© DATÇA HABER

BADEM BİTİNDEKİ (KAPLANI) ARTIŞ ÇİFTÇİLERİ ZORLUYOR

Simge AYBEY: Datça'nın badem ağaçları, son yıllarda yaygınlaşan önemli bir zararlısı olarak bilinen ve halk arasında “badem biti” olarak adlandırılan badem kaplanı (Monosteira unicostata) nedeniyle tehdit altında Özellikle sıcak hava koşullarının etkisiyle popülasyonun artışı, bu zararlı, badem ağaçlarının yapraklarına ciddi zarar vererek hem tarımsal üretimi hem de ekonomik kazançları etkiliyor.

2015 yılında tanımlanan badem kaplanı zararlısının popülasyonu bu yıl yüksek seviyelere ulaştı. Badem kaplanı, özellikle sıcak hava koşullarının etkisiyle bu yıl Datça bölgesinde yoğun bir şekilde görülmeye başlandı. Sıcak kış koşulları, zararlının yayılmasını ve etkisini artırarak badem ağaçlarına zarar verdi. Ağaçların yapraklarını sarartarak ve dökerek ciddi verim kayıplarına neden oluyor. Yıllardır badem üreticilerinin korkulu rüyası olan bu zararlı, özellikle yaz aylarında badem ağaçlarının yapraklarında sarımsı beyaz lekeler oluşturarak zarar verir. Kışın soğuk hava koşulları, zararlının popülasyonunun kontrol altında kalmasına yardımcı olur. Ancak bu yıl kışın sıcak geçmesi, zararlının kışlama dönemi boyunca hayatta kalmasına ve popülasyonun hızla artmasına neden oldu.

Badem Üreticisi Evren Uzun, “Bitler ağaçların özsuyunu emiyor, yapraklarda sarımsı beyaz lekeler oluşturuyor ve bu durum yaprak dökülmesine yol açıyor. Yaprakların tamamen dökülmesi ağaçların fotosentez yapmasını engelliyor ve bu da verim kaybına neden oluyor. Daha da kötüsü, hasat zamanında ağaçların dallarını çırpıp toplamak çok zorlaşıyor. Bitlerin etkisiyle hasat sürecinde oldukça fazla güçlük çekiyoruz” dedi.

İşte badem bitinin özellikleri, zararları ve mücadele yöntemleri hakkında bilmeniz gerekenler, Badem Kaplanın  Özellikleri ve Yaşam Döngüsü şu şekilde, Badem kaplanları, 2-2,5 mm uzunluğunda, yassı ve sarımsı kahverengi renkte olan zararlılardır. Pronotumları şişkin ve üzerinde kahverengi lekeler bulunur. Birinci çift kanatlarında arı peteği benzeri desenler yer alırken, ikinci çift kanatlar daha küçük ve şeffaf yapıdadır. Abdomen ve toraks koyu kahverengi, bacaklar ise açık sarımsıdır. Yumurtaları 0,5-0,7 mm boyundadır ve nimfleri erginlerden daha açık renktedir. Kışı ergin olarak ağaç kabuklarının altında, taşlar arasında ve yerdeki döküntüler arasında geçirirler. Ege Bölgesi'nde mart, diğer bölgelerde ise nisan ayında kışlaklardan çıkarlar. Gündüzleri yapraklarda beslenir, akşamları bitkinin alt kısımlarına saklanırlar. Mayıs ayında yumurtalarını bırakmaya başlarlar; yumurtalar 10 günde açılır ve nimfler 5 dönem geçirdikten sonra ergin olur. Yılda 3-4 döl verirler ve kışın sıcak geçtiği bölgelerde yıl boyu aktif olabilirler. Zarar şekli, ekonomik önemi ve yayılışı ise, yaprakların özsuyunu emerek sarımsı beyaz lekeler oluşturan ve yaprağın alt yüzünde siyah damlacıklar halinde pislik biriktiren bir zararlıdır. Bu durum, yaprağın solunumunu engeller ve ağaçların gelişimini olumsuz etkiler. Yoğun zararlarda yapraklar tamamen sararır veya beyazlar ve %100 dökülme yaşanabilir. Yaprak dökülmesi nedeniyle ağaçlar yeni yapraklar üretmek zorunda kalır, bu da ağaçları strese sokar ve verim kaybına yol açar. Ayrıca, badem ağaçlarında hasat süreci zorlu hale gelir çünkü dallar çırpılmak veya sallanmak zorundadır. Bu zararlı Bademde olduğu gibi aynı zaman da kavak, söğüt,  kiraz, vişne, şeftali, kayısı, elma, armut, ağaçlarında da zarar yapar.

Badem kaplanı (Monosteira unicostata) ile etkili bir mücadele için kültürel önlemler ve kimyasal mücadele yöntemleri uygulanmalıdır.

Kültürel Önlemler arasında, badem ağaçlarının etrafına kavak ve söğüt gibi ara konukçuların dikilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, aşırı azotlu gübrelemeden kaçınılmalı ve ağaçların düzenli budama ve bakımının yapılması sağlanmalıdır. Mart ayında ağaç gövdelerine kireç sürülmesi, zararlının kışlama dönemindeki popülasyonunun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.

Kimyasal Mücadele kapsamında, badem ağaçlarının yapraklarının alt yüzeylerinde mayıs ve haziran aylarından itibaren zararlının erginleri gözlemlenmelidir. Mücadeleye karar vermek için, 100 yaprak kontrol edilerek zararlının %10 oranında bulunup bulunmadığı, emgi ve renk değişiklikleri gibi zarar belirtileri tespit edilmelidir. Eğer bu belirtiler görülürse kimyasal mücadeleye başlanmalıdır. İlk ilaçlamadan sonra 7-10 gün içinde popülasyon tekrar kontrol edilmeli, gerekirse ikinci bir ilaçlama yapılmalıdır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER