© DATÇA HABER

DATÇA ADD’den 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KA­DIN­LAR GÜNÜ

Sebiha ARSLAN : Ata­türk­çü Dü­şün­ce Der­ne­ği (ADD) Datça Şube Baş­ka­nı Bekir Şahin , 8 Mart Dünya Ka­dın­lar Günü do­la­yı­sıy­la genel mer­kez ile eş za­man­lı basın açık­la­ma­sın­da bu­lun­du. Baş­kan Şahin ADD Datça Şu­be­sin­de yap­tı­ğı basın açık­la­ma­sı­na, Mus­ta­fa Kemal Ata­türk'ün “Dünya yü­zün­de gör­dü­ğü­müz her şey ka­dı­nın ese­ri­dir” söz­le­ri ile baş­la­dı

Baş­kan Şahin açık­la­ma­sın­da özet­le ''8 Mart 1857'de ABD'de 40 bin do­ku­ma iş­çi­si kadın ça­lış­ma sa­at­le­ri­nin 16 sa­at­ten 10 saate in­di­ril­me­si, üc­ret­le­ri­nin ve ça­lış­ma ko­şul­la­rı­nın dü­zel­ti­le­rek insan onu­ru­na ya­kı­şır hale ge­ti­ril­me­si ta­le­biy­le bir grev baş­lat­tı­lar. Po­li­sin sal­dır­ma­sı, iş­çi­le­rin fab­ri­ka­ya ki­lit­len­me­si ve ar­dın­dan çı­ka­rı­lan yan­gın­da fab­ri­ka önüne ku­ru­lan ba­ri­kat­lar ne­de­niy­le ka­ça­ma­ma­la­rı so­nu­cu 129 kadın işçi can verdi. İşçi­le­rin ce­na­ze tö­re­ni­ne 100 bini aşkın kadın ka­tıl­dı.
İzle­yen yıl­lar­da 8 Mart'ın Dünya Ka­dın­lar Günü ola­rak kut­lan­ma­sı öne­ri­si başta Clara Zet­kîn ve Rosa Lu­xem­burg olmak üzere bir­çok aydın ta­ra­fın­dan dil­len­di­ril­miş, çe­şit­li kon­fe­rans ve top­lan­tı­lar­la bu haklı öneri in­san­lık ta­ri­hin­de unu­tul­maz bir yere ta­şın­mış­tır. Avus­tur­ya, Da­ni­mar­ka ve İsveç'te 1911 yı­lın­da bir mil­yon­dan fazla kadın 8 Mart 1857 kur­ba­nı kadın iş­çi­le­ri anma gös­te­ri­le­ri yap­mış ve ni­ha­yet 1977 yı­lın­da Bi­leş­miş Mil­let­ler 8 Mart'ı, "Kadın Hak­lar İçin Bir­leş­miş Mil­let­ler Günü" ilan et­miş­tir.
Her ne kadar böyle özel bir günü ka­zan­mış ol­sa­lar da, dünya ka­dın­la­rı­nın top­lum­sal ya­şam­da özgür ve eşit birey ola­rak yer alma mü­ca­de­le­si on­lar­ca yıl­dır sür­mek­te­dir.


