SİZİN BAŞKA İŞİNİZ YOK MU?
GÜNDEMOrhan KESKİNSOY - *Datça Belediye Meclis Toplantısında Özbel' deki sokak adları tartışılmış. *Bu sokaklar son yirmi yılda Datça Belediyesinin yaptığı en büyük kültür atılımıdır. *Bu sokaklara adını veren insanları hiç incelediniz mi? İşe son sorudan başlayalım;
*William Shakespeare(Şekispir) : Sadece İngilizlerin değil,tüm dünyanın tanıdığı büyük bir yazardır. Oyunları hala dünyanın her yerinde kapalı gişe oynamaktadır.
*Bertolt Brecht: Almanya'nın en ünlü yazarlarından biridir. Hitler faşizmine karşı sanatını bir silah gibi kullanarak,faşizmin o karanlık yüzünü insanlara anlatan adamdır.
*Louis Aragon: Sadece Fransa'nın değil,tüm dünyanın ünlü şairidir. Şu sözü hala Türkiye'de de çok söylenir”Mutlu aşk yoktur…”
* Garcia Lorca…:38 yaşında İspanyol faşistler(Franko taraftarı) öldürülmüş,direnişşairidir.
*Yannis Ritsos :Türk-Yunan barışı için onlarca şiir yazmış,barışsever biridir. Onun bu özelliği faşist Yunan cuntası tarafından kabul görmemiş. Yıllarca Yunan adalırında sürgün yaşamıştır.
*Pablo Neruda: Dünyaca ünlü Şilili şair. Nazım Hikmet'in de dostudur. Salvador Allende'ye destek vermiştir. Pinochet darbesi tarafından mahkum edilmiş, anti-faşist bir ozandır. Dünyanın her yanında Bir Neruda şiiri söylenir.
*Mayakowski: Ünlü Rus şair. Eğer Nazım Hikmet Mayakowski'yi tanımasaydı,bugünkü o güzel şiirlerin çoğunu okuyamacaktık belki de…
*İzzet Sarayliç: Saraybosnalı şair. O da faşist iktidarlar tarafından rahat bırakılmamıştır.
*Mahmut Derviş:Filistinli şair. Daha altı yaşındayken,İsrailliler tarafından evinden,toprağından koparılmıştır. FKÖ(Filistin Kurtuluş Örgütü) çalışmıştır.
*Nizar Kabbani: Suriyeli bir şair ve felsefe insanıdır. Şiirlerinin çoğu Ortadoğu Bülbülü olarak anılan Ümmü Gülsüm tarafından şarkı yapılarak okunmuştur. Türkiye'ye tanıdan,yani ilk çevrileri yapan da sağcı(muhafazakar) yazar Nuri Pakdil trafından yapılmıştır.
*Muhammed İkbal: Pakistanlı yazar ve felsefe insanıdır. “ İnsana sığabilme kainat, kainata sığamayana insan derim”diyen biridir. Mevlana'ya hayranlığıyla bilinir. “Mevlana güneştir,ben onun zerresiyim; Mevlana ateştir, ben onun külüyüm”demiştir. Hatta ,benim çok değer verdiğim şu sözü ünlüdür” Yeni bir günün doğması için pek çok yıldızın batması gerekir…
*Halil Cibran: Lübnanlı şair. Evlilik üzerine,insanlar üzerine çok güzel eserler vermiştir.
*Samed Vurgun: Azerbaycanlı şair ve yazardır.
*Aisha Kawacı Razem: Ürdünlü yazar.
*Nazım Hikmet: Bir şey yazmaya gerek var mı?
Şimdi soruyorum, bu sokak adlarına isimlerini veren bu insanların kaçını tanıyorsunuz?
Bu güzel insanların hiçbiri politikacı değil, katil değil, hırsız ve arsız değil. Ülkelerinin ve dünyanın barış ve kardeşlik içinde yaşamasını istemişler.
Özbel civarına bakarsınız şunu görürsünüz; Aşık Veysel Şatıroğlu,Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan ve Nazım Hikmet'le başlayan yerel,ulusal sanatçılarımızdan,evrensele bir yol alış vardır. Ki,dünyanın bir başka yerinde var mıdır bilmiyorum?
Bu sokak adlarını veren, zamanın belediye başkanı dahil, meclis üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum.
