© DATÇA HABER

DATÇA AVRUPA TURUNDA TANITILIYOR

İlçe­miz ve il­çe­mi­ze bağlı ma­hal­le­le­rin ta­nı­tıl­dı­ğı Tür­ki­ye Tu­rizm ve Kül­tür Ba­kan­lı­ğı'nın yap­tı­ğı bir kon­fe­rans­la Al­man­ya ve İsviç­re'de İlçe­miz ta­nı­tıl­dı.

0

İlçe­miz Ma­hal­le­le­ri ve ma­hal­le­le­rin ta­rih­çe­si­nin an­la­tıl­dı­ğı kon­fe­rans­ta İlçe­miz ve ma­hal­le­ler de­tay­lı ola­rak ta­nı­tıl­dı.Su­num­lar eş­li­ğin­de olu­şan kon­fe­rans­ta Mar­ma­ris ,Bod­rum ve Datça ta­nı­tıl­dı.Ya­pı­lan su­num­lar­da il­çe­miz ve ma­hal­le­le­ri­miz ta­nı­tıl­dı.

Ya­zı­köy, Datça
Halkı ge­çi­mi­ni badem, zey­tin, ke­çi­boy­nu­zu vb. tarım ürün­le­ri­nin yanı sıra arı­cı­lık ve tu­rizm fa­ali­yet­le­rin­den sağ­lar. Çok mik­tar­da şarap tü­ke­ti­len ma­hal­le­de, ikisi köy için­de, ikisi de köy dı­şın­da (Esen­te­pe ve Kni­dos) olmak üzere 4 adet res­to­ran var­dır. Antik kent Kni­dos da idari tak­si­mat­ta bu ma­hal­le­nin muh­tar­lı­ğı­na bağlı gö­zük­mek­te­dir. Ma­hal­le­ye 3 km ya­kın­lık­ta deniz ke­na­rın­da­ki De­ğir­men­bü­kü mev­ki­in­de şarap üre­tim çift­li­ği bu­lun­mak­ta­dır. Hem Ya­zı­köy'de hem de ma­hal­le­si Be­len­köy'de eski taş evler var­dır. Bağ­la­röz (Bağ­li­zin), Do­mu­zi­ni, Ga­la­mış, Kü­tük­Bur­nu, Gıy­rap, Eş­ten­gil, De­ğir­men­bü­kü, Guy­lu­cak, Bar­kaz, Mur­da­la koy­la­rı ve mev­ki­le­ri ma­hal­le­nin ci­va­rın­da bu­lu­nan gö­rül­me­ye değer yer­le­ri ara­sın­da­dır.

Eski Datça
Datça il­çe­si­ne bağlı 583 nü­fus­lu bir ma­hal­le­dir. Datça Ya­rı­ma­da­sın­da, antik çağ­lar­dan beri üze­rin­de yaşam sü­re­ge­len tek ma­hal­le­dir. Eski Datça, ya­rı­ma­da­nın ilk mer­kez­le­rin­den 

biri ol­mak­la bir­lik­te, ta­ri­hi M.Ö. 11. yüz­yı­la kadar uzan­mak­ta­dır. M.Ö. 1100'den baş­la­ya­rak yer­le­şim yeri olan Datça (Re­şa­di­ye) Ya­rı­ma­da­sı, yüz­yıl­lar­ca de­ği­şik top­lum­la­rın, kül­tür­le­rin gelip geç­ti­ği, iz­le­ri­ni bı­rak­tı­ğı bir dünya cen­ne­ti. Bin­ler­ce yıl ön­ce­ye da­ya­nan ta­ri­hi, hala araş­tı­rı­lı­yor. 

Ol­duk­ça fazla sa­yı­da ar­ke­olo­jik ka­lın­tı ba­rın­dı­ran ya­rı­ma­da, tarih bo­yun­ca önem­li uy­gar­lık­la­ra ev sa­hip­li­ği yap­mış­tır. Bun­lar­dan en önem­li­si Kni­dos antik ken­ti­dir. Ya­rı­ma­da­da bu­lu­nan yakın dö­ne­me ait 28 ki­li­se ka­lın­tı­sı, böl­ge­nin aynı za­man­da mis­tik bir kö­ke­ne sahip ol­du­ğu­nun ka­nı­tı­dır. Kar­ya­lı'lar ve Dor­lar, He­xa­po­lis Bir­li­ği al­tın­da altı şehir kur­muş­lar. Bu şe­hir­ler­den biri olan Kni­dos, Datça ya­rı­ma­da­sı üze­ri­ne ku­rul­muş ve bir­li­ğin mer­ke­zi olmuş.
Pers sal­dı­rı­la­rı­na (M.Ö. 546) 