De­ğiş­mez Ön­de­ri­miz Mus­ta­fa Kemal Ata­türk, Ulu­sal Ba­ğım­sız­lık Sa­va­şı'nı za­fe­re ulaş­tı­rıp Tür­ki­ye Cum­hu­ri­yetİ'ni kur­duk­tan hemen sonra bir­bi­ri ar­dı­na ger­çek­leş­tir­di­ği dev­rim­ler­le Ulu­su­mu­za çağ at­lat­mış, bunu da 9 Mayıs 1935'de CHP'nin 4. ku­rul­ta­yı­nı açış ko­nuş­ma­sın­da­ki şu söz­le­riy­le ta­ri­he kay­det­miş­tir:
"Uçu­rum ke­na­rın­da yıkık bir ülke... Türlü düş­man­lar­la kanlı bo­ğuş­ma­lar... Yıl­lar­ca süren savaş... Ondan sonra, içe­ri­de ve dı­şa­rı­da saygı ile ta­nı­nan yeni vatan, yeni sos­ye­te (top­lum), yeni dev­let ve bun­la­rı ba­şar­mak için ara­sız dev­rim­ler..."
Ata­türk dö­ne­min­de, Ay­dın­lan­ma Dev­rim­le­ri ve özel­lik­le 1926 Türk Me­de­ni Ka­nu­nu ile ka­dın­la­rın hak et­tik­le­ri de­ğe­ri gö­re­bil­me­le­ri ve layık ol­duk­la­rı yaşam stan­dart­la­rı­na ka­vu­şa­bil­me­le­ri için aile­de, eği­tim­de, is­tih­dam­da ve si­ya­set­te çok de­ğer­li yasal dü­zen­le­me­ler ya­pıl­mış­tır. Türk Ka­dı­nı; bir­çok Av­ru­pa ül­ke­sin­den yıl­lar önce seçme se­çil­me hak­kı­na ka­vuş­muş, eği­tim­den sağ­lı­ğa, ada­let­ten dış po­li­ti­ka­ya ve eko­no­mi­ye her alan­da sos­yal ya­şam­da ye­ri­ni al­mış­tır. Bu ger­çek­ler­den ha­re­ket­le, "Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti ön­ce­lik­le bir Kadın Dev­ri­mi­dir" dense ye­ri­dir.
Dün­ya­nın ilk Kadın Mi­ting­le­rin­den bi­ri­nin em­per­ya­list iş­ga­le karşı 10 Ara­lık 1919'da 3 bin ka­dı­nı­mı­zın ka­tı­lı­mıy­la Kas­ta­mo­nu'da ya­pıl­dı­ğı­nı, ka­dın­la­rı­mı­zın Milli Mü­ca­de­le'ye yap­tık­la­rı in­sa­nüs­tü kat­kı­yı, can­la­rı pa­ha­sı­na ver­dik­le­ri emeği hiç unut­ma­yan Ata­türk, tam an­la­mıy­la inanç­lı ve sa­mi­mî bîr kadın hak­la­rı sa­vu­nu­cu­su, kadın - erkek eşit­li­ği­ne ina­nan ta­ri­hin en büyük dev­rim­ci­si­dir. "Bir top­lum, bir mil­let erkek ve kadın de­ni­len iki cins in­san­dan mey­da­na gelir. Müm­kün müdür ki, bir top­lu­mun ya­rı­sı top­rak­la­ra zin­cir­ler­le bağlı kal­dık­ça, diğer kısmı gök­le­re yük­se­le­bil­sin\" di­ye­rek ka­dı­nın insan ola­rak eşit­li­ği­nin al­tı­nı çiz­miş, "Dün­ya­da hiç­bir mil­le­tin ka­dı­nı 'Ben Ana­do­lu ka­dı­nın­dan daha fazla ça­lış­tım, mil­le­ti­mi kur­tu­lu­şa ve za­fe­re gö­tür­mek­te Ana­do­lu Ka­dı­nı kadar emek ver­dim' di­ye­mez." söz­le­riy­le de on­la­rı yü­celt­miş, onur­lan­dır­mış, hak­la­rı­nı tes­lim et­miş­tir.
8 Mart sa­de­ce bir anma ve kut­la­ma günü ola­rak değil, ka­dın­la­rı­mı­zın ül­ke­miz­de ve dün­ya­da bu­lun­duk­la­rı yeri sor­gu­la­ma fır­sa­tı ola­rak da de­ğer­len­di­ril­me­li­dir.
Ata­türk­çü Dü­şün­ce Der­ne­ği ola­rak, Cum­hu­ri­ye­ti­miz 'in 100. yı­lı­nın dev­let ve mil­let ola­rak ka­dı­na say­gı­yı iç­sel­leş­tir­di­ği­miz bir yıl ol­ma­sı­nı di­li­yor, ça­re­nin Ye­ni­den Ata­türk Cum­hu­ri­ye­ti ol­du­ğu­nu yi­ne­li­yor, kadın yurt­taş­la­rı­mı­zın 8 Mart Dünya Ka­dın­lar Günü'nü kut­lu­yo­ruz''dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER