üzerinde ne kadar konu varsa sistematik olarak konu başlıkları halinde listelenmiş 4 ciltlik bir eserdir. Bu 4 ciltlik eserden yararlanarak aynı konuda olan kitapları aynı numaralarla rafları ona göre dizeriz. Yani okuyucu geldiğinde örneğin böceklerle ilgili bir kitap arıyorsa, böceklerden de tüylü böcekler gibi onların hepsinin ayrı ayrı numarası vardır. Okuyucu rafa gittiğinde tek bir kitap değil bir yığın kitap bulur. O açıdan baktığımızda kütüphane hizmeti çokta basit bir hizmet değil. Nitekim 4 yıl boyunca akademik eğitim alındıktan sonra bu işin organizasyonu yapılabiliyor. Kütüphanecilik mesleğinin zor yanlarından bir tanesi de halk kütüphane hakkında çokta fikir sahibi değil. Kitabı alıp okuyup geri iade etmek olarak, basit kurumlar olarak görüyorlar. Potansiyel bilgiyi onlara anlatabilmek bizim açımızdan zor çünkü imkanlarımız sınırlı, iletişim olanaklarımız sınırlı. Bilgi potansiyelimiz var ama bunu okuyucuyla buluşturmakta güçlük çekiyoruz. İşimden çok memnunum, çok seviyorum mesleğimi.
.R.E:Kütüphanelerden nasıl yararlanabiliriz? Hangi günlerde ve saatlerde açık oluyor kütüphane?
Ö.Ö:Kütüphanelerden yararlanma ilkokul eğitiminde başlıyor, öğretmenlerin öğrencileri bilinçlendirmesi lazım. Sonrasında anne baba ne kadar kütüphaneden haberdar ise çocukta o kadar haberdar oluyor. Kitapla okuyucunun buluşması zor değil. Çalışma saatleri olarak pazar ve pazartesi günleri kapalıyız. 08.30-17.30 arasında hizmet veriyoruz.
R.E:Kütüphaneyi kimler kullanıyor? Üye olmak gerekir mi? Kitaplar ödünç verilir mi?
Ö.Ö:Halk kütüphanesi olduğumuz için 7'den 70'e herkes kullanıyor. Öğrenciler, ev hanımları, esnaf herkes kütüphanemizi kullanabilir. Ödünç kitap almak için T.C numaranız ile birlikte üye kaydı yapıyoruz. Üyelik 1 yıl geçerli oluyor. Üyeliği yenileyerek 1 yıl daha devam ediyor. Sadece eve kitap almak istiyorsanız 15 günlüğüne tek seferde 3 kitap alma şansınız var. Adres ve iletişim bilgilerinizi alıyoruz kaydediyoruz. İrtibat kurabilmek için.
R.E:Datça Halk Kütüphanesinde kaç tane kitap var? Bu kitaplar hangi sıklıkla güncelleniyor?
Şuanda 17 bine yakın kitabımız var. Bu sayı önümüzdeki yıl 19 bin olacak gibi. Çünkü çok fazla kitap bağışı var, sağ olsun Datçalılar kütüphaneye oldukça fazla kitap bağışında bulunuyorlar. Kitapların güncellenmesine gelecek olursak Bakanlığın her yıl kitap alma ödenekleri oluyor. Yılın sonuna doğru biz listeler yolluyoruz veya adet belirtiyoruz bunu kesin alacaklar diye bir kural yok. Ödeneğe göre ocak ve mart ayı itibariyle Genel Müdürlük Ankara'dan alıyor, kütüphanelere dağıtıyor. Birde yıl boyunca okuyucudan gelen her kitabı biriktiriyor yıl sonunda komisyon kurup kütüphane içinde kullanılabilir nitelikte olup olmadığına komisyonla karar veriyoruz. Okuyucunun bağışladığı kitaplar çok daha fazla rağbet görüyor. Çünkü o yörenin insanı 3 aşağı 5 yukarı aynı kitapları okuyor.
R.E:Kütüphane salonunda internetten yararlanılabiliyor mu?