karşı koy­mak için Kar­ya­lı'lar, Ba­lı­ka­şı­ran de­ni­len yerde kanal aça­rak ya­rı­ma­da­yı ada yap­mak is­te­miş­ler. Ancak umul­du­ğun­dan daha sert ve kes­kin çıkan ka­ya­lar, ça­lı­şan­la­rın el ve yüz­le­rin­de ya­ra­lar açın­ca, tan­rı­la­rın ga­za­bı­na uğ­ra­dık­la­rı­na ina­na­rak vaz­geç­miş­ler. Tan­rı­la­rın da onay ver­di­ği­ni dü­şü­ne­rek şehri Pers yö­ne­ti­mi­ne tes­lim et­miş­ler. Datça Ya­rı­ma­da­sı sı­ra­sıy­la Karya, Yunan, Roma, Bi­zans, Ger­mi­ya­no­ğul­la­rı'ndan Men­te­şe Bey'in yö­ne­ti­mi­ne geç­miş­tir. 

Datça 1390 yı­lın­da Yıl­dı­rım Be­ya­zıt ta­ra­fın­dan Os­man­lı İmpa­ra­tor­lu­ğu'na ka­tıl­mış, Sul­tan Reşad za­ma­nın­da adı Re­şa­di­ye ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir. Cum­hu­ri­yet dö­ne­min­de Datça adı al­tın­da Muğla iline bağlı bir ilçe ol­muş­tur. Köy halkı ge­nel­lik­le tarım ve ev pan­si­yon­cu­lu­ğu ile ge­çi­nir. Eski Datça'da ay­rı­ca dı­şar­dan ge­len­ler ta­ra­fın­dan ku­ru­lan butik otel­ler ve sanat atöl­ye­le­ri mev­cut­tur.?Yerel ta­rih­çi ve yazar Nihat Ak­ka­ra­ca, 1931 yı­lın­da Eski Datça Ma­hal­le­nin­de doğ­muş­tur.Dün­ya­ca ta­nı­nan mo­dern Türk şairi Can Yücel, ha­ya­tı­nın son yıl­la­rı­nı Eski Datça'da ge­çir­miş­tir.

Kni­dos
Kni­dos, Datça il­çe­sin­de bu­lu­nan antik kent.?Kni­dos önce bu­gün­kü Datça ilçe mer­ke­zi­nin 1.5 km ku­zey­do­ğu­sun­da Da­la­cak burnu üze­rin­de­ki Bur­gaz 

mev­ki­in­de ku­rul­muş­tu. Sonra Ya­rı­ma­da­nın batı ucun­da­ki Tekir Burnu üze­ri­ne ta­şın­dı.
Kni­dos; bilim, mi­mar­lık ve sa­nat­ta da ol­duk­ça ileri bir kent­ti. Ta­ri­hin büyük ast­ro­no­mi ve ma­te­ma­tik bi­lim­ci­si Eudok­sus, dok­tor Euryp­hon, ünlü res­sam Polyg­no­tos ve dün­ya­nın yedi ha­ri­ka­sın­dan biri sa­yı­lan İsken­de­ri­ye Fe­ne­ri'nin mi­ma­rı Sost­ra­tos bu­ra­da ya­şa­dı.

Dok­tor Euryp­hon ve öğ­ren­ci­le­ri za­ma­nı­nın ikin­ci büyük tıp oku­lu­nu Kni­dos'ta kur­du­lar. Eudok­sus'un ge­liş­tir­di­ği ve dö­ne­min büyük bu­lu­şu olan güneş saati, ören ye­rin­de bugün de gö­rü­le­bi­lir.Ta­rih­çi St­ra­bon kenti kı­yı­dan Ak­ra­po­li­se doğru yük­se­len bir ti­yat­ro­ya ben­ze­tir. 