Bu sokaklara karşı çıkanların yerinde olsam,bırakın karşı çıkmayı, her yıl bu insanların bir ikisini o sokaklarda anmak için teklif sunardım! Dünyadan da insanları çağırırdım. Hep turizm turizm diye bağırıyorsunuz ya,işte size kültür turizmi,işte size Datça'nın dünyaya tanıtılması.
Sokak adlarını tartışmaya açanların gerekçesine gülsem mi,ağlasam mı karar veremedim. Efendim neymiş, bu sokakta oturanlar bir acil durumda,tam telaffuz edemedikleri için,acil durumlarda ambulans gibi,itfaiye gibi araçların ulaşması güç oluyormuş!...
Bakın değerli meclis üyeleri; Özbel'de oturan herkes, her ay üç kez adresini okumak zorunda kalıyor. Nasıl mı? Her eve elektrik,su,telefon bildirimleri giriyor. Eğer kredi kartı kullanıyorsa bir bildirim daha, eğer mahkemelerde işi varsa bir bildirim daha,eğer kargo geliyorsa bir bildirim daha. Bu gelen tüm bildirimlerde adres tam olarak yazılmaktadır. Hala adresini doğru bilmiyorsa,lütfen kusura bakmasın(!)
Bir iki söz de sayın belediye başkanına söylemek istiyorum. Böyle bir talep geldiğinde,hemen geri çevirmeliydi. “Daha başka işlerimiz var,” diyerek. Biz özgürlükten yanayız, biz her şeyin tartışılmasından yanayız'a kimse sığınmasın. Kötünün,karanlığa giden yolun tartışılması yapılmaz…
Bırakın bu işleri. Datça'nın devasa sorunları var. Onları taşıyın meclise. Hatta birlikte çözelim deyin. Neler mi? Bir çırpıda on tane sayarım. Örneğin, bir ikisini yazayım; Ben her ay meclis toplantısında;”-Datça Pazaryeri ne zaman yapılacak”,”Şimdiki Pazar yerinin olduğu yere bir düğün veya toplantı salonu yapmayı düşünüyor musunuz”? Diye sorardım. Eğer sormuşsanız ben(biz) duymadık! İnsanlar bunlara yanıt bekliyor,sayın üyeler.
Bırakın Datça sokakları özgür kalsın. Hem de dünyanın en güzel insanlarıyla paylaşılarak.
*William Shakespeare(Şekispir) : Sadece İngilizlerin değil,tüm dünyanın tanıdığı büyük bir yazardır. Oyunları hala dünyanın her yerinde kapalı gişe oynamaktadır.
*Bertolt Brecht: Almanya'nın en ünlü yazarlarından biridir. Hitler faşizmine karşı sanatını bir silah gibi kullanarak,faşizmin o karanlık yüzünü insanlara anlatan adamdır.
*Louis Aragon: Sadece Fransa'nın değil,tüm dünyanın ünlü şairidir. Şu sözü hala Türkiye'de de çok söylenir”Mutlu aşk yoktur…”
* Garcia Lorca…:38 yaşında İspanyol faşistler(Franko taraftarı) öldürülmüş,direnişşairidir.
*Yannis Ritsos :Türk-Yunan barışı için onlarca şiir yazmış,barışsever biridir. Onun bu özelliği faşist Yunan cuntası tarafından kabul görmemiş. Yıllarca Yunan adalırında sürgün yaşamıştır.
*Pablo Neruda: Dünyaca ünlü Şilili şair. Nazım Hikmet'in de dostudur. Salvador Allende'ye destek vermiştir. Pinochet darbesi tarafından mahkum edilmiş, anti-faşist bir ozandır. Dünyanın her yanında Bir Neruda şiiri söylenir.
*Mayakowski: Ünlü Rus şair. Eğer Nazım Hikmet Mayakowski'yi tanımasaydı,bugünkü o güzel şiirlerin çoğunu okuyamacaktık belki de…
*İzzet Sarayliç: Saraybosnalı şair. O da faşist iktidarlar tarafından rahat bırakılmamıştır.
*Mahmut Derviş:Filistinli şair. Daha altı yaşındayken,İsrailliler tarafından evinden,toprağından koparılmıştır. FKÖ(Filistin Kurtuluş Örgütü) çalışmıştır.
*Nizar Kabbani: Suriyeli bir şair ve felsefe insanıdır. Şiirlerinin çoğu Ortadoğu Bülbülü olarak anılan Ümmü Gülsüm tarafından şarkı yapılarak okunmuştur. Türkiye'ye tanıdan,yani ilk çevrileri yapan da sağcı(muhafazakar) yazar Nuri Pakdil trafından yapılmıştır.
*Muhammed İkbal: Pakistanlı yazar ve felsefe insanıdır. “ İnsana sığabilme kainat, kainata sığamayana insan derim”diyen biridir. Mevlana'ya hayranlığıyla bilinir. “Mevlana güneştir,ben onun zerresiyim; Mevlana ateştir, ben onun külüyüm”demiştir. Hatta ,benim çok değer verdiğim şu sözü ünlüdür” Yeni bir günün doğması için pek çok yıldızın batması gerekir…
*Halil Cibran: Lübnanlı şair. Evlilik üzerine,insanlar üzerine çok güzel eserler vermiştir.
*Samed Vurgun: Azerbaycanlı şair ve yazardır.
*Aisha Kawacı Razem: Ürdünlü yazar.
*Nazım Hikmet: Bir şey yazmaya gerek var mı?
Şimdi soruyorum, bu sokak adlarına isimlerini veren bu insanların kaçını tanıyorsunuz?
Bu güzel insanların hiçbiri politikacı değil, katil değil, hırsız ve arsız değil. Ülkelerinin ve dünyanın barış ve kardeşlik içinde yaşamasını istemişler.
Özbel civarına bakarsınız şunu görürsünüz; Aşık Veysel Şatıroğlu,Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan ve Nazım Hikmet'le başlayan yerel,ulusal sanatçılarımızdan,evrensele bir yol alış vardır. Ki,dünyanın bir başka yerinde var mıdır bilmiyorum?
Bu sokak adlarını veren, zamanın belediye başkanı dahil, meclis üyelerine sonsuz teşekkür ediyorum.
Bu sokaklara karşı çıkanların yerinde olsam,bırakın karşı çıkmayı, her yıl bu insanların bir ikisini o sokaklarda anmak için teklif sunardım! Dünyadan da insanları çağırırdım. Hep turizm turizm diye bağırıyorsunuz ya,işte size kültür turizmi,işte size Datça'nın dünyaya tanıtılması.
Sokak adlarını tartışmaya açanların gerekçesine gülsem mi,ağlasam mı karar veremedim. Efendim neymiş, bu sokakta oturanlar bir acil durumda,tam telaffuz edemedikleri için,acil durumlarda ambulans gibi,itfaiye gibi araçların ulaşması güç oluyormuş!...
Bakın değerli meclis üyeleri; Özbel'de oturan herkes, her ay üç kez adresini okumak zorunda kalıyor. Nasıl mı? Her eve elektrik,su,telefon bildirimleri giriyor. Eğer kredi kartı kullanıyorsa bir bildirim daha, eğer mahkemelerde işi varsa bir bildirim daha,eğer kargo geliyorsa bir bildirim daha. Bu gelen tüm bildirimlerde adres tam olarak yazılmaktadır. Hala adresini doğru bilmiyorsa,lütfen kusura bakmasın(!)
Bir iki söz de sayın belediye başkanına söylemek istiyorum. Böyle bir talep geldiğinde,hemen geri çevirmeliydi. “Daha başka işlerimiz var,” diyerek. Biz özgürlükten yanayız, biz her şeyin tartışılmasından yanayız'a kimse sığınmasın. Kötünün,karanlığa giden yolun tartışılması yapılmaz…
Bırakın bu işleri. Datça'nın devasa sorunları var. Onları taşıyın meclise. Hatta birlikte çözelim deyin. Neler mi? Bir çırpıda on tane sayarım. Örneğin, bir ikisini yazayım; Ben her ay meclis toplantısında;”-Datça Pazaryeri ne zaman yapılacak”,”Şimdiki Pazar yerinin olduğu yere bir düğün veya toplantı salonu yapmayı düşünüyor musunuz”? Diye sorardım. Eğer sormuşsanız ben(biz) duymadık! İnsanlar bunlara yanıt bekliyor,sayın üyeler.
Bırakın Datça sokakları özgür kalsın. Hem de dünyanın en güzel insanlarıyla paylaşılarak.
İlginizi Çekebilir