Bizim şuanda okuyucuya yönelik 9 tane bilgisayarımız var. Bedava internet hizmetimiz var. Kütüphanelerde hiç bir ücret paralı değildir.
.R.E: Yaptığınız işi Türkiye'de veya dünyada bir tanımı var mı?
Yeniçağda kütüphanecilik denmiyor. Yeni adı bilgi ve belge yönetimi. Üniversite eğitiminde dekütüphanecilik bölümü denmiyor. Kütüphanelerde artık bilgi sadece kitaplarda değil mikrofonlarda, cdlerde, mikroçiplerde, veri tabanlarında da yer alıyor.
.R.E:Kütüphane oluşturmanın veya bir kütüphane yaratmanın ilk adımı nedir?
İlk adımı uygun mekan bulmak. Kütüphaneler büyük mekanlardır oda oda olmazlar. Birçok materyali ergonomik şekilde düzenlemeniz gerekir. Sessizlik önemlidir. Materyaller birbirine ne çok yakın ne de çok uzak olmalıdır. Mekandan sonra kütüphanenin nerede kullanılacağı önemlidir. Üniversite içinde mi, ilköğretim içinde mi, hastane içinde mi, köy, ilçe buna göre politika belirlemek gerekir. Koleksiyonu buna göre oluşturursunuz. Maddi gelirinizi, kaynaklarınızı belirlersiniz. Raflara yerleştirir, okuyucuyla belgelerinizi buluşturursunuz.
R.E:Bir kütüphane oluşturur veya düzenlerken karşınıza ne gibi zorluklar çıkıyor? Zorlukları aşmak için nasıl bir yöntem izliyorsunuz?
Ö.Ö:Personel sorunu yaşıyoruz. Kalifiye personel, bilgisayardan anlayan, kütüphanecilik eğitimi almış, tecrübeli personel lazım. Ödenek her kurumda olduğu gibi bizimde sorunumuz. Açıkçası esnaf, yerel halk kütüphaneye destek olmuyor. Rica ettiğimiz durumlarda çokta pozitif cevaplar alamıyoruz.
. R.E:Kütüphanelerin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Her şeyin dijitalleştiği herkesin aradığı her şeyi internetten ulaştığı dönemde hala geleneksel kütüphaneler nasıl varlıklarını sürdürebiliyor?
Ö.Ö:Kütüphanecilik mesleğinin adı bilgi ve belge yönetimidir. Artık kütüphanelerde sadece kitaplar olmadığı için. Google doğruluğu ispatlanmamış bilgilerle dolu bir havuz düşünün. Elinize havuza atıp bahtıma ne çıkarsa deyip bilgi almak. Kütüphanelerde dijital bilgilerde var. İmkanlarımız el vermese de burada olmasa da cd ve mikrofon ortamında kitaplar var. Tesadüfen değil datayı yazarak bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Kütüphanelerin sorunu bunu okuyucuya anlatamamak. Avrupa ve Amerika'da kütüphaneler ortam olarak daha dar ama çok daha fazla bilgi veriyorlar. Kütüphaneler gelecekte yok olacak diye bir şey yok. Kütüphanelerde çağa ayak uyduruyorlar.
R.E.Dünyadaki yayıncılık ve kütüphane trendlerini takip ediyor musunuz?
Ö.Ö:Mümkün olduğu kadar gazete, dergi o tür yayınlardan değil ama internette bizim meslek gruplarımız var.
Ortak paylaşımlarda bulunduğumuz online olarak, facebook üzerinden sohbet ederek yeniliklerden haberdar olmaya çalışıyoruz. Kütüphanecilik derneği vardır. Türkiye Kütüphaneciler Derneği merkezi Ankara'dadır. Üniversite Akademik Kütüphaneciler Derneği vardır birde onların yeni yayınları vardır. Cumhuriyet Üniversitesi'nde uzman kütüphaneci olarak çalıştım. Sağlık nedenleriyle Kültür Bakanlığı'na geçiş yapıp Datça'ya tayin istedim. Yaklaşık 7 yıldır burada görev yapıyorum.
İlginizi Çekebilir