İç ve dış li­ma­nı ikiye ayı­ran ya­rı­ma­da üze­rin­de özel bi­na­lar, iç li­ma­nın üze­rin­den Ak­ro­po­lis'e hafif bir eğim­le yük­se­len ya­maç­lar­da oluş­tu­ru­lan set­ler­de ise top­lu­ma hiz­met veren bi­na­lar ku­rul­muş. Doğu batı yö­nün­de uza­nan 10 metre ge­niş­li­ğin­de­ki 4 ana cadde set­ler üze­rin­de düz ola­rak yer­leş­miş, cad­de­ler ara­sın­da­ki bağ­lan­tı ise mer­di­ven­ler­le ve eğim­li dik so­kak­lar­la sağ­lan­mış.

Kni­dos'ta tek­ne­ler
Şehir 4 km'yi bulan sur­lar­la çe­pe­çev­re sa­rıl­mış. As­ke­ri liman ile Ak­ro­pol ara­sın­da ve gü­ney­de­ki ti­ca­ri li­ma­na kadar geniş 

bir alanı kap­lı­yor.De­ve­boy­nu ola­rak bi­li­nen ya­rı­ma­da es­ki­den aday­mış. Baş kısmı ka­ra­ya bağ­la­na­rak her iki ya­nın­da suni liman oluş­tu­rul­muş. Dolgu ala­nı­na da ge­çiş­te kul­la­nıl­mak üzere bir kanal açıl­mış. Kuzey li­ma­nı as­ke­ri amaç­la kul­la­nı­lı­yor, her iki ya­nın­da yu­var­lak kont­rol ku­le­si bu­lu­nu­yor ve ağzı zin­cir­le ka­pa­tı­lı­yor­du. 

Kont­rol ku­le­le­rin­den gü­ney­de olanı bugün ayak­ta. Gü­ney­de­ki iç liman ise daha büyük ve ti­ca­ri ge­mi­le­rin ya­naş­tı­ğı li­man­dı.Kni­dos'un biri 20.000 di­ğe­ri 5.000 ka­pa­si­te­li iki ti­yat­ro­su var. Gü­ney­de, ti­ca­ri li­ma­nın ya­kı­nın­da­ki küçük olanı. Ak­ro­pol­de­ki büyük ti­yat­ro ise, taş­la­rı ve mer­mer­le­ri 19. yüz­yıl­da ge­mi­ler­le gö­tü­rül­dü­ğü için bu­gü­ne ula­şa­ma­mış.Ören ye­ri­nin en güzel nok­ta­sı, her iki li­ma­na hakim ko­num­da­ki Af­ro­dit Ta­pı­na­ğı'dır. 

Yu­var­lak plan­lı ta­pı­na­ğın çapı 17 met­rey­di. Af­ro­dit hey­ke­li ta­pı­na­ğın or­ta­sın­day­dı. Ka­pı­lar hey­ke­le açı­lı­yor­du. Şimdi hey­ke­lin sa­de­ce ka­ide­si gö­rü­lü­yor.

Kni­dos antik ken­tin­de­ki bazı antik ka­lın­tı­lar
Ören yeri ge­zi­si­nin il­ginç nok­ta­la­rın­dan biri de Mev­sim­le­ri ve za­ma­nı gös­te­ren güneş sa­ati­dir. En te­pe­de Apol­lon Ta­pı­na­ğı var ve kent oraya doğru bir ti­yat­ro gibi yük­se­li­yor. Aşa­ğı­da­ki Ti­yat­ro­nun hemen üze­rin­de­ki Ko­rint Ta­pı­na­ğı mimar St­ra­tos'un ese­riy­di.?Apol­lon ta­pı­na­ğı­na giden yolun or­ta­sın­da­ki te­ras­ta bu­lu­nan Dor ta­pı­na­ğı üze­ri­ne erken hris­ti­yan­lık dö­ne­min­de ki­li­se ya­pıl­mış.Ören ye­ri­ne ya­pı­lan ki­li­se­le­rin renk­li mo­za­ik­ler­le kaplı ta­ban­la­rı bugün de gö­rü­le­bi­li­yor. 
Büyük be­ğe­niy­le ve yoğun il­giy­le iz­le­nen kon­fe­rans­ta önü­müz­de­ki se­ne­ler­de daha de­tay­lı bil­gi­ler­le ve bi­sik­let tu­riz­miy­le ta­nı­tı­la­ca­ğı­mız be­lir­til­di.(Datca haber)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER